Bir yandan öpüyordu bir yandanda eli sırtımı okşuyordu. Bu çok iyiydi. En azından sıkıntım gitmişti. Dudaklarıda yumuşacıktı. Sevdim ya ben bunu. Daha çok zevk almaya başladım. Ellerimi tam boynuna getirmiştim ki bir el buna engel oldu. Sonrada hızlıca kolumdan asıldı. Ayrılmıştık birbirimizden. Güzelim anı bozdun Jeon Jungkook.
Bir dakika bu Jungkook ise o zaman öpüştüğüm adam kim? Hayal görüyorum galiba. Gözlerimi açarak öpüştüğüm adama dikkatlice baktım. Bu Jungkook değildi. Bu başka birisiydi. Şimdi Jungkook daha çok kızmıştı. Bileğimden tutarak arkasına çekti. Çok yanlış bir şey yaptığım için kendimi suçlu hissettim. İnsan bakmazmı hiç ya.
Jungkook: Sen kimi öptüğünü sanıyorsun lan? Birde sırtına dokunuyorsun.
Dedi ve boğazına yapıştı. Boğazından tutup iktirmesiyle adamın arkasındaki masa devrilmişti. Adamda yere düştü. Jungkook üzerine çıkıp defalarca yumrukladı. Korkmaya başladım. Bakalım bana nolacak?
Adam yediği yumruklarla bayıldı. Bütün herkes buraya bakıyordu birde. Sinema izliyorlardı resmen. Bir mısırları eksik. Allah Allah.
Bu olayla içkinin etkisinden biraz daha çıkabilmiştim. Jungkook ayağa kalktı. Eli kan olmuştu ve terlemişti. Üzerime doğru gelmesiyle bende geriye doğru gittim. Anlatsam da bana inanmazki. Ama deneyelim bakalım.
Ben: Jungkook bak bir dakika beni dinle. Ben içtiğim için onu sen sandım. O da bir anda dudaklarıma yapıştı. Beni dinlemelisin. Suçsuzum ben. Korkuyorum yapma şöyle.
Diyip sustum. Çünkü işe yaramıyordu. Ne kadar anlatsam da bu adam Nuh diyor peygamber demiyor.
İyice korkunca arkamı dönüp koşmaya başladım. Platformlarla biraz olmasa da yine de deniyordum işte. Kapıdan çıkınca yağmur yağdığını fark ettim. Ama umursamdan kendimi caddeye attım. Neyseki bir şey olmamıştı. Karşıya geçtiğimde arkamdaki gelen kişiye baktım. Jungkook geçmeye çalışıyordu ama arabalar izin vermiyordu. İşte kötülük.
Bardaktan boşanırcasına yağan yağmura aldırmayıp kaldırım üzerinde hızlı adımlarımla yürüdüm. Ama tabii ki yine yakalanmıştım. Kolum tutulmuştu. Arkamı dönüp bu kişiye baktım. Kim olacak başka Jeon Jungkook.
Onun sinirli bakışlarını görünce yüzümdeki umursamazlık bir kerede silinerek korkuya dönüştü.
Kolumdan asılarak beni kendine yapıştırdı. Tamam kabul ediyorum yakışıklı bir çocuk. Kaslarıda var ve şuan hepsi ortada. Yağmurda ıslanınca beyaz gömlek vücuduna yapışmıştı. Oraya bakmamak içi kendimi zor tutuyorum. Bu arada neden bu kadar sessiziz.
Ben: Ne oldu ya?
Jungkook: Hem suçlu hem güçlü. Neden o adamla öpüştün?
Dişlerini sıkarak söylediği için tedirginlenmiştim. Beynimde ki birkaç beyin hücremde beni terk edip gitti zaten.
Ben: Onu sen sandım.
Bundan sonrasını ukalaca getirdim.
Ben: Ahh nasıl düşünemedim sen gibi bir odunun yumuşak dudakları olamayacağını. Pardon ya.
Jungkook daha çok sinirlenerek kolumu sıktırdı. Kolum acıyordu. Ama şuan ki meselelerimiz daha önemli değil. Nasıl oldu da ben Jungkook ile öpüşmek istedim? Kendime hayret ediyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ukala Mafya Bozuntusu /Jeon Jungkook
FanfictionNerden bileyim onun sen olduğunu? Ben o adam sanmıştım ama sen çıktın. Şimdi de beni tutuyorsunuz. Resmen kaçırdınız. Beni korumasaydınız olmazdı. Siz istediniz. Benim suçum yok. Ama bunu anlayan kim? Sadece kendi bildiğini okuyor. Bana kötü davranı...