Nefeslerim ayakta kalmak için güç ister gibi derinleşirken Jungkook arkasına baktığı an beni gördü. Kaşlarını çatıp yüzüme baktı. Onun yüzünü tamamen görmüştüm artık. Bu bile yeterdi. Rahatça ölebilirdim. Herkes Jungkook'un bana bakıp kalmasıyla bana döndü. Bütün gözler bir kez daha üzerimdeydi.
Jungkook: Gece?
Dedi. İsmimide dudaklarının arasından son kez duymuşta oldum. Bana doğru attığı kuşkulu bir adım ile vücudum da ki güç bir anda çekildi. Sanki ruhum bedenimi çekmişti. Bacaklarım artık taşımadı ve bir anda yere yığıldım. Jungkook adımı bağırarak koşarak yanıma geldi. Başımı kaldırıp dizine koydu. Hala gözlerim kapanmamıştı. Kapanmak üzereydi. Bütün acı yavaş yavaş vücudumu ele geçiriken son kez ona baktım. Ağlıyordu. Gözlerinden yaşlar akıyordu. Sürekli Gece deyip duruyordu. Gece kalk. Gece sensiz yapamam. Gece benimle evleneceksin daha diyordu göz yaşlarının arasında. Elimi tuttu. Bir elini yanağıma koydu. Dayan dedi.
Jungkook: Gece sana bir şey olmayacak. Çünkü sen benimsin. Benim olanlara bir şey olmayacak.
Gözünden akan bir damla yaş yüzüme düştü. Hafifçe gülümsedim.
Jungkook: Annemden sonra aklım başıma geldi. Gece benimsin ve sana bir şey olmayacak. Gece dayan.
Sustu.
Jungkook: Gece seni senden çok seviyorum.
Dediği an gözlerim yavaş yavaş kapandı. Önce göremedim. Gözlerim kapandı çünkü. Sonra duyamadım. Boğuklaşarak kayboldu sesler. Şimdi de hiç bir şey hissetmiyorum. Acı bedenimi aldı ve götürüyorum. Ruhum bedenimin elini tuttu ve götürüyor. Ben gidiyorum... Onsuzluğa doğru...
Jungkook'tan
---------------------Ona daha yeni kavuşmuşken gidiyor. O, benim olan gidiyor. Gece'm gidiyor. Artık hep gündüzde olucam. Ama aydınlanmayacak. Çünkü bir güneşim olmayacak. Karanlıkta bir ayım olmayacak. Aydınlanamıycam hiç bir zaman. Hiç bir zaman.
Ablam... Kahretsin annemin katiline aşık olmuştu. Bende düşünmeden vurmuştum. İkiside öldü sanmıştım. Ama o hala yaşıyormuş. Yıllar sonra geldi ve sevdiğimi elimden aldı. Benim ona yaptığımın daha ağırını yaptı. Beni vurmadı çünkü hayatta olduğum sürece bunun acısıyla yaşamamı istedi. Bunu istedi sadece.
İçeriyi ambulans ve polis sesleri doldurdu. Önce topluluk dağıtıldı. Sonra da ambulans görevlileri gelip aldı. Hastaneye götürülürken bende onlarla gittim. Yanında bulundum. Diğerleri araba ile geleceklerdi. Beyza'da üstünü değiştirip.
Elini tuttum. Hala bir umut vardı. Beni bırakıp gidemezdi. Bir şey demeden. Öylece gidemezdi. O benim. Ve benimde olamaya devam edecek. O yaşayacak. Hayata yanıma geri dönecek.
Ambulansdan indiği gibi ameliyathaneye aldılar. Yanına giremedim. Onunla olamadım. Kahretsin. O gitti ve ben buradayım.
Beyza: Gece nerede? Kahretsin.
Ben: Ameliyata aldılar.
Dedim onun için akan göz yaşlarım arasında.
Elif arkada sessiz sessiz ağlayarak bekliyordu. Hepimiz ameliyathanenin önünde bekledik. Birisinin çıkıp bir şey demesi için. Şoka girmiş olan Feride'yi sakinleştirmek için Jin koltuğa oturttu. Ona Gece'nin iyi olacağını söyledi. Beyza Suga'ya sarılıp hıçkırarak ağlıyordu. Elif ağlıyordu ama sessiz. Öylece dikilip ağlıyordu. Diğerleride olacakları beklemeye başladı endişeli gözlerle. Bende kafayı yiyecektim eğer biraz daha kalırsak. Ameliyathanenin önünde sürekli gidip gelip duruyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ukala Mafya Bozuntusu /Jeon Jungkook
FanfictionNerden bileyim onun sen olduğunu? Ben o adam sanmıştım ama sen çıktın. Şimdi de beni tutuyorsunuz. Resmen kaçırdınız. Beni korumasaydınız olmazdı. Siz istediniz. Benim suçum yok. Ama bunu anlayan kim? Sadece kendi bildiğini okuyor. Bana kötü davranı...