52.

19.1K 1.1K 212
                                    

Gece'e
---------------

Her şey benim bile anlamadığım hızda gerçekleşti. Kendimin o kadar yürek yediğini bilmiyordum. Bir anda elime aldım ve olanlar oldu.

Her şey hallolunca ağlamadım çünkü sonuçta öldürmemiştim. Yine de biraz korktum. İnkar etmeyeyim. Ben bile şaşırdım.

Sabah o olaylar olmadan önceden bir sürü karar almıştım. Aslında bunu yapmak basit olacaktı. Ama şu mesele çıkmasaydı. Adamları vurmasaydım. Korkmazdım. Daha da basit olurdu ama korktum. Nasıl yapacağım belli ama yapabileceğim belli değil.

Yapacağım şu ki Jungkook'tan beni bırakmasını söyliycem. Benim yanımdan sıkıntı yok. Ama Beyza'dan öğrendim ki o beni seviyor. İkinci bir bırakışa nasıl tepki vereceğini de bilmiyorum.

Bunu neden mi istiyorum? Ailemle yüzleşmem gerekiyor. Bunu Jungkook  beni ne zaman bırakırsa o zaman da yapabilirim ama ya ben de ona aşık olursam. Zaten gereğinden fazla yakınız. Ben kendime hiç bir zaman güvenmiyorum. Ailemle yüzleşince kendimi atabilirim. İntahar edebilirim. Eve kapanabilirim. İnsanları kırabilirim. Belki de onları batırmak için Türkiye'de kalabilirim.

Bence bunların hepsi daha da acı. Daha yolun başındayken benden ayrılması daha da basit olur. Bence öyle. Baştayken bitirmeli.

Beni nasıl sevdi bende bilmiyorum. Neden beni seviyor? Hani benden nefret ediyordu?

Beyza ve Feride ile bu konu hakkında konuştuk. Hemde baya. Sonra da o adamlar felan. Eğer onlar gelmeseydi biraz sonra çıkıp Jungkook'tan artık burada rahat olmadığımı ve gitmek istediğimi söyleyecektim. Tabii onlar gelmeseydi.

Bu arada size şunu söyledim. Feride bizim diğer bir çocukluk arkadaşımızmış. Kankalarımızdan birisi. Sadece son kankamız Elif kalmıştı ama onun hakkında kimse bir şey bilmiyordu. Onu da buluruz bir ara.

Jungkook'un yarasını temizlerken onlar bir şeyler konuşuyordu ama ben yapmam gereken şeye odaklanmıştım. Jungkook'a nasıl söyleyecektim? Bunun hakkında baya düşündüğüm için ne dediklerini bile anlamadım. Sadece Korkusuz Gece dediklerini duydum. Aslında kuşku ve tedirginlikle gülümseyecektim ama düşüncelerim buruk bir gülümseme gönderdi.

Hiç düşünmeden en doğrusu kabul ettiğim şeyi yaptım. Bir özür sarılması. Bana dönünce hiç düşünmedim ve boynuna sımsıkı sarıldım. Soru soran bir şekilde "Gece" demişti. Ama ben umursmayıp sarılmaya devam ettim.

Kokusu burnuma doldu derin bir nefes almamla.

Jungkook: Bir şey mi oldu?

Ben: Konuşmak istiyorum.

Tae: Bizim aşağıda imza vardı. Biz bir gidelim.

İşimi kolaylaştırırlardı. Daha iyi olmuştu. Kapanan kapı sesini duyunca kollarımı yavaş yavaş gevşeterek vücudumu ve kollarımı çektim.

Ne diyeceğimi ve ne şekilde diyeceğimi hala bilmiyorum. Ne yapıcam ben ya? Özür dilerim Jungkook. Sen bir odunsun ama seni de kırmak istemiyorum. Ne yapmam gerek? Ne desem gerçekten bilmiyorum.

Onun yüzüne bakamayacağımı bildiğim için yerde ki tek renk laminanta bakdım. Biraz korkulu gözlerle.

Jungkook çenemden tutup başımı kaldırdı. Gözlerim direk olarak onun gözlerine kaydı. Bakılmayacak gibi değildi ki. Derin ve sessiz bir nefes alıp verdim.

Jungkook: Konuşmak istediğin şey ne?

Eğer ona sakin ve duygusal yaklaşırsam benim bir şey sakladığımı anlar. Gitme sebebimin rahat olup olmamamla alakası olmadığını...

Ben onu sevmiyor olabilirim ama onun erkeksiliğinden hoşlanmıyor değilim. Kendine özgü olan şeylerden. Ben belki o bir çok şeyden herkeste bulabilirim. Benim için basitte... Peki ya o. Bırakılıp gitmenin ne kadar acı olduğunu biliyorum.

Jungkook: Gece? Ne oldu sana? Ne düşünüyorsun?

Bir anlığına düşüncelere dalıp gitmişim. Gözlerimi açıp kapatıp kendime geldim.

Ben: Jungkook? Şey...

Jungkook: Evet Gece seni dinliyorum.

Ben: Ben bir şeyi biliyorum.

Gözlerini kısıp yüzüme baktı. Yüzümün her yerine göz gezdirip gözlerimin taa içine baktı. Ya Jungkook sen bakarken ben nasıl söyleyeyim. Ne güzel yere bakıp konuşacaktım.

-
♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️
-

Ukala Mafya Bozuntusu /Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin