53.

18.5K 1.1K 271
                                    

Dudaklarımı hafifçe yalarken yutkundum.

Ben: Sen beni mi seviyorsun?

Jungkook aniden dediğim şeyle birlikte dikleşti. Arkamda ki duvara bir göz attı. Hafifçe öksürdü. Gerilen çenesiyle birlikte gözlerime baktı tekrar.

Jungkook: Kim diyor?

Ben: Ben diyorum.

Jungkook: Nereden çıkardın bunu?

Ben: Hal ve hareketlerinden.

Jungkook: Bilemiyorum.

Ben: Jungkook beni sev-

Sevme diyecektim ama dudaklarımın üstüne sertçe ama yavaş yavaş kapanan dudaklarla birlikte konuşmadım. Neden yapmıştı? Şimdi daha da kötü olacak. Ben şansımın ağzına tüküreyim. (Ağzı varsa.)

Öyle kalamazdık. Yoksa konuşamam. Yaa Jungkook ne yapıyorsun? Yapma şunu. Yeri değil. Başka zaman yap. Ama zaten ben gidicem. Yapamayacaksın. Beni bırakırsa tabii.

Şuan yapmak istediğim tek şeyi yapıcam. Sinirlenmiş, kötü bir insan gibi gözükücem. Eğer Jungkook beni sevmeseydi buna da gerek kalmayacaktı. Benim için basit onu için zor olacak beni bırakması ama benimde yapacak bir şeyim yok.

Diyorum ya bana belli olmaz. Belki de hepsine işkence ederek öldürücem. Sonra da müebbet hapis cezası verilirdi. Belki... O zaman daha da kötü olurdu. Hayatta ama hapiste çürüdüğümü görmek. Kahretsin... Neden bu kadar zordu onu dudaklarımdan ikitirip yüzüne her şeyi bağırarak söylemek. Kolay olmalıydı. En azından benim için. Yapabilirim.

Dudaklarımdan yavaşça çekildi ve sert, büyük elini yanağıma yumuşak bir şekilde koydu. İşte zamanıydı. Yüzünde ki ve gözündeki masumiyeti göz ardına alıp kolumla yanağımda ki elini hızlıca iktirdim. Sinirli bir yüz ifadesi takındım. O da ani ruh değişikliğime anlam vermek ister gibi kaşlarını orta da birleştirdi.

Ben: Bir daha beni öpme. Öpemeyeceksinde.

Sinirli ve kendimden emin bir şekilde söylediğim şeyle birlikte kaşları kendi yerine gitti. Duygusuzdu. Ya da ben anlamadım. Bu önemli değil. Bunu göremiyorum ama çenesinin ve tüm vücudunun kasıldığını görebiliyorum.

Jungkook: Seni anlamıyorum.

Ayağa kalktım. Gözü dönmüş gibi gözüküyordum.

Ben: Bence anlamak istemiyorsun. Demek istiyorum ki ben se-

O da ayağa kalktı ve eliyle ağzımı yavaşça kapattı. Bu da sus demek olduğu için sözüm yarıda kesildi. O hala sakindi. En azından gözlerinde sinir yoktu. Bu da ters olan bir şeylerin olduğuna işaret.

Jungkook: Beni sevmiyorsun. Bende biliyorum. Ama sana zaman verebilirim. O zamana kadar yanına bile yaklaşmam. Şunu bilki ben seni bırakmak istemiyorum. İlk defa bir kadına bunu dedim. Değerini bil.

Kahretsin. Kahretsin. Kahretsin. Şimdi daha da berbatlaşmıştı. İçine sıçtın Jungkook. Ya da ben. Ufff bu kadar kararsız olmamalıyım. O zaman gidicem. Bir şey demeden. Ama bir şey demeden. Kavga etmeden demiyorum.

Elini bileğinden tutup indirdim.

Ben: zaman istemiyorum. Gitmek istiyorum.

İşte şimdi boku yedim. Sinirlendi. Ama olması gereken zaten oydu. Ama ya bana bir şey yaparsa. Artık kendimi atmama gerek kalmadı. Jungkook öldürecek zaten. Sıkıntı kalmadı.

Jungkook: Gece!

Sinirle bağırınca biraz korktum. Korktum. Hayır ya baya baya altıma edecek kadar korkuyorum. Dudağımın içini kemirmeye başladım.

Ben: Ne var Jungkook?

Jungkook: Siz kadınlar hep aynı değil misiniz? Hepiniz sevgiyi yarıda koyup gidiyorsunuz.

Ben: Sevmeseydin. Bilmiyor muydun?
Bir gün gideceğimi bilmiyor muydun?
Hııh?

Gözlerinin içine bakmaya devam edersem pişman olup onu sevmeye çalışacağımı bildiğim için odadaya gönderdim bakışlarımı.

Jungkook: Gitmek isteme sebebin ne?

Gergin bir şekilde sorduya ne cevap vericem. Çok güzellll.

Ben: Sıkıldım. Anlamıyor musun? Ben kendi işime dönmek istiyorum. Burayı ve sizi istemiyorum.

Tekrar gözlerine diktim. Ciddi olduğumu göstermek için. Sinirini ve öfkesini sakinleştirmek için gözlerini kapatıp açtı. Derin bir nefes aldı. Ama yine de sakinleşemedi ve üzerim de ki kısakollu tişörtün yakasını bir eliyle tuttu. Gözleri resmen sinirden patlayacak duruma geldi. Dişlerini birbirine bastırdı. Aldığı öfkeli ve sert nefesleri bir bir yüzüme çarparken gözlerimin derinlerine indi. Bense korkudan ve endişeden oracıkta öylece kaldım.

Jungkook: Başka bir şey var.

O pozisyonu bozup kendime gelmek için başımı iki yana salladım.

-
Size bölüm yetiştiremiyorum. Siz bana yetişiyorsunuz. Artık yazdığım bölümü direk olarak size atıcam. Diğer bölümde gelir daha. Az kaldı. 😘
-

Ukala Mafya Bozuntusu /Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin