12.

26K 1.4K 174
                                    

Jungkook'a doğru gittim. Adama arkamı dönmeden el salladım. Jungkook'un tam karşısında dikildim. Güzelce gülümsedim. Jungkook yine bütün şıklığı sinirli sesiyle bozmuştu.

Jungkook: Hani gelmiyordun.

Ben: İstersen gidiyim. Hatta gidiyim. Gerçekten gidiyim.

Dedim ve arkamı döndüm. Arabaya doğru bir adım atmıştım ki Jungkook hiç bir şey yapmamıştı. Genelde ya tutarlar ya da bir şeyler derler ama anladım ki bu sadece filmlerde oluyormuş. Hızlı bir adım daha attım. Ve yaşasın Jungkook'un sesini sonunda duymuştum.

Jungkook: Salaklaşma gel şuraya.

Buraya kadar iyi sakindi ama yine sinirlendi.

Jungkook: Birde o dekolte biraz daha aşağıda olsaydı daha iyi olurdu.

Sevindim. Konuşmuştu. Sırıtarak ona döndüm. Sırıtmak istemiyordum ama sırıtıyordum. Elimde değildi. Ona doğru gitmeye başladım tekrar. Yanına gelince bizim odun pardon sapık odun elini sırtıma koydu. Böyle olmaması gerekiyordu. Böyle olunca kendimi bir garip hissediyordum.

Elini belimden çekip koluna girdim. Yüzüne baktığımda 'ne yapıyorsun' sorusu vardı. Buna cevap vermeyecektim. Kendisi anlasın. Önüme dönüp yürümeye devam ettik. Durmamıştık zaten. Partinin olduğu yere girdik. Çok güzel dekore edilmişti.

Hayranlıkla etrafa baktım. Kırmızı halı üzerinde yürürken birde parti sahipleriyle selamlaştık. Sonra hep beraber normal bir masaya geçtik. Şu ayakta durulanlar varya.

Bir masada altı kişi yani üçü kız üçü erkek. Çift çift. Diğer başka bir masaya da diğer kalanlar geçti. Arkada hafif bir müzik vardı. Yanımıza garson gelmişti. Elinde içkiler vardı. Masaya altı tane bardağı koydu. Jungkook yavaşça içmeye başladım.

Ben kararsızdım. Biraz içkiyle bile sarhoş olabilen bir insan olunca. Ama yinede içebilirdim. Sıkıntı olmazdı bir bardaktan. Diye düşünerek içmeye başladım. Bir yudum aldım. İyi güzel. Sıkıntı yok. Yavaş yavaş içtim. Sıkıntı yoktu.

Jungkook yanımda yoktu. Karşımda duran Jimin'e sordum.

Ben: Jungkook nerde?

Jimin: Şu masada konuşuyor. Bizde gidicez. Gelecek misin?

Şimdi şuradan kıynaşasım yoktu. Birazdan gelirler zaten.

Ben: Siz gidin. Ben gelemiycem.

Başıyla onaylayıp Jungkook'un yanına gittiler. Masada sadece ben kalmıştım.  Ve sanırsam kafayı da biraz olsada buluyorum. Kalan hepsini bir anda başıma diktim. Şimdi tamdı.

En az 15 dakikadır burda yalnızım ve kafayı da bulmuştum. Ama çok fazla değil. Canım çok sıkılmıştı. Hemen gelirler sanıyordum ama gelmediler. Canım daha çok sıkıldı. Dirseklerimi masaya koyup avcumun içine çenemi yerleştirdim. Oflayarak beklemeye devam ettim. Yanımda bir hareketlilik hissedince Jungkook olduğunu sandım. Hızlıca yanıma döndüm. Yüzüne bakmadan konuştum.

Ben: Canım çok sıkıldı. Nerde kaldın?

Kıkırdamıştı. İlk defa bunu yapmıştı. Gülümsedim. Neşelenmişti. Jungkook bir anda beni belimden çekip dudağıma yapıştı. Bu Jungkook mu ya? Daha beni yenilerde azarlayan adam şimdi beni mi öpüyordu? Ama çok güzeldi.

Ukala Mafya Bozuntusu /Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin