Korkuyla koltuktan destek alarak ayağa kalktım. Çok kötü olmuştum ya. Başımın daha çok dönmesiyle ve gözlerimin de yanmasıyla bir anda yere düştüm. Elif'in bağırmasını duyabiliyordum ama kesik kesikti. Sonrasıda karanlık.
Jungkook'tan
----------------------Türkiye'ye geldiğimizde direk olarak Gece'nin nerede olduğunu araştırmaya başladık. Biraz zor olsada bir şekilde anladığımız kadarıyla arkadaşının yanındaymış. O evi de bir şekilde bulduk ve oraya gittik. Bizi büyük bir ev karşılamıştı. Önünde de korumalar. Birde bunlara mı laf anlatacaktım? Neden Türkçe bilmiyorum? Ya da neden onlar Korece bilmiyor? Kahretsin. Zorunda değiller çünkü. Neyse ya.
Ben: Gece nerede?
Adam: Söyleyemem.
Söyleyemez. Yakasına yapıştım. Benim kadınımın nerede olduğunu söyleyemezmiş. Bir dakika bir dakika. O anlamış mıydı beni? Ben Korece söylemişti o da karşılık vermişti. Hemde basit bir şekilde. Sonunda ya.
Ben: Bak bana eğer söylemezsen seni öldürür leşini de meydana asarım.
Adam: Siz kimsiniz? Neden merak ediyorsunuz?
Neyiydim? Bu çok güzel bir soruydu. Seviyordum ama neyimdi?
Ben: Karım. Söyle nerede?
Adam: Peki o zaman. Kanıtla.
Dediğinde sinirlendim. Zaten kendimi zor tutuyordum bir yerlere dalmamak için. Bir de bu gelmişti üstüne. Adama kafalık atmamla yere düştü. Burnu kanamaya başladı. Diğer adamda buna tepki göstermek için geliyordu ama o işi Jimin halletmişti. Bir dizimin üstüne çöküp adama yaklaştım.
Ben: Söylüyor musun?
Adam: Sizinle uğraşamam.
Elini cebine soktu. Ve bir kart çıkarttı. Silahı arkasında olduğu için silahı çıkarma süresi olmayacağı için uğraşmadı. Uğraşmasında. Zararlı o olur.
Adam: Bu hastanede.
Ben: Ne hastanesi lan?
Jimin: Kendine bir şey yapmış olabilir mi?
Ben: Hayır ya.
Adamı bıraktım ve Jimin ile birlikte kısa sürede kiralamayı başardığımız arabaya bindim. Songaz basıp navigasyon sayesinde gitmeyi başardık. Hastaneye koşarak girdim ve yine bir zorluk. Hangi odadaydı?
Ben: Gece Alkan.
Görevli: O 284 nolu oda.
En azından rakamları anlamıştım. Görevlinin el hareketlerinden gideceğim yere doğru gittim ve hiç düşünmeden odaya daldım. Ona bir şey olmamış olsun.
İçeri girdiğimzde Gece buradaydı. Yatağın üzerinde yatıyordu. Gözleri kapalıydı. Mavi saçlı bir kadın yatağın yanında ki koltukta oturuyordu ve Gece'ye endişeli gözlerle bakuyordu. Onu da umursamayıp Gece'ye yaklaştım. Gideli çok olmamıştı ama yine de yanımda olmadığı hissiyatı yakmıştı beni. Onsuzluk benim için düşünülemezdi bile. Yanımda olsun, onun olduğunu bileyim yeter ama ikimizde birbirimizi severken dahası da olabilirdi.
Avcumu yanağına koydum ve onun sıcaklığını hissettim. Üzerine eğilip anlına hafif bir öpücük kondurup doğruldum. Yatağın kenarına oturup elini tuttum. Sonra da o kızın ne olduğunu anlamak için ona döndüm. Kız kaşları çatılmış bir şekilde ayağa fırladı. Bize bağırmak için hazırlandı.
Ben: Bize bağırma. Sonuçlarına katlanırsın.
Jimin: Önce söyle sen kimsin?
Kadın: Bence siz söyleyin. Ne işin var burada? Siz kimsiniz ya?
Bu kızda çok güzel Korece biliyordu. Ohh be. Sonunda. İki kişi cepte en azından.
Jimin: Bana bak küçük kız-
Kadın: Küçüleyimde cebine gireyim mi? Saçmalamayı kesin. Sende şuradan kalk.
Dişlerimi birbirine bastırdım. Sakinim ben. Sen dua et Gece burada.
Ben: Sanane bundan.
Kadın: Sanane mi? Gelip arkadaşımın odasına izinsiz dalıyorsun. Sonra ona dokunuyorsun ve bundan banane. Sen kendini ne sanıyorsun ya? Defol olup gidiyor musunuz yoksa sizi def-
Jimin: Kes sesini.
Kadın: Al o kes sesiniyi bir yerlerine sok. Susmuyorum işte. Çıkana kadarda susmayacağım. Ağzımı bozmayayım dedim ama siktirin gidin.
Jimin kadının küfür etmesiyle kolundan tutup odadan çıkarttı. Bende Gece'ye bir kez daha baktım ve arkalarından gittim. Hemen kapının önündeydiler zaten.
Jimin: Kızım bana bak dua et Türkiye'deyiz.
Kadın: Dua etmiyorum. Ne biliyorsun belki ben imansızım. Hııh.
Bu kadın resmen meydan okuyor.
Jimin: Bunu sonra konuşucaz. Gece niçin burada?
Kadın: Kimisiniz acaba?
Ben: Asıl sen kimsin?
Kadın gıcık bir gülümsemeyle başını yana yatırdı.
Kadın: Immm. Kankası ve avukatı. Evet buyrun.
Jimin: O zaman sen kesin Elif'sin.
Elif: Ahh nereden bildin? O benim.
Ben: Gece söylemişti.
Elif: peki ya siz Gece'nin nesisiniz?
Jimin: Sana her şey anlatıcam ama bize yardım edeceksin.
Elif: Hangi konuda?
Ben: Sana şimdilik şu kadarı Gece'nin hep yanında olacaksın.
Elif: Zaten yapıyorum.
Ben: Öyle değil. Ona bir şey olursa seni suçlarım hatta öldürürüm.
Elif: Bu ülkede öyle bir şey yapamazsınız. Okey?
Jimin: Biz yaparız.
Elif: Kesin zaten.
Ukala.
Jimin: bak kızım.
Jimin'i delirtmeyi başarmıştı. Bana o kadar işlemedi çünkü o arada Gece'yi düşünüyordum.
-
Bölümler gecikiyor ama elimde olan bir şey değil. Zaman buldukça atmaya çalışıyorum. Sizleri seviyorum.
-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ukala Mafya Bozuntusu /Jeon Jungkook
FanfictionNerden bileyim onun sen olduğunu? Ben o adam sanmıştım ama sen çıktın. Şimdi de beni tutuyorsunuz. Resmen kaçırdınız. Beni korumasaydınız olmazdı. Siz istediniz. Benim suçum yok. Ama bunu anlayan kim? Sadece kendi bildiğini okuyor. Bana kötü davranı...