Aynadaki Ben

Planlar

Arkadaşlar bu bölüm Ekrem'den... Saygılarımla!

Medyadaki şarkı benden size gelsin değerli okurlarım ❤️❤️❤️❤️

Ekrem'i anlatan güzel bir şarkı.    😂😂😂

"Alo... Alo..." Karşıdan cevap geldiğinde Musa'nın Deva'ya hayran bakışlarından öfke kusan gözlerimi ayırmadan karşılık verdim.

"Nasılsın kardeşim?"

"Sağol, sen nasılsın?"

"Sana ihtiyacım var Pusat! Her neredeysen hemen gel. Yalnız Bursa'da ki eve gelme, Musa'nın senin döndüğünü bilmemeli."

"Hayırdır abi?  Musa'dan ayrı bir iş yapmazdın... Sen ki öz kardeşini sürgüne yollamadın mı o piç için....?" Dişlerimi sıktım başımı sinirle Musa'dan çekerken.

"Pusat geliyor musun? Gelmiyor musun?"

"Geliyorum. İstanbul'da  görüşelim."

"Tamam. Seni yarın ararım!"

"Görüşürüz!" Kiraladığım arabayı çalıştırıp en yakın dostumun önünden geçtim lakin onun gözleri benim aşığı olduğum arabanın önünde bekleyen ay parçasındaydı.

Ah Musa, nasıl yaptın bunu bana. Nasıl ihanet ettin abine. Bunca zaman kıza her yaklaştığımda önüme duvar olmandan anlamalıdım. İhanetini, arkamdan kuyumu kazdığını  Kerim'den mi öğrenecektim oğlum.

Umarım sana düzenleyeceğim güven oyunundan başarıyla çıkarsın Musa! Yoksa üzgünüm dostum.... Üzgünüm! Elindeki dosyalarla gömüleceksin bir karış toprağa.

*****

Deponun içinde ne kadar süre yerde yatan Kerim'in cesedine baktım bilmiyorum. Uyuşmuş gibiydim. Oturduğum yerden Musa'nın saatler önce çıkıp gittiği cama çevirerek tozlu havayı derince çektim kan kokusuyla dolan ciğerlerime.

Tuttuğum bastondan destek alarak ayağa kalktığımda adamlar korkuyla önümde el pençe beklediler. İki parmağımı havada 'gel' der gibi sallayıp içlerinden birini yanıma çağırdım.

"Gel bakayım koçum!" İki adımda başı eğik önümde duran adamın beline uzanarak silahını çektim.

"Bu orospu çocuğu ölecekte, bu kanı bozuk sağ mı kalacak!" Diyip gözleri ve elleri bağlı adamın kafasına sıkarak silahı it gibi titreyen adamın eline verdim.

"Hadi bakalım, ben gidiyorum sizde buraları temizleyin. Yalnız Kerim'in cenazesi usulüne göre defnedilmeli, sonuçta onu düşmanları pusuya düşürüdü öyle değil mi?" Kimseden çıt çıkacak hal yoktu, buda benim işime gelidi açıkçası. Çünkü onlarda biliyordu ağızlarını açtıkları anda bedenleri yerle bir olacaktı.

Depodan çıktıktan sonra arabaya binerek evin yolunu tutmum. Bide gerizekalı karıma açıklama yapmam gerekiyordu. Bana inanması gerek yoksa dedesi olacak asıl piskopat üzerime sıçrarsa, yıllardır ilmek ilmek ördüğüm en tepeye geçme planlarım suya düşerdi.

Peki Musa? Onun ihaneti? Sevdiğim kadına göz koyuşu? Kendime bunu nasıl açıklayacağım? Eğer fark etmeseydim ayaklarımın altında duran zemini çekip alacak olması? Aklınca benden kardeşlerinin intikamını alacaktı. Oysa ben onu safralarından kurtarmış, kendi himayemde benimle en tepeye kurulmasını istemiştim sadece. Ama unuttuğu bir şey var ki; ben Musa'ya yenilecek firavun değilim.