Bir süre sonra herkes işine gitti. Bende odama. Artık kaçmak gibi bir düşüncem yok. Aslında var ama fazla yok. Odaya girince kafam dağılsın diye kitap açıp okumaya başladım. Bir türlü konsantre olamamıştım. Canım da sıkılmıştı zaten. Kitabı kapatıp şirketi biraz gezmeye karar verdim. Kızarlarsa da umrumda değil. Ama önce şu üstümü değiştiriyim. Ne giysem acaba?
Giydiklerim
Rahat bir şeyler olsun istedim ve bunları giydim. Daha sonra da yavaşça kapıdan çıktım. Bu kattaki kapıların çoğu kitliydi. Bende bir üst kata çıktım. Bir kapıyı açmadan önce içerden iki adamın konuşmasına şahit oldum. Hatta hala duyuyorum.Adam: Bak planımızı asla unutmayacaksın.
Diğeri: Sen yine de bir daha anlatta yanlışım olmasın.
Adam: Jungkook'un bugün hani sevgilisi gitti ya. İşte şimdi sen o kadınla anlaşma yapıp bir şekilde onu buraya getireceksin. O kadınla Jungkook bir daha birleşecek. Sonra da o kadın bizle yaptığı anlaşmadaki gibi gece yatağındayken onu sarhoş edip her şeyi öğrenicez. Sonra da bu şirketi batıracaz. Bizim olacak kısacası. Bütün gelir bizim olacak düşünsene. Patronunda gönlünü kazanmış olacaz. İşte bu ya. Siz bittiniz BTS. Artık bizim burası. Ha bu arada elimizden bırakacağımızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Size de ilk başlarda hata yapmamızla bizi dövdüğünüz o anları yaşıyacaksınız.
Allah'ım bunlar ne diyorlar böyle. Onlara bildiğimiz işkence yapmayı düşünüyorlar. Ama bunu izin vermiycem. Siz mi ben mi hadi bakalım? Gülüşme sesleri kapıya doğru yaklaşınca hızlıca beni sorguladıkları odanın kapısını fark ettim ve içeri girdim. Neyse ki görmemişlerdi.
Kapıya arkamı döndüğümde BTS in de burda olduğunu fark ettim. BTS onların hem gruplarının hemde şirketlerin adı galiba.
Ben baktığım anda şu hani kötü esprisi olan kız var ya işte RM onun çenesini sıktırıyordu ve bağırarak konuşuyordu. Bana yapılanları ona da yapılsın istemiyordum. Koşarak gittim ve RM'in bileğinden tutup elini geri çektim.
Ben: Hiç bir kıza kaba kuvvet uygulayamazsınız.
RM: Senin burda ne işin var?
Bence onlara anlatmalıydım. Ama bana inanmazlardı ki. Ne yapsam acaba? Bence şimdilik bende kalsın.
Ben: Şirketi geziyordum.
Jungkook: Sen...
Ona cevap vermedim. Hatta yüzüne bile bakmadım. Aramızda ki sessizliği kız bozdu.
Kız: Ben seni nereden hatırlıyorum?
Ben: Görmüşsündür.
Kız: Hayır hayır. Bir dakika ya.
Yüzüme dikkatlice bakmaya başladı. Ama elleri ve ayakları sandalyeye bağlı olduğu için fazla bakamıyordu.
Kız: Neyse ya. Sen beni bunların elinden kurtarabilir misin?
Ben: Kendimi bir kuratarabilsem...
Kız: Seni de mi tutuyorlar?
Ben: Boş ver ya. Beraber doktorluğumuzu yapar bunları da takmayız olur biter. Şu kızı çözer misiniz?
Jimin: Başka emrin.
Ben: Dikkat et. Emir vermedim. Rica ettim. Ama eğer istiyorsan emirde verebilirim. Çözün kızı.
Onlar hareket etmeyince arkasına geçip ellerinde ki ipi çözmeye başlamıştım ki Jungkook yavaş yavaş bana doğru gelip iki bileğimden tutup kaldırdı.
Jungkook: Bırakıcaz ama emin olmamız gerek.
Kız: Asla emin olamazsınız çünkü siz adınız neyse osunuz.
Gülemek istiyordum ama şuan ciddi bir ortamdayım. Sakin olmam gerek.
-
Artık sanırsam her gün iki bölüm atıcam.
-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ukala Mafya Bozuntusu /Jeon Jungkook
FanfictionNerden bileyim onun sen olduğunu? Ben o adam sanmıştım ama sen çıktın. Şimdi de beni tutuyorsunuz. Resmen kaçırdınız. Beni korumasaydınız olmazdı. Siz istediniz. Benim suçum yok. Ama bunu anlayan kim? Sadece kendi bildiğini okuyor. Bana kötü davranı...