O sürdükten sonra kremi bir kenara bıraktı. Derin bir nefes bırakıp konuştu.
Jungkook: Dün gece çok sinirli olduğum için söylemiştim.
Ben: Umrumda bile değil. Çekil artık.
Elini tezgaha geçirdi ve arkasını dönüp gitti. Umrumda değil anlıyor musun?
Ben: Çok beklersin. Seni kolayca affetmiycem. Ahh gıcıktım demi. Doğru söylüyorsun. Artık gıcığım.
Bunların hepsini o gidince arkasından söylemiştim. Birde ukala bir gülüş atmıştım.
Beyza: Hadi artık söylenmen bittiyse yardım et.
Hızlıca yanına gidip yardım ettim. Pasta bitmişti. Süslemesinide halletmiştik. Bu çok güzel olmuştu. İki katlıydı ama çok iyiydi. Pastadan iki dilim kesmiştik ki içeri Tae, Suga, RM ve Jin girdi.
Jin: Bende yemek istiyorum. Bizede kesin.
Beyza: Oturun hadi.
Onlar iştahla masaya oturdular. Ben pastaları kestim Beyza'da servis etti.
Beyza ile Suga yan yana oturmuşlardı. Suga onun burnuna pastanın kremasını sürmüştü. Beyza'da Suga'ya sürmeye çalışıyordu ama Suga izin vermiyordu.
Beyza: Aishh kanka yardım et.
O bana yardım etmedi. Bende ona yardım etmiycem. Gıcığım demiştim.
Ben: Şuan olmaz. İşim var. Kendin hallet.
Beyza: Ufff kanka ya. Çok gıcıksın.
Ben: Senden öğrenmişiz desene.
Beyza bana sinirlense de pastamı yemeğe devam ettim. Beyza en sonunda Suga'ya sürmeyi başarınca zafer kazanmışcasına güldü.
Suga: Gece peçeteyi verir misin?
Peçete hemen yanımda olduğu için peçeteyi tutmuştum ki bir elde benim elimin üstünde tuttu. Bu yine Jungkook'tu. Elimi çeken yine ben oldum ama bir gıcıklık daha. Ama bunu Türkçe olarak söyledim. Sadece Beyza ile ben anlayacaktık çünkü.
Ben: Aramıza yeni bir Gece katıldı.
İkimizde kahkahalara boğulduk. Ama hiç birisi anlam veremiyordu. Ne dediğimi anlamadıkları için. Aishhh bu çok iyi bir şeydi.
Beyza: Kanka sen yok mu?
Bilmediğim bir adam: Yaa efendim bu kız rahat durmuyor. Şuna bakın boynumu ne yaptı. Dört kişi anca tutuyoruz.
Ben: Yeni bir kız daha mı?
Beyza: O ne için?
Jin: O kız sürekli benimle uğraşıyor. Herkes içinde bana çelme takıp beni düşürdü. Buna inanabiliyor musunuz? Kendisi biraz haylaz bir doktormuş. Bizim doktora yardımcı.
Ben: Kıza bakalım. Ama kıza acımıyorum adamlarınıza acıyorum.
Hep beraber ayağa kalktık. Kızın olduğu yere geldiğimizde kıza baktımda hiç vahşilik bir tipi yok ama nasıl olduysa? Bu da Türk kesin olarak.
Tae: Nedir bu Türklerden çektiğimiz?
Kız: Halat olabilir ya da fotoğraf olabilir.
Ahhh çok kötüydü. Bizim Feride gibi çok kötü espiri anlayışı vardı. Feride daha o yaşta iğrenç iğrenç espiriler yapıyordu ama şimdi bence daha iyilerini yapıyordur.
Ben: Aramıza hoş geldin.
Kız: Bunlar çok kaba. Bu yüzden hiç hoş gelmedim.
Türkçe olarak.
Ben: Haklısın. Hepsi birer odun.
Kız: Ahh sen türksün.
Beyza: Bende türküm.
Kız hayretler içinde kalmıştı. Biz onun şaşkınlığına gülümseyerek karşılık veriyorduk ki yine sinirli bir sesle karşılaştık.
Jin: Korece konuşun.
Kız: Çok beklersin canım. Önce beni bırakın.
Jin: Onu da sen çok beklersin CANIM.
Canımı üzerine basarak söylemişti. Sadece Beyza ile ben kıkırdadık çünkü bu kız yeni olduğu için onlar ona gülmezdi. Aishh nasıl dayanıyorlar?
-
Kitabımı sevdiğiniz için teşekkürler.
♥️
-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ukala Mafya Bozuntusu /Jeon Jungkook
FanfictionNerden bileyim onun sen olduğunu? Ben o adam sanmıştım ama sen çıktın. Şimdi de beni tutuyorsunuz. Resmen kaçırdınız. Beni korumasaydınız olmazdı. Siz istediniz. Benim suçum yok. Ama bunu anlayan kim? Sadece kendi bildiğini okuyor. Bana kötü davranı...