Gözlerini almak istesem de bu o kadar kolay değil. Kuyruğu ben daha tepki veremeden beni öldürebilir. Bir dikkat dağıtıcıya ihtiyacım var. Ejderhanın kafasına hızla saldırabileceğim bir konumda beklemeye başladım. Ufak bir dikkat dağıtma tek ihtiyacım olan bu...
''Gümüş benden sonraaa.''
Sarı bir elinde yuvarlak demir kalkan diğerinde kılıç tutarak ejderhaya doğru atıldı. Sanırım bir şey planladığımı anladı. Devam et sarı kendini benim için feda et.
Diğer saldıranlar ejderhaya kuyruğu yüzünden fazla yaklaşamıyordu. Sarı'yı, komutan ve elitlerden oluşan bir grup takip ediyor. Sarı'nın kalkanı parlamaya başladı. Bir anda kalkanı önde tutarak ejderhanın yarasına ulaştı. Kalkanı yardımıyla ejderhanın yarasındaki tüm okları iyice derine sapladı.
Guoooo...
Ejderha kafasını yana çevirip ona saldırana bakmak için gözlerini açtı. İşte şans böyle yaratılır. Bir an bile beklemeden boyutsal kılıç tekniğiyle saldırdım zaten saldırmaya hazır olduğumdan gözlerini açtığında karşısında ben vardım.
Elimdeki kılıcı göz kapağını kapatamadan gözüne sapladım. Elbette onunla da kalmadım çıkarmadan önce kılıcı döndürdüm. Bir anda iki klon daha oluşturup iki üç ayrı yana fırladım.
Ne yazık ki bu sefer doğrudan kuyruğuyla saldırmadı. Onun yerinde daire çizerek çok büyük bir hızla kuyruğunu savurdu. Klonlarım yok olduğunda anlık bir kararla eğildim. Kuyruğun asıl saldırısını atlatsam da hava darbesi sebebiyle ileriye doğru atıldım.
Şans eseri kurtuldum kuyruk darbesi sayesinde oluşan hava darbesi beni ejderhadan uzaklaştırdı. O anda tehlikeli bir şey olduğunu hissettim ve arkamı dönüp ejderhaya baktım. Bu tehlikeyi hissettiğim ilk seferdi.
Topraktan çıkan parlak bir şey bir anda karnıma saplandı. Uyguladığı kuvvetin de etkisiyle ayaklarım yerden kesildi. Bana saplanan nesneyi o anda tam olarak gördüm. Demirden bir mızraktı.
O anda ne olduğunu zaten biliyordum. Toprağın altında bir insan saklanmadığına göre bu ejderhanın bir tekniği olmalı. Demir ejderhaya uyan bir teknik. Zeki türlerle savaşmaktan bu sebeple nefret ediyorum. Çok fazla bilinmeyen var. Kendi öğrendiği bir teknik olmalı. Bunu yapabildiğini tahmin etmemiştim.
Bana saplanan mızrak sırtımdan çıkmadı. Ama neredeyse çıkacaktı. Sanırım tekniğin zayıflığı deliciliğinin yeterince yüksek olmaması. O anda mızraktan aşağı doğru akan kırmızı izleri fark ettim. Kanıyorum. Acı verici bunun bedelini kesinlikle ödeteceğim. Son bir çabayla ejderhaya baktım.
Tüm bu anlattıklarım bir saniye içinde oldu. Benim kuyruktan kaçmam, demir mızrağın bana saplanması ve benim ejderhaya bakmam. Ona baktığımda oda bana bakıyordu. Kalan gözünde hala öfkesi belli oluyordu.
O anda olanlar beni çok şaşırttı. Ejderha bile bunu beklemiyordu. En az benim kadar hızlı bir figür ejderhanın diğer gözünün yanında belirdi.
''aaaaaaa''
Tiz bir çığlıkla beraber kılıcını ejderhanın sağlam gözüne sapladı. Evet bu figür Avcı'ydı. İyi hamle bunu ne ben nede ejderha bekliyordu.
Guoooo...
Ejderha iyice kudurdu. Avcıya saldıracak gibi olsa da tüm birlikler dikkati bir süredir dağınık olan ejderhaya saldırmaya başlamıştı. Onlara odaklanması gerektiği için avcı rahatlıkla geri çekildi.
Çekildikten sonra hızla yanıma gelip beni mızraktan indirdi. Mızrak hala bana saplıyken o kadarda fazla canım yanmıyordu. Ama mızrağı benden çıkarırken ses çıkarmamak elimde değildi.
