"Abi..."
"Ekrem abi!" Camdan dışarda toplanan kalabalığı dalgınca seyrederken Musa'nın sesiyle camın önünden aldım kendimi.
"Abi herkes seni bekliyor!" Elimdeki içki dolu kadehi Musa'nın eline tutuşturarak aynadaki görüntümü incedim.
"Bu düğün keşke benim bayramın olsaydı ama diri diri mezara görülüyorum lan...." Gözlerimi sımsıkı yumup Deva'nın ince pürüzsüz tenine giydiği beyaz elbisesiyle kapının dışında beni beklediği hayaliyni zihnimin odasına kilitleyerek gösterideki yerimi almak için çıktım odadan.
Koridoru geçtiğimde Mine babasıyla birlikte merdivenlerin başında heyecanla bekliyordu. Hıh, bilse ona hiç bir zaman koca olmayacağımı yine de can atar mıydı bu kadar.
"Ekrem!" Sessizce yanlarından geçerken Kerim abi adımı komut verircesine seslendiğinde mecburen durdum.
"Ay, inanamıyorum... Yıllarca bugünün hayalini kurdum, şuan gerçek oluyor...." Yanımda pire gibi zıplayan Mine'ye 'ya sabır' çekerek merdivenden inmeye başladım.
Oldum olası nefret ettiğim kalabalık merdivenlerde bizi gördüğü anda alkış tutmaya başladı. Kendimi sirkteki hayvanlara benzettim. Köşeye sıkıştırıp zorla dediklerini yaptırıyorlardı.
Tabutumun başına geldiğimde oturup imamın beni gömmesi için imza atmaya hazır kıta beklemeye başladım.
"Değerli misafirlerimiz...
Bugün burada icra edilen düğün programına hepiniz hoşgeldiniz.
Sizlerin huzurunda bende bu güzel çiftin hayırlı teşebbüsünden dolayı tebrik ediyor, bir ömür boyu mutluluklar diliyorum." Memur konuşurken ben Musa'nın gözünün içine baktım, verdiğim görevi layıkıyla yerine getirdiğinden emin olmak için.
"Siz Mine Dağın, Ekrem Kara'yı eş olarak kabul ediyor musunuz?"
"Evettttt!!!!"
"Siz Ekrem Kara, Mine Dağın'ı eş olarak kabul ediyor musunuz?" Gözümü kırpmadan Musa'ya bakmaya devam ettim. Başını hafifçe yere eğdiğinde sorulan soruya cevap verdim sol kaburgamın altında soğukluğunu hissettiren silahın baskısıyla.
"Evet." İsteksiz sarf edilemeye değer görülmeyecek derecede sakindi sesim.
"Bende Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin bana verdiği yetkiye dayanarak sizleri karı koca ilan ediyorum.... Hayırlı uğurlu olsun." Evlilik cüzdanını Mine elinde saklarken bende sırtımdaki silaha aldırış etmeden kalktım masadan.
İstediklerini yerine getirdim, huylarına giderek durulduğumu sanmalarına izin vermedim. Çünkü benim tufanımda boğacaktım hepsini. Anlamalarını istemiyordum.
"Nereye?" Kerim abinin bir anda bu kadar değişmesinin sebebi benim aptallığımdı tabi. O kaltak kızını o hale getirmeseydim belki Deva yanımda kalacak ve bu maskaralık yaşamayacaktı.
"Zıkkımlanmaya! Bu gece başka türlü geçmeyecek..."
"Çok kaybolma ortalıktan."
"Emredersiniz kayın bababcığım!"
"Senin ben... Puşt!" Sinirden sarf ettiği küfürlere gülerek karşılık vererek az ötede bekleyem Musa'nın yanına gittim.
"Ne yaptın tamam mı? Girmiş mi yanlarına!"
"Tamam abi! O it biraz pataklamış çocuğu ama ikna olmuş!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aynadaki Ben
Teen FictionBalçıkla sıvanmış bir hayat, ne kadar temiz olabilir ki ??? Soruyorum size??? Aşk mı daha yakın ömrüme? yoksa ölüm mü? Hangisi kaderim?