Ukala Mafya Bozuntusu /Jeon Jungkook

24.

Arkamı dönüp ona bakınca bir adamla öpüşüyordu. Adam eli belimdeydi. Yalnız bırakmamla o ne yapmıştı. Onu öyle görmek beni çok sinirlendirmişti. Hemde hiç yorulmadan art arda yüz adam dövebilirdim. Çok kötü olmuştum. Onları ayırdıktan sonra bir güzel dövdüm. Şimdi sıra Gece'deydi. Ona da çok sinirlenmiştim. Onun üzerine yürüdükçe bir şeyler söylüyordu. Ama ona inanmıyordum.

Dışarı çıkmıştı. Yağmur yağıyordu. Ama o hiç umursamadan caddeden karşıya geçti. Ben hemen onun arkasından geçemedim. Arabalar vardı ama benden kaçamazdı. Sonunda karşıya geçtiğimde onu tuttum. Ona neden yaptığını sorduğumda dudaklarımın yumuşak olmadığı hakkında saçma sapan şeyler söyleyince kendime hakim olamadım ve bir anda onu öptüm. Neden yaptım bilmiyorum ama yapmıştım. Dudakları tatlıydı ama kendisi hep gıcık. Yine bana bir şeyler söyleyerek sinirlendirdi. Onu orda bırakıp otele girdim. Kaçabilirdi ama yine de bıraktım. Otele girip üstümü değiştirmek için bir oda aldım. Üstümü değiştirdikten sonra Gece'nin nerede olduğunu bakmaya başladım. Sonra da onun da bir odada giyindiğini öğrendim. Ama uzun zamandır odadaymış. Odanın yedek kartını alabildim çünkü odanın ücretini bana bırakmış. Başka napacaktı? Bütün her şeyi bizde.

Odaya girdiğimde o yatakta uyuyordu. Üzerinde ıslak elbiseleri yoktu. Bu seferde göğüs dekolteli bir şey giymişti. Sanırsam dekoltesiz bir elbise giymiyor.

Onu uyandırmaya çalıştım ama uyanmıyordu. Bir beş dakika sonra kendisi uyandı. Aramızda geçen kısa konuşmadan sonra rüyasında beni gördüğünü anladım. Cümlesini ne kadarda yarım kesse de anlamıştım. Sanırım biraz fazla etki yaratmışım onda. Bilinç altına nasıl işlediysem.

Otelden çıkınca da bu sefer Beyza ile Gece'nin çocukluk arkadaşı olduğunu öğrendik. Birde Gece'nin ailesinin öldüğünü. Hiç tahmin etmemiştim ama onun bir ailesi yoktu. Hiç belli etmiyordu ki. On iki senedir alışmış olsa gerek. Beyza ile Gece arabada konuşmaya devam ettiler ama saçma sapan konuşuyorlardı. Buda bizi gereğinden fazla sinirlendiriyordu. Beyza'ya artık alışmıştık. Hep yüzümüzede öyle şeyler söyler ve bizi azaralar ama ona bir şey diyemeyiz çünkü ona sadece Suga karışabilir.

Gece benim sorularıma cevap vermeyince sinirlendim ve bir anda saçını tutup karnına yumruk attım. Biraz fazla ileri gitmiş olabilirim ama sinirlerimle çok oynuyordu. Sadece bugünkü meseleden dolayı değil. Sürekli aynı şeyi yapıyordu. Bu olayda benim en sinirime giden şeydir. Ona da dersini vermem gerekiyordu. Bende verdim.

Ondan sonra bir daha konuşmadı ama canı çok acımışa benziyordu. Canı cehenneme. Umrumda bile değil. Gece bir anda durmamızı söyledi. Kedisini almak istiyormuş. Bizde izin verdik. Onunla birlikte indim. Anahtar bende olduğu için kapıyı açtım. Dediği gibi bir kedisi vardı. Direk olarak üstüne atladı. O beni ve diğerlerini umursamadan mutfağa girdi. Kedisine mamasını vermek için.

Bugün burda kalsın istedim. Bilmiyorum ama sanki doğru olan buydu. Bir gecelikte olsa kalmalıydı. Bizimkilere gitmesini söyledim. Evin kapısını kapatıp onun karşısında ki koltuğa oturdum. Tabii oturmadan önce felan gidersin diye düşünüyordum demişti. Hakiki salak. Onunla sabah tekrar dönücez ama o burda kalacağını düşünüyor. Salak şey.