Yılan (Bilinmeyen mutasyon)

Bölüm 33 -Eğitim teknikleri

-----------------------------------------------------------------------------

Yazılarıma hafta içi üç gün, hafta sonu ise bir gün devam etmeyi planlıyorum. Elbette boş zamanım olup olmamasına göre sayılar biraz değişebilir. iyi okumalar.

------------------------------------------------------------------------------

Yeni bir gün, yeni maceralar. Bugün ava çıkamıyor olmak üzücü. Ama bu pekte önemli değil. Bugün Sarı'yı yenmek için eğitime başlayacağım gün. Işınlanmadan önce dışarı çıkmalıyım. İnsanlar arasında bile ışınlanma önemli ve nadir bir yetenek. Zaten yeterince dikkat çektim. 

''Nereye gidiyorsun bakalım.'' Kadınlardan birisi uyandığımı fark etmiş sanırım. Saolsun tüm birlik fark etti. Bana bakan sorgulayıcı gözler. 

''Eğitim yapmak için tanıdığım birkaç kişinin yanına gideceğim.'' 

Bunu söyledikten sonra bir süre sessiz kaldılar. Sanırım insan olmayan tanıdıklarımın yanına gittiğimi düşünüyorlar. 

''Tehlikesi yok değil mi?'' Şifacı kadın sordu. Sanırım yavaş yavaş grubun liderliğini almış.

''Dediğim gibi hepsini tanıyorum riskli olsa zaten gitmezdim. Tahmin edersiniz bu orman benim evim en iyi güçlenebileceğim yer de burası.'' Gülümseyerek söyledim.

''Tamam ama bizi endişelendirecek kadar geçe kalma.'' 

Benim için endişelendiklerini bilmesem rahatsız olabilirdim. Ama şuanda pek bir sorun olduğunu sanmıyorum. 

Çıktıktan sonra yine ormana doğru gittim. Bu sefer beni takip etmeye cesaret eden olmadı bu iyi bir şey. İlk başta ışınlanmayı düşünsem de riskli olabileceğini düşündüm. sonucunda insan bedenim algılamada zayıf. Ya birisi beni seyrediyorsa. 

O sebeple köydeki yıkık binalardan birine girdim ve anında ışınlandım.

...

Yılan bedenim aynı zamanda girdiğim binanın çevresine boyutsal görüşle bakıyordu.

Bedenim gittikten sonra siyah kaplanmış bir eleman içine girdiğim binanın yanına gelip çatısına doğru tırmandı. Binanın üstünden bakarken anladım ki çatı arasından aşağıya bakmayı planlıyormuş. 

İnsanlar ilginç hiç pes etmiyorlar. 

Acaba gidip öldürsem mi? 

Neyse şimdilik riske girmeye gerek yok. 

Adam bir anda çatının üstüne çıkıp çevreye bakmaya başladı. Sanırım içeride olmadığımı anladı ve bedenimi arıyor. Her neyse nasıl olsa bulamayacak.

...

İnsan bedenime yeniden geçtim. Acaba ne tarz eğitimler uygulasam. Kısa sürede güçlü hale getirenler olsa da uzun vadede sıkıntı çıkarıyorlar. 

...

Sonunda karar verdim. En basit ve saf tekniklerden kullanacağım insanların ilk yaptıkları tekniklerden.

Yatkınlığımı kılıç teknikleri uygulayarak arttıracağım. İnsanlar bu yöntemi yıllarca uyguladı. Şuan insanlığın tepesinde duranlar çok daha garip ve kendilerine özgü teknikler kullansalar da o kısım beni ilgilendirmiyor.

Yeni tekniklerin tek artısı çok hızlı güçlendiriyor olması. Buna karşılık olarak ta her tekniğin bir zayıf noktası oluyor. 

Benim insan bedenimde de benim DNA'm var. Az olsa dahi benim gibi çok uzun yaşama sahip canlılardan elde edilmiş o ufak DNA -beden bir teknikle ömrünü uzatmasa dahi- en az bin yıl ömür sağlamalı.

Elbette ömrümü ve vücudumu güçlendirecek bir teknikte kullanacağım. Aslında çok basit bir tanesi. Tek yapman gereken büyü gücünü sürekli kalbe doğru yönlendirmek. Karmaşık damar veya yollar izleyen teknikler belli şekillerde güç sağlasa da tam anlamıyla tüm bedene güç sağlayamaz. Her zaman zayıflıklarının olma sebebi de bu.

