Yazarın Anlatımı
--------------------------İkiside bir anda çıkmazda buldu kendini. Seviyorlardı. Hala da seviyorlar. Ne olduğunu anlamadılar? Her şey çok süper gidiyordu. Gülüyorlardı. Eğleniyorlardı. Peki ya şimdi... Şimdi Gece ne olacağı belli değil bir şekilde yatıyor. Dışarıda ne yaşandığını bilmeden. Jungkook durmadan ağlıyor. Harap olmuş şekilde. Bekliyor. Gece gelsin diye. İyleşsin diye sabrediyor. Ama nereye kadar?
Gece sanki dayanamıyordu. Vücudunda ki acı onu zorluyordu. Ama dayanmak zorunda olduğunu biliyordu. Onun bir sevdiği ve onu de sevenler olduğunu biliyordu. Ama dayanamıyordu. Dayanmak istiyordu ama olmuyordu. Elinde değildi. O dayanmıştı. Bu kadar dayanmıştı ama gerisi olmadı. Dayanamadı.
Jungkook doktorların koşarak Gece'nin olduğu odaya girdiğini görünce dehşetle ayağa kalktı. Arakalarında baktı. Odaya girip ona ne olduğunu öğrenmek istedi ama izin vermediler. Arkadaşları yani BTS onu sakinleştirmek için omuzlarından tutup kapıdan uzaklaştırdı. Sandalyelere oturttu Tae.
Tae: Bana bak. Jungkook bana bak.
Jungkook ağlayan gözlerini çaresizce Tae'ya kaldırdı. Bitmiş tükenmişti.
Tae: Ayakta dur Jungkook. Onun sana ihtiyacı var. Jungkook ağlamayı kes ve ona güç ver.
Jungkook: Tae ben Gece'yi seviyorum. Onu bana geri getir. Tae senden bunu istiyorum. Tae nolursun? Gece'mi getir.
Tae dolan gözlerini kapatıp sakinleşmeye çalıştı. Her zorluğa göğüs geren arkadaşına ne olmuştu şimdi? Ayakta bile duramıyordu. Onu teselli etmek ister gibi sarıldı. Sakinleştirmeye çalıştı. Ama durmadan ağlıyordu. Ne yapabilirdi? Göz yaşlarının önüne engel koyamazdı ki. Sustu ve o da gözünden akan tek yaşa engel olamadı. Herkes harap olmuştu.
Aradan koca bir hafta geçti ve hala doktorlar bir şey diyemiyor. Bir hafta önce Gece dayanamıyacağa benziyor dediler. Zar zor hayata getirdik dediler. Şuan durumu kötüye gidiyor diyorlar ama hala bir umut var diyorlar. Ama hala bir şey olmadı. İyi olan bir şey söylemedi doktor.
Jungkook artık sanki bunu kabullenmiş gibi sandalyede oturuyor. Boş boş bakıyor yere. Öylece donmuş gibi. Sanki hayattan pes etmiş gibi. Diğerleri de hiç camın önünden ayrılmıyor. Sessiz sessiz ağlıyorlar.
Doktor bir kez daha odadan çıktı. Yine herkesin bakışları ona yöneldi. Jungkook'un da.
Doktor: Fark eden bir şey yok. Ama artık içeri girebilirsiniz. Ama tek tek.
Jungkook bunu duyunca hızla ayağa kalktı. Hiç bir şey demeden ve yapmadan içeri daldı. Doktor bir şeyler dedi ama dinlemedi bile. Kapıyı kapattı ve tekrar ağlamaya başlayan gözleriyle Gece'ye yaklaşmaya başladı. Bir haftadır yaklaşamadığı kişiye yakalştı. Yavaş yavaş. Yüzünde ve tüm vücudunda gözlerini gezdirdi. Elini yanağına götürüp okşadı. Bir haftadır dokunmak istediği tene. Elini tuttu. Bir umutla onunla konuşmaya başladı.
Jungkook: Gece sensiz yapamadığımı ikinci kez anlıyorum. Ne olursun sana yalvarıyorum geri gel. Benim için biraz daha sabret. Gitme. İyileş. Hayata tekrar tutun. Söz veriyorum seni asla üzmiycem. Sadece geri gel. Bu yatakta yatmayı bırak. Kalk. Gel yanımda yat. Her sabah kalktığımda yanımda seni görmek istiyorum. Her gün seninle olmak istiyorum. Sana daha yeni kavuşmuşken bırakma beni.
Arkasında ki sandalyeye oturdu. Yüzüne baktı dakikalarca. Dayanamadı onun soluk tenine bakmaya. Onu böyle görmeye alışık değildi. Yanında da ağlamak istemiyordu. Dışarı çıktı hızla. Yine ağlamaya başladı. Günler önce biten göz yaşları tekrar varlığını gösterdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ukala Mafya Bozuntusu /Jeon Jungkook
FanfictionNerden bileyim onun sen olduğunu? Ben o adam sanmıştım ama sen çıktın. Şimdi de beni tutuyorsunuz. Resmen kaçırdınız. Beni korumasaydınız olmazdı. Siz istediniz. Benim suçum yok. Ama bunu anlayan kim? Sadece kendi bildiğini okuyor. Bana kötü davranı...