Gece'den
-----------------
Rüyamda gördüğüm şey her zaman ki ailemin bana iyice yaklaşması ama tam ben sarılacakken arkalarını dönüp yürümeye başlamaları. Onları hiç bir zaman yakalayamıyorum. Ve bu rüyadan sonra da uyuyamıyor. Sekiz yaşımdan beri böyle. Uyandığımda da direk olarak kendime gelemiyorum. Bu yüzden de Jungkook'u da fark etmemiştim. Kalkıp yüzümü yıkayıp dışarı çıktım. Jungkook'un burada ne işi vardı. Onun bana doğru geldiğini fark edince yanından geçip gittim. Onunla konuşamayacaktım. Merdivenlerden inerken Beyza ile karşılaştım. Nasıl oldu bende o da anlamadı ama eli gözüme girmişti. İki gözümde yaşarmıştı. Neyse ki fazla girmemişti. Tek kötü şey sadece ağlamış gibi gözükmem. Beyza defalarca özür diledi. Ona bir şey olmadığını söyledim ama yine de içi rahat etmedi ve hem oda da biraz takılmak için hem de Beyza'nın içi rahat etsin diye onun odasına çıkmaya karar verdik.Asansöre binince bir kat sonrada Jungkook bindi. Karşıma çıkmasa olmazdı. Beyza'ya Suga'nın çağırdığını söyleyip onu asansörden çıkardıktan sonra bende çıkıyordum ama Jungkook kolumdan çekip içeri soktu. Sonra da asansörü durdurdu. Engel olmaya çalıştım ama olmadı. Sonrada benimle konuşacağını söyledi. Birazcık dışımdan gıcık bir cümle söyledim ama neyse ki duymamıştı.
Bana kendisinden özür beklememesini hiç kimseye özür dilemediğini söyledi. Birde son kez sinirle söylediğini söyledi. Bende ona korece olrak değil belki anlar diye İngilizce umurumda değil dedim. Umurumda değildi çünkü onunla böyle daha iyi anlaşıyorduk. Onunla konuşmaya başlayınca kötü şeyler oluyor. Ama eğer özür dilerse küçük bir ihtimal. Sanırım artık o da kalmadı. O da umursamayacağını söyledi. Sonrada asansörü çalıştırıp kapı açılınca direk dışarı çıktı. Bana son cümleyi bağırarak söylediği için sinirlendim ve önüme bile bakmadan onun arkasından gidince ona çarptım. Neden durmuştu? Birde çarptığım için sinirlenmemiş miydi? Garip. Bu sefer ben ona bağırmak için önüne geçecektim ama yanında durdum. Karşısında ki kadına şaşırmış gibi bakıyordu. Normal bir çalışanları değil miydi? Daha sonra yine normal halini aldı. Sinirli... Dönmek için neden bu tarafı bulmuştu? Yine bana çarpmıştı ve normal bir ses tonuyla kızdı. Böyle bir şey yaptığı için burnumun acısını unuttum. Göğsüne çarpmıştım burnumu.
Akşam olmuştu. Biz yemekten sonra beraber oturup konuşmaya başladık. Jungkook ortalarda gözükmüyordu. Merak etmeye başlamıştım. Gözlerim her yerde onu arıyordu ama yoktu. O kadınla birlikte olabilir miydi? Olursa olsun. Bana bulaşmasın yeterki. Hem ne demişti o beni umursamayacaktı artık bende onu umursamıyor sadece merak ediyorum. 'Gece... Fazla merak iyi değildir. Sus ve konuşmayı dinle. Bak neyden bahsediyorlar?'
İç sesimin uyarmasıyla konuşmaya döndüm. Bir kadından bahsediyorlardı ve hepsi de gergindi. Beyza'nın ağzından çıkan sözlerle aklım başıma geldi.
Beyza: Jungkook sevgilisi ile en az yirmi dakikadır odada. Acaba tekrar mı birleşecekler?
O kadın Jungkook'u bugün terk eden kadındı. Bu da demek oluyor ki planları gerçekleşmeye başlamıştı bile. Yirmi dakika dedi. Çoktan öğrenmiş olabilirler mi? Bu işi tek başıma halledemem. Bu yüzden onlara da anlatmam gerek.
Ben: Bir dakika.
Tae: Bir şey mi oldu?
Ben: Oldu. Hemde çok büyük bir şey olacak.
Suga: Korkutma da söyle.
Onlara o gün duyduklarımı harfi harfine anlattım. Hepsi ağzı açık bir şekilde beni dinlediler. Benim konuşmamın sonları dinlemeden hepsi ayağa fırlayıp koşarak üst kata çıktılar. Bende onların arkasından yavaş yavaş odaya çıktım. Jungkook'un onu korumaya çalıştığımı bilmesini istemiyorum. Eğer bilirse hani umrunda değildim benimle küstün tarzında şeyler söyler ve beni daha da çok sinirlendirir. O zaman onun yüzüne bile bakmam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ukala Mafya Bozuntusu /Jeon Jungkook
FanfictionNerden bileyim onun sen olduğunu? Ben o adam sanmıştım ama sen çıktın. Şimdi de beni tutuyorsunuz. Resmen kaçırdınız. Beni korumasaydınız olmazdı. Siz istediniz. Benim suçum yok. Ama bunu anlayan kim? Sadece kendi bildiğini okuyor. Bana kötü davranı...