68.

16.8K 992 460
                                    

Sabah kalkıp üzerimi değiştirip hemen Beyza'yı buldum. Beyza sabah sabah korksada umrumda değildi.

Ben: Beyza dün neredeydiniz?

Beyza: Biz mi?

Ben: Yok ben.

Beyza: Ahh hemen kızma. Gelinlik almaya gittik.

Gelinlik. Evleniyorlar mıydı?

Ben: Gelinlik derken?

Beyza: Ufff şaşkın. İki hafta sonra kimin düğünü var?

Ben: Sizin.

Beyza: Aishhh çıldırcam. Eee o zaman. İki hafta içinde gelinliğin tasarlanıp Türkiye'ye ulaşması gerekiyor.

Ben: Türkiye neden? Neden herkes Türkiye diyor?

Çıldırıyorum.

Beyza: Jungkook. Git kahvaltını et ondan sonra konuşuruz. Bir şey sorucam. Sen hiç kahvaltıya geç kalmazdın. Bir şey mi oldu?

Ben: Geç mi kaldım? Ahh ne oluyor bana?

Beyza: Mecnun gibisin. Git kahvaltını et sonra konuşuruz.

Beni orda bırakıp odasına girdi. Ben gerçekten kahvaltıya geç mi kalmıştım. Doğru ya. Rüyamda Gece vardı ve ben o rüya bölmek istemediğim için uyanmamıştım. Neyse benim gerçekten kafam yerinde değil. Yemek yersem belki yerine gelir.

Gittim ve birazcık kahvaltı yapıp tekrar Beyza'yı buldum. Beyza dua ettikten sonra benimle konuşmaya başladı.

Ben: Beyza şimdi siz ne zaman Türkiye'ye gideceksiniz?

Beyza: Şimdi Jungkook birde düğünden önce aile yemeği olacağı için ve salon felandır hazırlanmak için bir hafta önceden gidicez. Yani bu da yedi gün sonra demek oluyor. Anladın.

Ben: O kadarını da biliyorum. Şimdi şunu söyle Gece'nin Türkiye'ye döndüğünü bana neden söylemedin.

Beyza'nın gözleri açıldı. Kollarını göğsünde birleştirdi.

Beyza: Bunu sana kim söyledi söyle?

Ben: O bende kalacak.

Beyza: Peki. Sen her şeyi öğrendiysen diyeceğim tek şey ona biraz zaman ver. Kızı sıkma. Bunları diyorum çünkü seninde Türkiye'ye gideceğini biliyorum.

Ben: Vay beee. Doğru tahmin ettin. Ama sende bunu Gece'ye söylemeyeceksin. Çünkü Gece'ye gözükmeyeceğim. Sadece gözetim altına alıcam.

Beyza: Banane senin işinden. Ne halin varsa gör.

Dedi ve yine gitti. O gitmese ben gidecektim.

Türkiye'ye gidecektim. Onu bir nevi takip edecektim. Çünkü Feride'nin sözlerinden çıkarılacak şeyler eğer beni üzmek istemiyorsa bu da demek oluyor ki kendine zarar verebilir. Bunu istemem.

Jimin'in odasına dalarak girdim. Doğal olarak korktu ama yine takmadım. Önemli olan Gece olunca. İlk defa bir kadına bu kadar önem verdiğimi fark ettim bu arada.

Ben: Jimin Türkiye'ye gidiyoruz.

Jimin: Ne Türkiye'si?

Bütün olanları anlattım. Jimin'de olanları farklı bir gülümseme ile dinledi. İlk defa yola geldiğimi düşündü çünkü.

Jimin ile önce direk bilgisayardan yarın sabaha bilet aldık. Gün içinde hazırlandık ve olanları da bizimkilere anlattık. Bu arada bize kısaca BTS diyorlar.

Onlardan zaten bir hafta sonra Türkiye'ye geleceklerdi. Düğün için. Kabul ettiler.

Jimin ile gidiyordum çünkü birisine hep ihtiyaç vardır.

Gece'den
-----------------

Uyanınca kendimi toparlayıp aşağı indim. Oturma odasına girince Elif ailesi ile sohbet ediyordu. Beni görünce kalkıp bana sarıldı. Bende ona sarıldım. Ben kankalarımı çok seviyorum yaa. Çok şefkatliler.

Elif: Kanka nasılsın?

Ben: İyiyim. Daha iyiyim.

Elif: Sevindim.

Benden bir adım uzaklaştı. Annesi, babasına ve kardeşlerine döndü.

Elif: Size tanıttığım kişi.

Annesi: Sen çok değişmişsin güzelim.

Annesi hep böyleydi. Güzelim derdi. Çok seviyordum bu kadını. Annem kadar. Hatta akrabalarımdan bile çok. O kadar yani.

Annesi kalktı ve gelip bana sarıldı. Neden kalktı ki? Ben geliyordum. Neyse boş ver.

Sarıldım. Sonra da gidip babasının elini öptüm. Sonra da kardeşlerine merhaba dedim uzaktan. İki erkek kardeşi vardı. Adlarını bilmiyorum.

Yüzüm çok soluktu. Kahretsin gülemiyordum. Her şey üst üste gelince kaldıramamaktan kaynaklanıyor.

Elif: Kanka neden bu kadar soluksun?

Ben: Her şey üst üste geldi kanka ya.

Elif: Başka ne oldu?

Ben: Sonra anlatıcam dedim yaa.

Elif: O konumu?

Ben: Evet.

Elif: Tamam. Aç mısın?

Hiç yiyebileceğe benzemiyorum. Kaşlarımı hayır anlamında kaldırdım.

Ben: Nasılsınız?

Annesi: İyi kızım. Sen nasılsın?

Ben: İyiyim. Size rahatsızlık verdiysem özü dilerim bu arada.

Babası: Öyle bir şey duymuyorum bir daha.

Gülümseyerek başımı yere eğdim. Kalbimde çok büyük bir acı vardı. Dayanmaya çalışıyorum ama olmuyor. Çok kötü bir şeydi. Nefesimi kesiyordu. Başımı döndürüyordu. Çarpıntı yapıyordu.

Dirseklerimi dizlerime koydum ve ellerimle başıma yavaş yavaş masaj yaptım. Belki geçer umuduyla.

Elif: Gece iyi misin?

Sesler git gide bulanıklaştığı için etrafımda ne olduğunu anlamak için başımı kaldırdım. Saçımı kulağımın arkasına aldım. Yanımda ki Elif'e baktım. Görüntülerde çok kötüydü. Noluyordu bana? Kahretsin.

-
Artık gerisi yarına. İyi okumalar. İyi geceler. Sizleri seviyorum. Daha çok yorum atın. Size cevap yazmak çok hoşuma gidiyor. Hem sizinle konuşmuş oluyoruz. Sizleri öpüyorum. 😘😘😘😘😘🤗🤗🤗🤗
-

Ukala Mafya Bozuntusu /Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin