Sadece golem kralını ışınlıyor olsam geçit vb. uğraşmak gerekmez. Bizzat yolladığım için onu yollayabilirim. Ama buna inanacağını sanmıyorum. Yani gerçekten de bir anlaşma yapmam gerekecek. Onu yesem bile tüm yeteneklerini elde edemem.
''Mana kaynağı olarak tek yapmam gereken yeterince canlı öldürmek ve manalarını toplamak. Çok zor gibi durmuyor. Sanırım bu tarz bir anlaşma yapabiliriz. geçidi kurmaya ne zaman başlarsın.''
Sanırım bu anlaşmayı yapmalıyım değil mi? Ayrıca benim için çok karlı bir iş olur. teknik olarak yorgunluktan fazla bir şey kaybetmeyeceğim. Buna karşılık ise yeni yetenekler kazanacağım. Oluşturma iyi bir yetenek ama her yeteneğin zayıflığı vardır. Bu zayıflık bulunduğunda o açığımı kapayacak veya yeteneğimi destekleyecek başka yetenekler çok işime yarar.
''Bir grupla seyahat ediyordum. Bu işlemin 1-2 gün süreceğinin düşünürsek kalenizde onları misafir etmeye ne dersiniz?''
Doğrusu Avcı'nın yanında ben olduğum için yanına çok fazla koruma koymadılar. Acil bir durumda onu kurtarabileceğimi düşündüler. Bensiz ormanda olmaları tehlikeli olabilir. Buraya getirmekte ona bir koz verecek gibi dursa da aslında öyle değil. Avcı bir süredir boyutsal tip yetenekler eğitiyor. En azından acil durumlar için ona verdiğim kaçış kristalini kullanabilecek seviyede. Karşımda boyutsal tip yeteneği olan birisi olmadığını düşünecek olursak buradan kolayca çıkabilmeli.
''Sorun değil. Misafir ağırlamaya pek alışık olmasam da bunu ayarlayabileceğimi düşünüyorum. Kaç misafir beklemeliyim?''
İyi soru.
''Sayacak kadar işsiz değilim. 30-40 kişi falandır herhalde.''
...
Kısa sürede avcının grubunun yanına geldim. Şu anda geniş bir yoldan kaleye doğru yürüyoruz. Sanırım çevreye bol bol yol yapmışlar. Her neyse avcı ona söylediklerimi duyduktan sonra onunla çok fazla ilgilendi. Yakın çevredeki yeni bir gücü olabildiğince çabuk incelemek vb. bir sürü sıkıcı şey anlattı. Her neyse ilgimi çekmeyen sıkıcı şeyleri geçelim.
Sonuç olarak kaleye geldik. Avcı arabada girdiği şeylerin aksine süslü bir kıyafet tercih etti. Sanırım diplomatik zımbırtılardan birisi. Ah şimdi düşününce Golem Kralı da insan şeklinde duruyor. Bende insan şekline geçeyim bari.
Aaaaa...
Avcı çığlık attı. Ne var be insan şeklim çok korkutucu olmamalı. Aslında baya yakışıklı olduğunu düşünüyorum. Ayrıca parmaklarının arasından bakacaksan yüzünü kapamanın mantığı ney?
''S-sen insana dönüşebiliyor muydun?''
Ah doğru bu bilmiyordu dimi. Ama yinede biraz fazla şaşırmadı mı? Ahh doğru insanlar ve şu kıyafet takıntıları. Hızlıca zindandan üstüme en iyi durduğunu düşündüğüm kıyafetlerimi çağırdım.
Avcı yüzünü açmış olsa da sık sık bakışlarını kapıya çevirip bir daha bana bakıyor. Kapıda bir şey mi var?
''Eskisi kadar tahta değilsin. Büyümeye başlamış gibisin. Bir kaç yılın ardından insanların en güzellerinden birisi olabileceğini düşünüyorum.''Yılan
Avcı konuşmamın başında biraz kasıldı sanırım kızmıştı ama son kısımda kapıskatı olup iyice kızardı. Bu tepkinin ne anlama gelmesi gerekiyor. Her neyse yapacağımız işler var. Şu diplomatik şeylerden yapmamız gerekiyor değil mi?
Sonunda Avcı ve ben ana binanın önüne gelince araçtan çıktık. Avcı dışarı çıktıktan sonra kolunu koluma geçirdi. Buda şu diplomatik şeyleren birisi mi?
Sonunda hizmetçiler tarafından öncekinden farklı bir odaya götürüldük. Yanımızda avcının grubundan 2 koruma ve 1 uşak var. Son olarak 2. kattaki geniş büyük pencereli ve ortasında büyük bir masa bulunan odadayız. Sanırım bir tür yemek odası. Golem kralı çoktan kendi sandalyesine oturmuş. Yine bir yuvarlak masa sanırım bir şekilde buradaki şu diplomatik zımbırtıları öğrenmiş.
Kısa süre sonra konuşmaya başladı.
''Diplomatik şeysilerinizi çok bilmiyorum. Yemek yemek için bir şeyler yapmamız falan gerekiyorsa boşverin uğraşmayalım direk tıkınalım olur mu?''
