Gece'den
---------------Kapı çaldı ve içeriye Elif girdi. Çok şaşkın bir yüz ifadesi vardı. Sanki ani bir olay gerçekleşmişti.
Ben: Kanka noldu?
Elif başını iki yana sallayarak oturdu. Bununla ne kastetmek istediğini anlamadım ama...
Annesi: Hadi siz devam edin. Benim dışarıda işlerim var.
Ben: Peki. Kolay gelsin.
Gülümseyip gitti. Bende ne olduğu öğrenmek için hızlıca Elif'in yanına karşı koltuğa geçtim.
Ben: Kanka ne oldu sana?
Elif: Beni öptü.
Ben: Öptü mü? Kim öptü?
Elif kendini toparlar gibi gözlerini açıp kapattı. Sonunda yüzüme bakmayı başardı.
Elif: Neyse boşver. Bir şey olmadı. Ne yapıyoruz?
Ne oldu şimdi? Soruma cevap vermeden başka bir şeye geçmişti. Bende fazla üstelemedim.
Ben: Biraz uğraşmaya ne dersin?
Elif: Akrablarınla mı?
Onaylar anlamda başımı salladım. O da onaylayınca bizde evden çıkıp oraya gittik. İçeri girmemde bu sefer sorun olmamıştı. Benimdi sonuçta. İçeri girip herkese selam verip koltuktaki yerimizi aldık. İkimizde karşılıklı koltuklara oturduk.
Selim: Ne işiniz var burada?
Ben: Ahh Selim. Burası benim evim ve istediğim zaman gelirim. Eğer atılmak istemiyorsan sus.
Selim: Senin yüzünden babannem rahatsızlandı. Eğer bir şey olsaydı seni öldürürdüm
Elif: Rüyanda mı?
Deyip kahkaha atmaya başladı. Selim onu önemsemden meydan okuyup o da oturdu. Herkes buradaydı. Ve bütün gözlerde bizim üzerimizdeydi.
Ben: Eveeeett şimdi. Artık paraları savurmak yok. O yüzden herkes kredi kartlarını sehapnın üzerine koysun.
Hiç kimse bir şey çıkartmayınca
Ben: Hadi dedim.
Bağırarak onları uyarınca hepsi paşa paşa koydu. Resmen on kişiden 50 60 kart çıkmıştı. Şaşırarak kartlara baktım. Elif gülemeye başladı.
Elif: Pardon da evinize haciz gelse bunları alsa yetecek.
Ikimzide gülemeye başladık. Onlarında sinirleri bozuldu. Daha çok bozulacak. Bekleyin.
Ben: Peki tamam. Şimdi herkes birer kart alsın.
Hepsi yine yaptı. Ohhh hizmetçilere gel. Ne güzelde oynatıyorum.
Ben: Elif sen bütün kartlara sadece aylık 1.000 lira yükle. Bu kadarı yeter.
Elif: Seve seve.
O işini hallederken bende hepsiyle göz teması kurdum. Bir anda girişte küçük tatlı bir kız belirdi. Siyah saçları ve beyaz teniyle bir harikaydı.
Kız: Anne?
Ben: Gel bakayım buraya.
Yengem: Hayır gel buraya.
Ben: Susar mısın?
Kız çekine çekine yanıma geldi. Onu kucağıma alıp ismini sordum. Adı Zeynep'miş. Ama çok tatlıydı.
Onula biraz ilgilendikten sonra onu odasına gönderdim.
Elif: Tamam oldu.
Ben: Peki süper. Şimdi bir şey daha. Her ay gelirin %45'i yetimhanelere bağışlanacak. Elif onu da halledebilirsin.
Elif: Neden olmasın?
Dedem: Gece ne yapıyorsun?
Ben: Benim gibilere yardım ediyorum dedecim.
Dedim ve tekrar sessizliğe büründü. Elif o işi de halletti. Otomatik ödeme. Hiç kimse konuşmuyordu. Bazılırı özellikle gençler yukarı odalarına çıktı. Bizde öylece sükunet içinde durduk. Kimse konuşmadı. Selim'de öylece sadece benim gözlerimin içine baktı. Arasıra da Elif'e. Ama Elif'e değişik bakıyordu. Bunu sonra düşünücem.
Elif: Kanka ben bir lavaboya gideyim.
Ben: Tamam.
Elif yukarı çıktı. Bende aynı Selim gibi onun gözlerinin icine bakarak meydan okudum. Selim bir süre sonra cık cıklayarak kalkıp o da yukarı çıktı. Uzun sürenin ardından Elif hala inmemişti ve bir anda yukardan ses gelmesiyle herkes kalkıp yukarı fırladı. Önde ben olamak üzere.
Elif'ten
--------------Lavaboya girdim ve yüzümü yıkayıp hafif makyajımı tazeledikten sonra kapıyı açıp tam çıkıyordum ki Selim karşımda belirdi ve ağzımı kapatıp içeri ittirdi. Kapıyı kapatıp elini ağzımdan çekmeden beni duvarla arasında savunmasız bıraktı. Ona karşı gelmek için geç kalmıştım. Bir şey yapamıyordum.
Selim: Ses çıkarma.
Dedi ve elini ağzımdan çekti.
Selim: Seni seviyorum Elif. Çok güzelsin.
Dedi ve bir anda dudaklarına yapıştı. Kahretsin neden herkes aynı şeyi yapıyordu. Ama bir farklılık vardı. Jimin denen adam çok daha güzel öpüyordu. Bunu yapmak bana yanlış geliyordu. Oysa ki o zaman daha farklıydı. Onu iktirmeye çalıştım ama olmadı. Sonra da bir anda içeri kapıyı kırarak Jimin girdi. Selim'i üzerimden alıp dövemeye başladı. Çok kötü dövüyordu. Hatta Selim bayılmak üzereydi. O sırada lavabonun kapısının önüne Gece ve diğerleri dizildi. Gece direk olarak çocuğa değil şaşkınlıkla Jimin'e bakıyordu. Selim'in annesi de ağzını kapatarak korkuyla bakıyordu. Jimin Selim bayılınca bıraktı. Ayağa kalkıp eline baktı.
Jimin: Sanki biraz incittim ama değdi.
Dediği şeye ikimizde güldük. Bu çocuk hem yakışıklı hemde çok tatlıydı. Galiba onu seviyorum. Bu kadar çabuk olacağını düşünmüyordum ama ilk öpücüğümü almıştı ve beni de kurtarmıştı. Jimin diye bağırmak istiyorum.
-
Bugünde bu kadar. Görüşürüz. 😁😘Medyada ki espri benim esprilerimden de kötü.
-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ukala Mafya Bozuntusu /Jeon Jungkook
FanfictionNerden bileyim onun sen olduğunu? Ben o adam sanmıştım ama sen çıktın. Şimdi de beni tutuyorsunuz. Resmen kaçırdınız. Beni korumasaydınız olmazdı. Siz istediniz. Benim suçum yok. Ama bunu anlayan kim? Sadece kendi bildiğini okuyor. Bana kötü davranı...