''ağğ''
Bedeni sadece kontrol ediyor olsam bile acıyı bu kadar net hissedebileceğimi bilmiyordum. O ejderha bunun bedelini çok ağır ödeyecek. Bedenini yerken çok eğleneceğim kesin.
Avcı beni yeterince uzaklaştırdıktan sonra yere yatırdı. Gözlerinden akan yaşları görebiliyordum. Hatta bedenime düştüklerinde düştükleri yer hafifçe karıncalanıyordu. Bunca acının arasında bunu hissedebilmem çok garip.
Her neyse bu bedenin son görevini tamamlama zamanı geldi. İnsanların bundan sonra daha fazla zarar verme ihtimalleri olduğunu sanmıyorum. Tüm insanlar ölmeden emri vermeliyim. Ama hareket edemiyorum.
Zorlansam da konuşmalıyım. Ağzımı açtığım nefesi dışarı vermek geçekten çok zor oldu. Enerjim hızla azalıyor.
''Söyle... Tuzak şimdii...''
Güçsüz biçimde avcıyı ittim. Bir an gitmeyecek gibi dursa da bedenin yaşamasının mümkün olmadığını anlayınca savaş alanına doğru koştu.
Bulunduğum konumdan tuzağın olduğu yeri göremiyorum. Yanımdaki ağaç buna engel oluyor. Yazık bu beden bana daha fazla hizmet edemez. O zaman son görevini yerine getirsin.
[-------]Son ışık
Bedenim bir anda güçle dolmaya başladı. Bu büyü bedenini kanını yaşam enerjini, neyin varsa kısa sürede imha edip kullanmanı sağlayan bir büyü. Zaten ölmek üzere olduğum bir anda kullandığım için güç falan kazanamadım en azından hareket edebiliyorum.
Tuzak alanını görebilen bir yere geçtiğimde tuzağın üstünden koşarak geçen birçok insan gördüm. Ejderhaya tuzak kurmak kolay değil herkes çevresinden dolaşsa orada şüpheli bir şey olduğunu anlardı. Bende biraz daha ilginç bir tuzak kurdum. Buda bu bedenin son görevi. Tuzağı görmek zorundayım.
Ejderha insanların peşinden koşmaya başladı. İnsanların çoğunun ölmesi sebebiyle onların gerçekten kaçtığını sanıyor olmalı. Tuzağın üstüne gelirken asıl bedenime geçtim ve bağırdım şimdi.
Zaten hazırda bekleyen goblin büyücülerinden bir gurup ateş toplarıyla tavanı vurdu. Tavan parçalandı ve ejderha tuzağa yakalandı. İşte bu yüzden insanlar üstünden geçince bir şey olmadı. Çünkü tuzak patlatana kadar yüksek ağırlık taşıyabilecek şekilde yapıldı.
Elbette bunun için ejderha tuzağın üstüne geldiğinde bunun farkında olmam gerekiyordu. Gümüş'ün görevi de buydu. Onu ben kontrol etiğimden tuzağın üstüne geldiğinde ejderhayı görmem için gerekliydi. Onu savaşa dahil etmek riskli bir hareket olsa dahi karlı olduğu da bir gerçek.
Patron odasını baştan sona yeniden ayarladım. Orta bölümünde dev bir taş yatak var. Sert ve dayanıklı bir taşı özellikle oraya yerleştirdim. Odanın tüm köşeleri ise goblin büyücüleriyle dolu. Goblin reisi benim arkamda tam karşı köşede ise yavru ejderha duruyor.
Ejderha tam istediğim gibi ortadaki taşın üstüne düştü. Aslında öyle dayanıklı bir taş çatladı inanılmaz. Bende saldırı işaretini vermek için kükredim.
Guoooooooğğğğ...
Ejderha ayağa kalkamadı. Altında sağlam bir taş varken tavandan düştü. Ağırlığını hesaba katmıyorum bile. Ayrıca ejderhaların zayıf noktası sert darbe veren saldırılar. İç organlarının sarsıldığını hissettin mi?
Tüm goblinler orta bölüme ateş topu yağdırmaya başladı. Ben ve ejderha ise enerji topluyoruz. Amacımız ejderhayı ısıtıp pişirmek. Ejderha ızgarası yapmanın zamanı geldi. Canlı canlı yan pislik ha ha ha.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yılan (Bilinmeyen mutasyon)
خيال (فانتازيا)''Senin için tohumlanmış bir galaksi, senin için seçilmiş bir gezegen... Git ufak yavru ve zamanı gelince ortaya çıkıp ne olduğunu göster. Diğer ırklar tarafından keşfedilip bir av mı olacaksın; yoksa diğer ırkların hepsini avlayan bir avcı mı?'' ...