Varmıydı ki böle bir şey? Sözde bir toplantıya katıldım ama aklımda kalan tek şey yemeklerin gerçek olmadığı. Acaba buradaki yemekler gerçek mi? yavaşça elimi uzattım ve ortadaki büyük et parçalarından birisinin bir parçasını aldım. Ağzıma atmadan önce dilimi çıkarıp yaladım. Tadı iyi gibi. Eti yavaşça ağzıma attım. Çiğnerken ağzımda yavaşça parçalanıyor. Üstündeki bu sos ta ney. Biraz kuru hissettirdi ama tadı çok güzel. Ama gerçekten susuz hissettiriyor. Bu sırada golem kralı gülümseyerek önümdeki beyaz bir sıvıyı gösteriyor. Süt mü?
Ah bu da ney çok ferahlatıcı bir tadı var. Sanki etle yemek için tasarlamış gibi. Önümde etli başka bir yemek var. Pilav mı? Pilavla et ilginç bir düşünce. Pilav fakir yemeği et zengin yemeği bir arada düşünmemiştim. Yanında ise ekmek var. Fakir ve zengin yemeklerinin bir karışımı. Kadınlar han işlettikleri için sık sık et yiyebilecek paraları var. Ama oraya gelen köyde yaşayanlar çok nadir et yiyebilecek paraya sahip oluyorlar. Ama bu içecek çok güzelmiş.
''En sevdiğim yemeklerden birisi. Burada bu karışımı bulabilmek için çok uğraşmam gerekti. İçtiğin şey geldiğim yerde milli içkimiz Ayran.''
Sonra tarifini alayım şunun. Handa iyi para getirir.
...
Yemek bittikten sonra elf hizmetçiler masayı topladılar. Pardon karanlık elfler. Ne diye böyle ayrım yapıyorlar ki tek farkları gözlerinin kırmızı olması. Karanlık elf deyince ne bileyim siyahlar falan sandık. Anlaşılan karanlık kötü anlamında kullanılmış. Kırmızı göz şeytaniymiş, bıdıda bıdı. Bu ayrımcılık şeyleri çok kafa karıştırıcı.
Bu sırada avcı konuşmaya başladı.
''Bu elfler köle mi?''Avcı
''Yok daha kötü beyinleri yıkanmış canlılar. Bana savaş açanlara pek hoş yaklaşmam. Hepsinin beynini yıkadım ve itaat eden robotlara dönüştürdüm.''GK
''Robotlar?''Yılan
''Mekanik demir vb den yapılan programlanmış cansız varlıklar.''GK
''Ah teknoloji tipi şeyleri diyorsun. İleride o tarz galaksileri ziyaret ettiğime emin olacağım çok zevkli oyuncakları var.''Yılan
''Her şekilde bana büyü daha zevki geliyor. Teknoloji akla büyü kalbe hitap ediyor tarzı bir şey. Teknolojinin çok gelişmiş olduğu yerlerde de iyi oyunlar vb. olabilir ama büyünün yerini tutamazmış gibi geliyor.'' GK
''En gelişmiş uygarlıklar ikisini bir arada kullanıyorlar. Bir yerden sonra ikisinin bir farkı kalmıyormuş. Ama bu kısmı bende pek anlamadım. Büyüde teknolojide kullanılacak bir kanunmuymuş neymiş. hafızamda böle birşeyler var ama neyse.''Yılan
''Konuya geri dönersek. Elflerin beyninin yıkanmış olması sizce bir sorun değil mi? Biliyorsunuzdur zihni yıkamak yasak bir büyü olarak kabul ediliyor.''Avcı
''Niye?''GK,Yılan
''Yılan en azından temel büyü kurallarını biliyorsundur diyordum. Zihin yıkamak her yerde yasak bir büyü.''Avcı
''Çok dar çerçeveden bakıyorsun. Her türün, her galaksinin farklı kuralları var neden her birini aklımda tutayım ki? Bazı türlerde zihin yıkamak genel bir şey. Bunu yapamayanların giremeyeceği galaksiler bile var.''Yılan
''Benim geldiğim yerde sürekli söylenen bir laf var. Yakalanmadığın sürece suç işlemiş sayılmazsın. Kısacası siz kimseye söylemezseniz kimse bilmez. Söyleseniz bile kaçabileceğime yeterli güvenim var. Gerekirse galaksiden kaçarım.''GK
''Nasıl yapacaksın onu, sen kraliyet seviyesinde bile değilsin.''Yılan
''Benimde kendime göre yollarım var.''
En sonunda yemek bitti. Avcı ve adamları konuk evlerine yerleştirildi. Ben ise çalışmayan başladım. Çalışmak çok sıkıcı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yılan (Bilinmeyen mutasyon)
Fantasy''Senin için tohumlanmış bir galaksi, senin için seçilmiş bir gezegen... Git ufak yavru ve zamanı gelince ortaya çıkıp ne olduğunu göster. Diğer ırklar tarafından keşfedilip bir av mı olacaksın; yoksa diğer ırkların hepsini avlayan bir avcı mı?'' ...