Ben artık korkmaya başladım. Çünkü savunmasızdım. Bir şey yapamazdım. Ama onlara belli etmiyordum. Yani öyle düşünüyordum. En azından sadece gözlerimde ki korku belli oluyordu.
Adam: Anlat.
Ben: Ne anlatayım?
Adam: Kimin adamısın?
Ben: Anlımda satılık felan mı yazıyor?
Beni ne sanıyorlar bu öküzler? Sanki onu kasten yaralamışım gibi. Bir adam sinirle bana yaklaştı. Bir anda çok sert bir tokat attı. Başım yana çevrilmişti. Hangi devirde kalmışlar? Bir kıza nasıl el kaldırıyorlardı? Artık onlardan korkmuyorum. Böyle eziklerden kim korkar ki? Bununda hesabını sormam gerek. Hızlıca başımı kaldırdım.
Ben: Noluyor ya? Sen nasıl bir kıza vurursun? Anladık kaçırdınız da bu kadarı da fazla.
Dediğimde ikinci tokatımı da yemiştim. Böyle yaparak beni korkutamazlardı. Hala güçlüydüm. Daha umudumu yitirmedim. Tekrar başımı kaldırdım. Aynı onların yaptığı gibi kaşlarımı çattım.
Ben: Bu yaptıklarınızla beni korkutacağınızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Sizin beni bağlayarak sorgulamanızdan anladığım tek şey benden altına yapacak kadar korktuğunuz.
Dedim ve güldüm. Buna sinir olmuştu. Bende buna çok sevindim. Şimdi önümdeki değil onun arkasından birisi konuştu.
Adam: Bizi sinirlendirmeye çalışıyor. Ama bilmiyorki bir mafyaya meydan okuyor.
Mafya demesiyle tükürüğüm boğazıma kaçtı. Öksürmem gerekiyordu ama bunu yaparsam korktuğumu anlayacaklar. Ama dayanamadım. Öksürmezsem ölecektim. Öksürmeye başladım.
Öksürüğüm bitince başımı kaldırmıştım ki başımın yanında soğuk bir şey hissettim. Bu silah olabilir miydi? Yavaşça başımı çevirdim. Evet bu bir silahtı. En korktuğum şeylerden birisi. Hızlıca önüme döndüm.
Artık korkuyordum. Hemde çok. Seslice yutkundum. Artık fazla güçlü duramıyordum. Korkuyordum. Altıma yapacak kadar hemde.
Ben: Şu şeyi çekin. Size diyorum.
Önümdeki adamda gitmişti. Hepsi yine karşımdaydı. Ve ben çok korkuyordum. Bıçakladığım adam bu sefer dibime girdi. Çenemi tutup sıktırdı.
Adam: Bir daha sormam. Sende de bu yaradan olmasını istemiyorsan bildiğin her şeyi anlat.
Beni yaralamazlar sonuçta. O zaman sinir edelim.
Ben: Bildiğim bir şeyler var.
Adam çenemi bıraktı ve arkasını döndü. Takrar bana döndü. Endişeliymiş gibi gözüktüm.
Ben: Bildiğim şeyler şunlar. Tus'u bitirdiğim. Stajımın bitmesine bir buçuk hafta kalması. Yakında da doktor olacağım. Tabii beni bırakırsanız.
Dedim ve gülümsedim. Adam baya sinirlenmişti. Bu da beni mutlu ediyordu. Adam sinirlendiği için elini saçlarına geçirdi ve bir anda sandalyenin bacağına tekme attı. Sandalyeyle birlikte bende düştüm. Bu kolumun üzerine düşüşüm iki olmuştu ve kolum feci bir şekilde acımıştı. Bir anda ağlamaya başladım.
Ben: Ben bir şey bilmiyorum. Nolursunuz bırakın beni? Ufff kolum.
Adam: Kaldırın. Odasına götürün. Yarın yine alıcaz. Bu pislik kadını.
Adamlar sandalyeyi kaldırdı. Bende kalkmış oldum. Ellerimi ve ayaklarımı da çözdüler. Kolumdan tutarak götürmeye başladılar. Kolumu asılıyorlardı ve kolum feci bir şekilde acıyordu. Ama bir şey demedim. Ne kadar da kötü insanlar.
-
Ahhh BTS kısa sürede hayatımın bir parçası oldu. Onlara bayılıyorum.
-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ukala Mafya Bozuntusu /Jeon Jungkook
FanficNerden bileyim onun sen olduğunu? Ben o adam sanmıştım ama sen çıktın. Şimdi de beni tutuyorsunuz. Resmen kaçırdınız. Beni korumasaydınız olmazdı. Siz istediniz. Benim suçum yok. Ama bunu anlayan kim? Sadece kendi bildiğini okuyor. Bana kötü davranı...