60.

18.2K 1K 149
                                    

Gece'den
-----------------

Ne yapmam gerektiğini düşünüp eve gittim. Zaten öğlen olmuştu. İşlerimi kısa sürede halletmem gerekiyor. Yoksa her an cesaretimi kaybedebilirim.

Eve girip gerekli olan eşyalarımı bavula koydum. Özenle yerleştirip dinlenmek için mutfağa girdim. Bir bardak su içip kedime kalacak bir yer bulmalıydım. Ona vakit ayıramıyorum. Ya da şu kaçırıldıktan sonra ona vakit ayıramıyorum.

Yan komşumuzun yaşlı bir teyze ve kedimi her geldiğinde çok sevdiği için ona koymaya karar verdim. Kediyi kafesine koydum. Gerekli malzemelerini de koydum. Yan tarafının bahçesine geçip önce kediyi yere koydum. Kapıyı biraz zor çalıp açılmasını bekledim. Açılınca teyze direk olarak arkamdaki kediyi gördü ve eğilip onu aldı. Daha ben bir şey demeden beni susturdu.

Teyze: Biliyorum. Doktor olduğun için zaman ayıramıyorsun. Zaten seni de görmüyorum. Ben bakarım kızım. İstediğin zaman görmeye gelebilirsin.

Mahçup bir şekilde gülümsedim.

Ben: Gerçekten teşekkür ederim. Ama şu günlerde burada olamıycam.

Teyze: Önemli değil.

Ben: Görüşürüz o zaman.

Teyze: Bir sorunun olursa gel. Biliyorsun. Seni çok seviyorum.

Ahhh gerçekten öyleydi. Onu çekip sıkıca sarıldım. O da sırtımı sıvazladı. Anne gibi olamazdı ama bir o kadar vardı içinde ki şefkat. Ondan ayrılıp el salladım ve hava karardığı için hava da soğumuştu. Hızlıca eve girdim.

Önce onlardan yani Jungkook ve arkadaşlarından evimin anahtarı, telefon ve arabamın anahtarını almam gerekiyordu. Her şeylerim onlardaydı resmen. Oraya gitmemin tek sebebi de o değil. Birde Beyzagile veda etmem gerekiyordu. Yoksa Beyza ile Feride beni tavana asarlardı. Yaparlardı. Hatta işkence bile ederlerdi.

Yoldan bir taksiye binip yolu tarif ettim. Dün gelirken nereden geldiğime bakmıştım. Oradan biliyorum.

Şirketin önünde durdum ve aklıma gelen şeyi kovaladım. Yeter be. Ben Jungkook'a a-şık ol-ma-dım. Yeter artık. Onu unutamamın tek nedeni onunla fazla vakit geçirmem sadece bu. Sadece bu. "Gerizekalı kimi kandırıyorsun. Defol git. Seni dinleyen mi var? Aşıksın bebeğim."
Hı hı kesin. Saçmalama. Öyle bir şey yok. Beni niye kandırıyorsun? "Sen kendini kandırıyorsun. Dikkatli ol. Sana söyleyeyim."

Hyung-ki: Aaaa küçük hanım hoş geldiniz. Daha yeni gitmiştiniz.

Aklımdaki kimse onu kovdum ve kaşlarımı çatıp o adama baktım. Kaşınıyor.

Ben: Sanan ne be. İstediğim zaman gelirim istediğim zaman giderim.

Hyung-ki: O o kadar kolay değil. Biliyorsun ki Jungkook'un yine kovduğu bir kadın geldi ve sonunda ne oldu biliyorsun.

Elini boynuna götürüp kesme hareketi yaptı. Korksamda belli etmedim. Hata. Bilmiş bir tavırla gülümsedim.

Ben: Şunu bilki o beni kovmadı. Ben kendim gitmek istedim. O da kolaylaştırdı.

Kesin öyledir tavırıyla başını sallayınca üzerine atlamamak için kendimi zor tuttum. Dişlerimi birbirine bastırıp kendimi tuttum.

Hyung-ki: Hadi şimdi git.

Çok beklersin. Pohh yee. Dil çıkartıp hemen arkasında benimde önümde olan kapıdan içeri girdim. Resmen kovalamaca oynuyorduk. Ben koştum o da arkamdan. Tabii ben yavaş koşabildiğim için yetişiyordu.

Birisine çarpmamla olduğum yerde kaldım. Bu Tae'ydı.

Tae: Senin burda ne işin var Gece?

Hyung-ki: Zorla girdi. Giremeyeceğini söyledim ama yine de girdi.

Tae başını kaldırıp arkamda ki adama baktı. Kaşlarıyla gitmesini söyledi. Sanki biraz sinirlenmişti.

Tae: Eeee ne oldu?

Ben: Buraya şey için geldim. Eşyalarım için.

Tae anlamadığı için yüzünü buruşturdu.

Ben: Yani kısaca çantam.

Feride: Uzatacak halin yok. Sonuçta kaşar değil.

Tae omzunun üzerinden arkasında ki kişi olan Feride'ye baktı ve geri hemen önüne dönüp avcunu anlına vurdu. Sonra da sana kolay gelsin bakışları atıp gitti. Bende onun bu haline ve espriye kısa bir kahkaha attım.

Feride: Kanka hoşgeldin.

Dedi ve bana sıkı sıkı sarıldı. Bende ona.

Feride: Hadi gel. Beyza'nın yanına gidelim. Kıskanır şimdi.

Ben: Gidelim.

Beraber asansöre bindik. Aramızda bir konuşma geçmedi ama ben yine içimde bir üçüncü dünya savaşına maruz kaldım. Asansör olayı kahretsin. O saniyeler çok özel ve güzeldi. Evet öyleydi. Kabul ediyorum. Yenildim.

Asansörden inip Beyza'nın odasına girdik. Beyza beni görünce sevinçle ayağa kalkıp sarıldı. Melek ya. Hepsi.

-
Kendinize iyi bakın. (Yazacak bir şey bulamadım. )
-

Ukala Mafya Bozuntusu /Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin