Kedimde ben gibi biraz gıcık olunca. Jungkook üzerinden indiriyor ama Lili inadına geri çıkıyor. Hatta şimdi yüzünü yalamaya çalışıyor. Aman Allah'ım.
Jungkook: Al şu kedini başımdan.
Ben: Yakışıyorsunuz aslında. Senden elektrik almışa benziyor.
Jungkook: Birde kız mı?
Ben: Yok erkek. Ara sıra... Tövbe tövbe. O kız.
Jungkook'tan kedimi kurtardım. Daha doğrusu Jungkook'u kediden kurtardım.
Lili ile biraz daha boğuştuktan sonra saatin baya geç olduğunu fark ettim. Ben kedim ile boğuşurken Jungkook'ta evi gezdi. Bunu yapmasına bir şey demedim çünkü onunla muhatap olmak istemiyorum.
Saat tam akşam 00.00 dı. Çok uykum gelmişti. Esnerken bir anda hapşurdum. Ahhh ne kadar komik bir hareket olmuştu. Şuan böyle bir şey olduğu için kendimden utanmıştım. Ama karşımda ki adam hiç gülmeyen bir adam olduğu için. Verdiği tek tepki başını yazık der gibi sallaması.
Ben: Uykun gelmedi mi?
Jungkook: Nerde uyuycam?
Ben: Immm. Bilmem. Ben yatağımda yatacağım. Sen de...
Jungkook: Ben yanına yatmam.
Kendimi tutarak güldüm. Ne sanıyor ki? Yanımda yat mı diycem sanki?
Ben: Ben öyle bir şey dediğimi hatırlamıyorum. Yanımda değil şurdaki koltukta yatarsın. Bekle ben sana örtü ve yastık getireyim.
Dedim ve ayağa kalkıp odama çıktım. Bazanın altından bir beyaz ince yorganı ve her yeri kırmızı renkli dudaklarla dolu olan yastığı aldım. Aslında beyaz bir şey verecektim ama bende ki de gıcıklık değil mi? Hahaha.
Yastığı yorganın altına alarak aşağı indim. Ahh o ne ara uyumuştu? Sanırım yastığı seçmesi bir beş on dakikamı almıştı. Uyumuş uyumasına ama neden gömleğinin önünü açmış? Tabii ki de rahat edemeyeceği için. Akıllıyım ben ya.
O değilde bir de sırt üstü yatmış. Gömlekte iki yana açılmış. Bir kolu koltuktan sallanıyor. Bir bacağı kıvrık. Ahh bu çocuk çok dağınık yatıyor. Banane ya. Kim nasıl yatarsa yatsın.
İyice yanına gidip önce elimdekileri dibine bıraktım. Önce biraz yüzüne eğilip elimi yavaşça ensesine yerleştirdim. Yavaşça başını kaldırıp kırlenti aldım. Sonra da yerdeki o dudaklı yastığı almak için eğilmiştimki ayağım kaydı ve Allah kahretsin. Yanlış yere düştüm. Düşmemle direk olarak dudaklarına dudaklarımla baskı yapmıştım. Ufff ben ne yaptım ya?
Bu olay olduğu için Jungkook'ta uyanmıştı. Benim gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Hala olayın etkisindeyim. Kendime gelemedim. Jungkook ise hala bir şey yapmadı. Sanki halinden memnundu. Nolucak sapık işte. Ahh dur ben ne yapıyordum? Kendime gelmem gerek. İç sesimin verdiği uyarıyla biraz da olsa kendime gelebilmiştim.
Hızlıca olduğum yerden ya da olduğum pozisyondan kurtulmak için hareket etmiştim. Yapabildiğim tek şey dudaklarımı çekmek. Tabii ki sadece bunu yapmadım. Dahası var ama olmasa daha iyi.
Kaydığım için ayaklarım geriye doğru gitmişti. Onları toparlayarak ayağa kalkmaya çalışırken... Napıyom ben ya? Şuan ağlanacak haldeyim. Bu seferde dengemi kaybettim ve yere düşüyordum. Jungkook'un ensesinden elimi daha çekmediğim için ve Jungkook'un da beni düşüyor olduğum için belim tutmasıyla...
-
Yazarınız size kıyamadı.
-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ukala Mafya Bozuntusu /Jeon Jungkook
FanfictionNerden bileyim onun sen olduğunu? Ben o adam sanmıştım ama sen çıktın. Şimdi de beni tutuyorsunuz. Resmen kaçırdınız. Beni korumasaydınız olmazdı. Siz istediniz. Benim suçum yok. Ama bunu anlayan kim? Sadece kendi bildiğini okuyor. Bana kötü davranı...