Arkadaşlar bölümü bitirdim ve hemen paylaşmak istedim. Kusurlarım varsa kusuruma bakmayın.
Bölümü heycanla bekleyen canlar iyiki varsınız...
Bu arada bu bölümde biraz +18 yaş sınırlaması var. Uyarıyı yapayım da okurken tepkilere maruz kalmayalım...
Keyifli okumalar dilerim ❤️❤️❤️
Şarkı benden okuyucularıma gelsin...
"Musa bul o kızı... Yoksa leşini sererim and olsun." Sokağın ortasında, burnumdan soluyarak volta atıp durdum.
"Abi arıyorum bakmadığımız yer kalmadı tüm mekanları dolaştık, hatta Adal denen piçin mekanına bile..." Telefonun ucunda Musa konuştukça ben delirmemek için kendimi zor tutuyorum.
"Ara bul Deva'yı Musa. Onun benden kaçışını hatırladıkça..." Nerdeyse göz yaşı dökecektim ellerimden uçup gittiği için.
Daha önce bir kez kaybettim ama bu kez kaybeden ben olmayacağım. Deva'yı bulmam gerek, onun eve gittiği zamanlar benim için geçmezken, yokluğuna alışacağımı sanmıyorum.
"Mekâna sür arabayı." Şoför aldığı komutla harekete geçerken, diğer yandan gözlerim yerinde durmadan etrafı kontrol etmeyi ihmal etmiyordu.
Ara sokaklarda ilerlerken araba aniden fren yaptı. Neler olduğuna bakmak için ön tarafta eğildiğimde, Deva'nın ışık tutulmuş tavşan misali önümüzde kala kaldığını gördüm.
Tereddütsüz arabadan inerek bir kaç adım attım ama beni görünce aksi yöne doğru koşmaya başladı. Arkasından seslenerek koşmak istedim.
"Deva! Dur lütfen! Deva! Söz veriyorum sana zarar vermeyeceğim! Devaaa!!!" Beni duysada umursamadan koşmaya devam etti.
"Ah, bir bilsen nasıl pişmanım... Yine de kaçar mıydın benden! Kaçardın... Kaçardın elbette!" Elim cebimde durmadan çalan telefona gitti.
"Efendim?"
"Ekrem neredesin? Bir saattir mekanda seni bekliyorum!"
"Tamam abi geliyorum!" Telefonu kapatıp bekleyen arabaya bindim ve şoföre yöneldim.
"Biraz acele et koçum!"
"Hemen abi!"
Mekanın önüne geldiğimde Mine ile kapıda karşılaştık. Şakağımın kenarından sızan kanı görünce cırtlak sesiyle üzerime atıldı.
"Ekrem? Ne bu halin? Ne oldu sana?" Soğuk elleri tenime dediğinde Deva'nın sıcaklığına ihanet ediyormuş gibi bir hisse kapılınca; Mine'nin bileğinden tutup ileri doğru savurdum.
Sarsaklayan ama düşmeyen kadına olan nefretim bakışlarıma yansıtarak içeriye daldım. Mekan tıklım tıklım doluydu, Kerim abi vip masalardan birine geçip oturmuş, adamları ise az gerisinde bekliyorlardı.
Beni gören Kerim abi önce hafif bir tebessüm etti, sonrasında yaptığım hatanın bedelini görünce kaşları çatıldı.
"Hoş geldin abi!" Başını öne doğru sallayarak yarama baktı.
"Hoş bulmam için gerekçen nedir Ekrem? Ne bu hal?" Sıkıntıyla aldığım nefesi salarken sesin tonu değişti.
"Önemli bir şey değil abi!"
"Emin misin?" Sessizce baş sallamakla yetindim.
"O bahsettiğin kız, adı..." Adı bir anda döküldü lanetli dilimden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aynadaki Ben
Teen FictionBalçıkla sıvanmış bir hayat, ne kadar temiz olabilir ki ??? Soruyorum size??? Aşk mı daha yakın ömrüme? yoksa ölüm mü? Hangisi kaderim?