Yeni yıl arifesi

2.6K 190 320
                                    

Yazar çıldırdı arkadaşlar ard arda bölümler geliyor...

Evet son sakin bölümümüz... Umarım beğenirsiniz ❤️❤️❤️

Sanat misali şehir İstanbul; her karesinde mısralara konu olacak şiirler, destanlar yazdıran... Görüntüsüyle tabloların yetmeyeceği resimler çıkartan... Kalabalığın uğultusuyla kulaklara işlenecek hiç duyulmamış melodileri barındıran kente aşık olmamak mümkün değil.

Kıyıda çığlıklar atan martılar ve deniz üzerinde durmaya çalışan küçük küçük sandallar göz boyuyordu adeta. Çalkantılı gri deniz beyaza bulanmış kıyılarını yalıyordu.

Boğazdan gelen serinlik yüzüme vurdukça uykuya meyilli zihnim açılmasına yardımcı oldu. Efkan'ın kolunda yürüdüğümüz kıyı şeridinde gördüğümüz boş bankalardan birinin üzerindeki karları temizleyip oturduk.

"Eee..." Söze nasıl gireceğimi bilmeden derin iç çekerek tek harflik ses çıkardım.

"Ne e'si?" Keyfi olmasada gülümsemesini esirgemedi.

"Adal'la ne oldu içeride? Aramızda bir şey olmayacağını bildiğimden bozuntuya vermedim ama huzursuz olmadım desem yalan olur." Banka iyiden yerleşerek ufka gözlerini doladı.

"Mesele sen değilsin Deva, onun bencilliği... Neyse ya! Tadımız kaçmasın iyice." Karın yansımasıyla parlayan beyaz teni soldu.

" Bunu ikinci kez yapıyorsun!" Taktığı lacivert beresinin altındaki kaşları birbirine yaklaştı.

"Neyi?"

"Bir şeyler söylüyorsun sonra geçiştiriyorsun..." Lafımı böldüğü konuşmasıyla aynı anda kolunu omuzumun arkasından atarak bankın başlığından sarkıttı.

"Hakkımızda ne kadar malûmata sahip olursan o kadar rahat olursun, bence fazla kurcalama Deva."

"Beni korkutuyorsun Efkan!" Tedirginlik uyuz eşek misali bağırıyordu az öteden.

"Korkma hayatımız kirli olsada temiz insanlarız biz!" İri bulanık sarı irislerim Efkan'a kilitlenmişken o gülümseyerek göz kırptı cümlesini bitirmesiyle.

"Nasıl rahatladım bilemezsin! Bu gece çok rahat uyurum artık." Diyerek önüme döndüğüm sırada Efkan'ın arkasında beliren beden irkilmeme neden oldu. Sanki yüksek gerilimle vücuduma elektrik verilmişcesine en ücra hücreme kadar titredim.

"Musa...!" Nefesimden çıkan isim rüzgara karıştığında gördüğüm beden toz oldu.

"Bir şey mi dedin?" Ellerimi omuzlarıma götürerek sıvazladım yalandan.

"Yok... Şey ben üşüdüm de biraz, kalkalım mı?" Ev şuanda en güvenilir yerdi ikimiz içinde.

"Kalkalım." Evin yolunu tutarken korkuyu bir nebze olsun hafifletmek amacıyla sohbetimizin kalanını yürürken devam ettirdim.

"Adal'la nasıl tanıştınız?" Detaya inemiyordum madem, yüzeysel bilgiler almakta meraklı yanımı tatmin ederdi.

"Babamı kurtardığında!"

"Nasıl yani?"

"Hasımları tarafından kurşunlandığında Adal önüne atladı..."

"Hadi ya! Ailen olduğunu düşünmemiştim. Yani hiç bahsedilmeyince."

"Babam yer altı dünyasının ileri gelenlerinden."

Aynadaki BenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin