61.

17.6K 1.1K 151
                                    

Beyza ile Feride'yle gitme konusunda sohbet ederken Feride yine vazgeçmediği şeyi yapıyordu. Tıkınıyordu. Çikolata yiyor. Birşey yemese ölür. Ama kilo almıyor garip. Neyse bu önemli değil. Feride ağzında koca bir ısırık çikolatayla birlikte gülmeye başlayınca boğazında kaldı ve öksürmeye başladı. Bir anda kıpkırmızı oldu. Beyza ayağa kalkıp sırtına vurdu. Ben şaşkınlıkla ne yapacağımı şaşırdım. Öylece kalakalmışken Beyza'nın azarıyla birlikte hızlıca mutfağa indim.

Eee peki bu mutfağın ışığı nerede? Bu soruyla etrafa baktıktan sonra mutfağın karanlığına daldım. Mutfağın duvarlarını elimle yokladım. Hiçbir yer gözükmüyor. Ben o tuşu neyse işte o ışığı açacak yeri nereden bulucam?

Tezgaha gelince aklıma o gün Beyza ile pasta yaparken öyle bir şey gördüğüm geldi ve tezgahın önünde ki duvarları yokladım.

Tam musluğun arkasında ki duvardayken arkamda birisinin, sert vücuduyla üzerime baskı uygulamasıyla korktum.

Jungkook: Heyy bu da ne?

Dedi ve ellerini önce omuzlarımda. Sonra omuzlarımdan inip ellerimi tuttu. Bende acaba ne yapacak diye bekledim? Eğer yanlış bir şey olursa durdururdum ama öyle bir şey olmadığı için gerekte olmadı.

Şaşkınlıkla ellerimi bırakıp uzanarak ışığı açtı. Benim iki saattir aradığım ışığı açtı. (Bu arada Feride öldü. Allah rahmet eylesin. Şaka.) Beni omuzlarımdan tutup çevirdi. Yüzünde garip bir şaşkınlık vardı.

Jungkook: Gece?

Ben: Efendim.

Jungkook: Senin burada ne işin var? Ya da sen gerçek misin?

Kıkırdayıp ona odaklandım. Kahretsin daha bir gün olmuştu ama ona bakmayı özlemiştim. O gözlerini ve müthiş güzellikte olan dudaklarına baktım. Sonra da kendimi toparlayıp yüzüne baktım. 

Ben: Evet. Ben buradayım.

Jungkook: Neden geldin?

Ben: Immm. Eşyalarımı almak için.

Jungkook: Aman banane. Ne halin varsa gör.

Yine ani bir ruh değişimi daha. Koluyla kenara iktirdi ve dolaptan bardak alıp su katıp kafasına dikti. Bardağı seslice tezgaha bıraktı ve son bir bakış atıp gitti. Bende arkasından söylenirken aklıma Feride geldi ve geç kalsamda yine de su katıp hızlıca çıktım. İçeri girdiğimde Jin Feride'yi uyarıyordu. Beyza'da bacak bacak üstüne atmış onları izliyordu.

Beni görünce kızgın bakış atıp ayağa kalktı. Elimde ki suyu alıp Feride'ye uzattı. Feride yavaşça içip koydu.

Ben: İyisin demi Feride?

Feride gözleriyle beni buldu ve başını olumluca salladı.

Jin: Hoş geldin Gece?

Ben: Hoş buldum.

Dedim ve Beyza'ya yöneldim. Beyza'nın ellerini tuttum. Kimsenin duyamayacağı sadece Beyza'nın anlayacağı şekilde konuştum.

Ben: Düğününüze hale hayatta olursam çağır. Kimseye de gitme nedenimi söyleme. Birde saat gece birde uçağım kalkıyor. Seni seviyorum. Kendine iyi bak.

Beyza'nın göz doldu. Beni kendine çekip boynuma sarıldı. İkimizde ağlamaya başladık. Daha yeni bulmuştuk ama uzun süreliğine yine ayrılacaktık. Olsundu.

Benim gözlerimden yaşlar firar ederken Feride'nin alınmış sesi ile Beyza'dan ayrılmadan oraya baktım.

Feride: Aşk olsun. Beni unuttunuz.

Ben bir kolumu kaldırdım ve onu oraya davet eder gibi hareket yaptım. O da koşarak gelip sarıldı. İkisine de sımsıkı sarıldım ve ikisininde yanağına sulu birer öpücük kondurup ayrıldım. Göz yaşlarımı silip onların daha fazla üzülmemesi için gülümsedim. Bakışlarımla ikisine de görüşür dedim ve çantamı omzuma takıp cesaretlendirici bir nefes alıp kapıya doğru bir adım attığımda kapıdakileri gördüm ama hiç birisinin  yüzüne bakmadan aralarından geçip merdivenlere bir adım attım ama Jungkook kolumdan tutup işimi zorlaştırdı. Onun yüzüne bakarsam yanlış şeyler yaparım ve sonra da pişman olabilirim. Gitmeliyim. Sadece bu. Gitmeliyim.

Jungkook: Gidiyor musun?

Ben: Evet. Gidiyorum. Bırak kolumu.

Kolumu çekiştirdim ama olmadı.

Jungkook: Gitmenin asıl nedenini söylemeden gidemezsin.

Ben: Jungkook bırak.

Jungkook: Söyle.

Ben: Bı-rak.

Jungkook: Söyle diyorum. Asıl nedeni söylemeden gidemezsin.

Ben: Bırak dedim sana.

Kolumdan asıldı ve kendine yapıştırdı. İşte bunu da yapmamalıydı. Yüzü burnumun dibindeydi. Her bir nefesi yüzümde bıçak izi bırakıyordu. Kalp atışı bütün vücudumu sarmıştı. Onun sıcaklığı ellerimden başlayıp yavaş yavaş bütün vücudumu ele geçiriyordu. Kalbim durmak üzereydi.

-
Güzel yorumlarınızın için teşekkür ederim. Bütün yorumlarınızı okuyorum. Ama cevap yazmaya üşendim bugün.

Birde şunu söyleyeyim ki biri yorumda benim kitabımı kopyalamış demiş ama saçmalık. Bunu kendim kurguladım. Birde şu var ki onun öyle bir kitabı yok. Bir tane kitabı var onun da kelimeleri saçma sapan. Daha yazmayı bilmiyor geliyor birde bana laf atıyor. Arkadaş eğer benimle tartışacaksan kanıtlarla gel. Sinirlerimi bozdu ya. Salak şey😒
-


Ukala Mafya Bozuntusu /Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin