Aynadaki Ben

misafirlik (2)

Baş selamı verip masaya oturacakken sorduğu soruyla gerginliğin fitilini ateşleyen Volkan'a nefretle baktım.

"Siz hayırdır? Neden ayrı takılıyorsunuz? Yoksa sevgilini düşündüğüm kadar önemsemiyor musun Adal?" Cevap verme gereği duymazken Adal'ın renginin değiştiğini fark ettim.

"Ya benim hatam, Adal'ın yanına oturunca kız mecburen oraya oturdu."

Bu kıza iyice gıcık olmaya başladım. Çok yapmacık davranıyordu. O arada Volkan yanıma oturacaktı ki; Adal ayağa kalkıp yanıma geldi.

"Sen benim yerime geç. Deva'ya yeterince kabalık ettim, bu gece onun, bari bundan sonrası güzel geçsin..." Yanıma oturduğunda elimi tuttup ters çevirerek dudaklarına bastı.

Utanmak mı? Yoksa bozulan kıza karşı bir zafer kazanmış olma hissimi bilmiyorum ama gülmemek için dudağımın kenarını ısırmaya başladım.

"Afedersin hayatım. Umarım seni kırmamışımdır." Oyundu biliyorum. Beynim bunu bin kez tekrar etsede kalbim neden dinlemek istemiyordu.

"Adal eski aşkını görünce Deva'yı unuttu sanırım." Volkan'ın alayı o kızla Adal arasında kalmama neden oldu.

'Nasil yani bunlar sevgili miymiş?'  iç sesim kadar şaşkındım bende.

"Her zamanki gibi girdiğin ortamın tadını kaçırmadan duramıyorsun değil mi Volkan?" Yanımda oturan Efkan sitemini dile getirirken iki kardeş ağız dalaşına girdiler.

"Senin olduğun ortamlarda da bizim huzurumuz kaçıyor..."

"Gelmeseydin o halde Volkan!"

"Ben buraya annem için geldim ama görüyorum ki; senin varlığına dayanamayıp eve bile gelmemiş kadın."

"Bence doğru bir karar almış. Çünkü onu görünce benim huzurum gerçek anlamda kaçıyor."

"Farkındaysan bu ev onun, bu eve sonradan gelen sensin."

"Yeter!!!" Timur bey elini masaya vurarak bağırdığında, kavgayı ortadan iki ye yardı.

"Metresin oğlu... piç." Volkan ceketini çıkarırken fısıldadıkları kulağıma ulaştığında sinirime hakim olamadım.

"Pardon ama bir şey sormam mümkün mü? Çok değerli anneniz Efkan'dan bu kadar rahatsızlık duyuyor madem, neden yıllardır hala babanızla evli? Yoksa para gururdan tatlı mı geldi?" Yılanın kuyruğuna bastığımın farkındayım ama Efkan için söylediklerini yutmam imkansızdı.

"Bunu bana iki adamı birden idare eden sen mi söylüyorsun? Ekrem'le olan münasebetini bilmesem..."

"Ağzını topla yoksa ben daha çok dağıtacağım Volkan!" Adal sinirle sözünü keserek araya girdiğinde sinirden göğüs kafesimin daraldığını hissettim.

"Yalan mı? Ekrem'in artığını koynuna almadın mı?"

"Bana bak! Siktirtme dalağını!" Adal'ın gözü kimseyi görmezken bu hayvanın hain olduğunu söylemek farz olmuştu.

"Ekrem'le münasebetimin ne derece olduğundan nasıl bu kadar emin oluyorsun. Bunu bilmen için Ekrem'i tanıyor olman gerekmiyor mu?" Sözlerimdeki şifrelerin yerine ulaşması dileğiyle beklerken Timur bey yeniden araya girdi.

"Volkan yeter. Bu gece oğullarımla yemek yemek istiyorum ve benim masam tartışma yeri değil! Asla da olamaz! Haddini sınırlarını aşma!" Timur bey yapılan saygısızlığa dem vururken sessizlik sis gibi çöktü üzerimize.