Ama kalp çok daha basit Tüm her yere yayılan bir yöntem; kana direk gücü veriyorsun. Elbette kan tam anlamıyla vücuttaki her yere gitmiyor. Ama her yere bir şeyler katıyor. Kandaki bir besin vb. Bu yöntem her alanda güçlendiriyor olabilir ama dediğim gibi çok yavaş. Şansıma acelem yok.

Yattığım süreçte ise büyü ve ruh gücünü kontrol etme yeteneğimi arttıran. Yani zihinsel ve ruhsal alanımda beni geliştirecek bir tekniği kullanacağım. Bu tekniği çok tembel birisi geliştirmiş ve yavaşlığı sebebiyle neredeyse hiçbir insan kullanmıyor. 

Büyü gücünü bu sefer bedene değilde direk ruha yönlendireceğiniz bir teknik. Rüyalarınızı kontrollü rüya haline getiriyor. Zaman orada dünyaya göre çok daha hızlı akıyor. Rüya alanında çevredeki enerjinin bedeninize geldiğini düşünmeniz yeterli. Yavaş yavaş bilinciniz gelişiyor. 

Elbette ilk yapan orada istediği her şeyi yapabileceği gerçeğini kullanarak çok daha farklı amaçlarla onu kullanmış ama burası çokta önemli değil. Önemli olan sonraki nesillerin onu geliştirmeye uğraşmış olması. 

Onlar başarısız olduklarını sansalar da canavarların dahi kullanabildiği bir teknik geliştirdiler. Bunu bilseler ne düşünürlerdi acaba. 

Dediklerimden de anlaşılacağı gibi insan bedenim bu tekniği kullanamaz. Çünkü ruhu yok. İşin iyi tarafı o kullanamıyor olsa da ben kullanabildiğim için onu kontrol ettiğim sürece onun büyüsünü daha iyi kontrol edebilecek olmam.

Yani sonucunda

Yatkınlığımı arttırmak için Boyutsal kılıç tekniği,

Vücudun gücünü arttırmak için büyülü kalp tekniğini kullanacağım, (Keşke bu tekniği asıl bedenimde kullanabilsem. Ama insan teknikleri bize çok zararlı olabiliyor.)

Son olarak da asıl bedenimde kullanacağım ve kullanabildiğim tek teknik olan Rüya gezgini tekniğini kullanacağım. (Canavarların sürekli uyumasının sebebi bu tarz tekniklerle bilinçlerini güçlendiriyor olmaları. Aynı sebepten çok uyuyan canavarlar ruhsal saldırılara karşı çok dayanıklı oluyorlar.)

Benim gibi canavarların güçlenmelerinin az yolu var. Öldürmek, büyümeyi beklemek veya değerli bir şeyler yemek. İnsanlara göre düşünülürse çok kısıtlı seçeneğimiz var. İnsana dönüşeceğim günü sabırsızlıkla bekliyorum.

Şimdi antrenman zamanı. 

Kalkın oyuncaklar işiniz var.

Bunu duyduktan sonra korktuklarını hissetmeye başladım. Sanırım onları yiyeceğimi sanıyorlar. Çok zevkli acaba birini yesem mi? 

Acaba akıl sağlıkları bozulur mu?

Bunları daha sonra denerim şimdi bana lazımlar. Ama bana lazım olamayı bıraktıkları gün ...

İnsan bedenim ve aralarından bir maceracı tahta kılıçlarla sürekli çatışıyorlar. Elbette boyutsal teknikleri insanı kesecek kadar güçlü kullanmıyorum. hala insan sayısı az. İlerde yüzlerce olsa da kese kese rahatlasam. Tam stres atmalık.

Elbette şu an dövüştüğüm zayıf olanlarından birisi hala tekniğim zayıf alışıp güçleneceğim. 

Ahh

Yapma be kestim. 

Bu arada kurallar basit bana vurmayı başarırlarsa sıra diğerine geçer. Başaramazlarsa da şuan ki zayıf adam gibi uzun süre benimle dövüşmek zorunda kalırlar. Teknikte acemiyim elimin ne zaman kayacağı belli olamaz...

Üç tanesi bu gün devam edemeyecek durumda. Sıradaki gelsin hala yetmemiş gibi hissediyorum...

Elbette şifacı olayın dışında o bana lazım kestiklerime kim bakacak.