9.

27.7K 1.6K 232
                                    

Ben ona o bana bakarken kadın göz devirdi. Ne olmuştu şimdi?

Kadın: Aish ne bakıyorsun? Konuşamadım senin yüzünden. Neyse şimdi benimle geliyorsun.

Ben: Tasma taksanız daha iyi. Birsi geliyor bizle geliyorsun birsi geliyor benle geliyorsun. Bıktım.

Kadın: Bıktın mı? Daha çok erken. Kalk hadi. Kalk!

Bu da aynı onlar gibi. Sinirli. Lütfen bu şirkette ya da evde bir düzgün insan yok mu?

Başka çarem olmadığı için ayağa kalkıp yanına gittim. Önümde dikiliyordu. Hem gidelim diyor hemde önümde dikiliyor.

Ben: Gitmiyoruz mu?

Kadın: Rahat dur.

Sanki ben kıynaşığım. Aptal kadın. Sonunda arkasını dönüp yürümeye başlamıştı. Bende onu yavaş yavaş takip ettim. Aklıma geldi de belki bir adama meydan okuyamam ama bir kadına olabilir. Ne kadar güçlü olabilirl ki? Bende bir şeyler bildiğime göre...

Bir anda kadının dibine girip at kuyruğu olan saçının kökünden tutup asıldım. Kadın küçük bir çığlık attı. İşte ben ya. Yüzüne yaklaştım.

Ben: Beni burda tutamazsınız. Hakkınız yok. İzinde vermem.

Deyip sesli bir kahkaha attım. Sonra sustum. Şimdi ne yapacaktım? Benim yapmama kalmadan kadın dirseğini karnıma geçirdi. Çok acımıştı. Ellerim direk olarak karnıma gittiği için kadın elimden kurtulmuştu. Elini kaldırıp yüzüme sert bir tokat yapıştıracaktı ama birisi onun bileğini kavrayınca kıpırtamadı bile.

Yanımızda olan kişiye şuan minnettardım. Beni kurtarmıştı. Yanımızdakine bakmak için başımı ona çevirdim. Bu... Bu Jin'di. İnanamıyorum beni Jin mi kurtarmıştı?

Jin: Sen herhalde dayak yemek istiyorsun. Bana bak bir daha böyle bir şey yaparsan seni öldürürüm.

Bunların hepsini ona söylemesi gerekirken bana söylemişti. Banane ya. Beni korumasınlar. Öleyim de onlarda kurtulsun bende kurtulayım. Zaten hepsinin tehditlerinde ölüm vardı.

Umursamazca kadına baktım. Hatta içinde birazda uklalık vardı. Kadında sinir küpü olmuştu.

Kadın: Bir daha sorun çıkarma. Yürü.

Kadın elini hızlıca çekerek Jin'in elinden kurtuldu. Sonrada kolumdan asılarak beni yürüttü. Ses etmedim. Son gülen iyi gülecek. Tabii bunlar gülerse.

Asansöre bindik. Asansörde Jimin, J hope ve Jungkook vardı. Üçüde ellerini cebine sokmuştu. Üçüde sinirli bir şekilde bana bakıyorlardı. Bende onlara 'ne bakıyorsunuz?' bakışları gönderdim. Sonra arkamı onlara döndüm. Yani asansörün kapısına döndüm. Aşağı iniyorduk. İkinci kata gelince kapı açıldı. Hiç birimiz inmedik. Ama ben yürek yiyince... Belki kurtuluş yolumdur diye bir anda kendimi dışarı attım. Koşmaya başladım.

Kadın: Aptal kadın gel buraya.

O arkamdan geliyordu. Ama sonra Jungkook ile yer değiştirdiler. Koşuyordum. Ama Jungkook daha hızlı koşuyordu. Eninde sonunda yakalanacağımı biliyorum ama yinede bir umut. Merdivenlerden hızlı hızlı indim. Önüme sürekli insanlar çıkıyordu. Onların yüzünden yavaşlamıştım. Birinci katın kolidorunda belimden yakalanmıştım.

Çok sıkı tutuyordu. Kurtulmamın imkanı yoktu. Artık kurtulamıyacaktım. Buna inanıyordum. Umudumu yitirmiştim. Artık zor geliyordu. Dayanamıyordum. Umutsuzdum. Olmayacaktı. Ömrüm boyunca burda geçirecektim.

Ukala Mafya Bozuntusu /Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin