Evet bu Adal bölümü aşkını savunan arkadaşıma @melek19907 hitap ediyorum...Uyanalı bir kaç dakika olmuştu. Yatakta geçirdiğim o kısacık zaman diliminin ardından kalkıp odadan çıktım.
Banyoya gitmek için henüz bir iki adım atmıştım ki; Deva'nın odasında duyduğum ağlama sesine kulak kabartarak odanın kapısını araladım.
Efkan'ın hiç bozulmamış yatağın ucuna oturmuş elinde tuttuğu kağıt parçasına bakarak ağlıyordu. Gözlerim Deva'yı aradı bir telaş.
"Efkan hayırdır oğlum? Ne bu hal?" Kağıdı bana uzatırken boşta kalan elini yüzüne kapatıp hıçkıra hıçkıra ağladı.
"Ne bu? Deva nerede?" Ayağa kalkıp kan çanağa dönmüş gözlerini üzerime öfkeyle savurdu.
"Deva gitmiş Allah'ın cezası!" İlk şoku atlatamadan Efkan devam etti.
"Senin yüzünden! Benim yüzümden! Sana gitmeyelim dedim... Hayatında bir kez olsun beni dinleyemez miydin? Hepimiz kendi derdimize, öfkemize o kadar düştük ki; Deva'yı kıran cümlelerin karşılığını veremedik. Ben ya, ben... Ben nasıl sustum... Anneme yapılan saygısızlıkla o kadar meşgul olmak yerine bana güvenen inana o kızı yalnız, savunmasız bırakmasaydım... Ya Allah hepimizin belasını versin. Özellikle de senin!" Omuzuma vurarak odadan çıkan Efkan'dan bakışlarımı çekip elime tutuşturulan kağıda döndüm.
'Ruhumu kavuran sözleri kağıda nasıl dökeceğimi bilmiyorum. Şuan tek düşüncem hissettiklerimi olduğu gibi yazmak....
Ben gidiyorum, size veda etmeyi çok isterdim fakat izin vermeyecektiniz biliyordum... Ama emin olun gitmek bu güne kadar aldığım en iyi karardı. Çünkü bu kötü zamanları atlatamayacağımı, sizin yanınızda iyileşemeyeceğimi anladım. Bende yapabileceğim en doğru şeyi yapıyorum; hiç var olmamışcasına yok oluyorum hayatlarımızdan.
Sen bana yaşayabileceğim en ağır acıları yaşattın sözlerinle. Öyle ki; zaten kırık olan kalbimin üzerinde tepindin. Göremedin gözlerimdeki yitikliği. Derbeder düşmüş ruhuma bir tekmede sen attın.
Bilmiyorsun; yorgun düştü bu yürek, halsiz kaldı. Gururum beni terk etti. Cesaret desen nerede kaybettim inan bende bilmiyorum.
Savaş baltalarım köreldi, insanların acımasız kelamlarıyla mücadele edecek derman yok dilimde. Dedim ya en büyük yandaşlarım beni terk etti, yada ben bir köşede unuttum.
Yalnızlığımın yoldaşı oldunuz bir süre sağolun lakin ebediyen kalacak değildim. Sen söyledin yol benim yolum, hayat benim ve geride kalan ömrüm ne kadarsa dilediğim şekilde yaşamak hakkım.
O sebeple; dün gece yaşadıklarım son demi oldu sabrımın taşmasına. Kendimi savunamayan, aciz, basiretsiz biri olup çıkmışım yanınızda. Benim gibi biri için ne kadar acınası durum olduğunu bilemezsin.
Orada uğradığım hakarete sessiz kalışınıza kırgın veya kızgın değilim lakin susmakta olmamalıydı karşılığı. Sizden en azından bir tepki, yada söz beklerdim. Sevgilinin beni yerden yere vurmasına sessiz kalışın aramızda oynanan oyun kadar sahtekar olduğunu gösterdi bana.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aynadaki Ben
Teen FictionBalçıkla sıvanmış bir hayat, ne kadar temiz olabilir ki ??? Soruyorum size??? Aşk mı daha yakın ömrüme? yoksa ölüm mü? Hangisi kaderim?