Sinirden akan göz yaşlarıma hakim olamıyordum. Sakin olmam gerek.
Kendimi burada ki herkesi öldürebilecek gibi hissediyorum. Ama yapamam. Yapamam.
Ben: Kahretsin yapamaaam.
Bağırdım ve nefesimi düzene sokmaya çalıştım. Elif yanıma geldi ve bir kolunu sırtıma koyup o lanet evden beni çıkardı. Sonra da bana söz hakkı tanımadan kendi evine götürdü. Yolda giderken biraz sakinleşmiştim ama hala kendimde değildim. Geçmişim sürekli gözlerimin önündeydi.
Eve girdik ve direk beni bir odaya çıkartıp dinlenmemi söyledi. Ama nasıl dinlenirdim ki? Dinlenmem gerekiyordu. Doğru söylüyordu ama nasıl olacaktı?
Şansımı denemek için yatağa yan şekilde yatıp gözlerimi kapattım. Bir süre sonra uyuyabilmiştim. Rüyamda Jungkook'un acı gidişi ile ilgili bir rüya gördüm. Bir bu eksikti.
Jungkook'tan
---------------------Gerçekten hiç bir şeyi anlamıyorum. Neden gitti mesela? Ama bunu böyle bırakmıycam. Beyza'dan ne olup bittiğini öğrenicem. Ne gerekirse yaparım. Onun öylece gitmesini bekleyemem.
Arabama bindim ve yine şirkete döndüm. Her yerde Beyza'yı aradım yoktu. Kimsede bilmiyordu. Suga'da yoktu. Bu da demek oluyor ki beraber çıktılar.
Bir adamıma Beyza gelince bana haber vermesini söyleyip Gece'nin odasına girdim. Belki bir şey vardır diye.
Her yere baktım ama ilk baştaki gibiydi oda. Sadece odada Gece'nin kokusu sinmişti o kadar. Yatağın üzerine oturup düşünmeye başladım. Acaba kendine bir şey yapar mıydı? Yok ya. Beyza izin vermez. Eee nereye gitti peki? Kaçar gibi. Evinde de yoksa... Nereye gittin be güzelim?
Feride: Jungkook? Böyle kara kara ne düşünüyorsun? Pardon ya. Belki beyaz beyaz düşünüyorsundur. Neyse işte hangi renk düşünüyorsan.
Bu kız nasıl her cümleye bir espri buluyordu?
Ben: Feride?
Feride: Hıh?
Ben: Sana bir şey sorsam?
Feride: İki şey sor?
Ben: Ferideee!
Feride: Aman tamam. Sana da şaka yaramıyor. Sor.
Ayağa kalktım.
Ben: Sen. Gece'nin nereye gittiğini biliyor musun?
Feride üç maymunu 🙈🙉🙊 yaptı ve kaçar gibi kapıyı yavaşça kapatıp çıktı. Demek ki biliyor.
Ben: Feride gel buraya.
Kapıyı açıp Feride'nin arkasından gittim. Kız beni görünce koşarak odasına girdi ve odasında bulunan Jin'in arkasına saklandı. Bende arkasından girdim. Jin beni görünce sanki biraz sinirlenmişti.
Ben: Jin şuna söy-
Feride: Jin hiç bir şey söylemek istemiyorum.
Jin: Ne oluyor?
Ben: Jin o Gece'nin nereye gittiğini biliyor ama söylemiyor.
Jin söylediğim şey yarım ağızla gülümsedi.
Jin: Onu sen götürmedin mi? Jungkook sen iyi misin?
Ben: Götürdüm ama tam onu tamamıyla görecekken birisi cama taş atıp kırdı. Bende camdan bakarken gitti. Neden gittiğini bile söylemedi. Söylediği şey ise seni seviyorum.
Jin bir kafa karışıklığına bürünmüştü. Gerçektende karışıktı. Seviyorsa gitme sebebi ne?
Jin: Bir şey diycemde seviyorsa neden gitti.
Feride bir anda Jin'in arkasından çıktı.
Feride: Çünkü o Türki- ııı. Şey. Ufff söylememeliydim. Gece beni kesecek.
Türkiye mi? Türkiye'ye mi dönmüştü. Gerçekten bunu mu yapmıştı? Bu resmen benden kaçmak olurdu. Neden Gece neden?
Jin: Türkiye derken? Neden gitti Feride?
Feride: Anlatıcam ama benden duymadınız.
Ben: Anlat. Feride anlat.
Feride: Peki. Ailesi ile yüzleşmek için gitti. Şu hani onu terk eden akrabaları oluyor galiba. Aslında sana da söyleyecekti Jungkook ama o zaman sende onunla giderdin ve onun zayıf hallerini görürdün. Birde o senin onu sevdiğini bildiği için o da sana bağlanmadan ve senin sevğinin de yeni olduğu için kolay unutursun diye söylemek istemedi. O seni düşündüğü için söylemedi.
Benim için. Garip.
Ben: Zayıf halini gördüğümü bilmiyor muydu?
Feride: Gördün mü?
Ben: Evet.
Feride: Bilmiyordum. Neyse zaten şimdi uçaktadır. Yetişmezsin. Yetişsende o geri dönmez.
Ben: Öyle olsun bakalım. Feride bunu unutmıycam.
Odadan bin bir düşünceyle çıkıp çok geç olduğu için odama çıkıp yattım.
-
İyi okumalar. 🤗🤗🤗🤗🤗
-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ukala Mafya Bozuntusu /Jeon Jungkook
FanfictionNerden bileyim onun sen olduğunu? Ben o adam sanmıştım ama sen çıktın. Şimdi de beni tutuyorsunuz. Resmen kaçırdınız. Beni korumasaydınız olmazdı. Siz istediniz. Benim suçum yok. Ama bunu anlayan kim? Sadece kendi bildiğini okuyor. Bana kötü davranı...