Aynadaki Ben

intikam

Timur abinin evinden ayrılalı epey olmuştu. Yolda Adna'ın verdiği güzel haberle depoya geldik. Bizim çocuklar okşamışlar biraz ama asıl eğlenceyi bana bırakmışlardı.

"Adnan bağlayın şunu kollarından yukarı. Ayakları yere değsin ama."

"Hemen abi." Sinir öyle yer etmişki bedenimde, üreyerek çoğalıyordu sanki.

"Adal, nə edəcəksən?" Çıkardığım sigarayı dudaklarıma asarak boğuk sesle cevap verdim merakla bakan adamıma.

"Sikicem!"

"Adal! səhv bir şey etmə!"

"Yanlışı onlar yaptı Ebul! Deva gitti. Ellerimin arasından uçup gitti ve ben tutmak için hiç bir şey yapmadım!"

"Qıza çox qəzəblisən! Hətta səni yaxşı tutdu!"

"Ebul sende üzerime gelme! Tamam kabul kaldıramadım onun masumiyetini. Yıllarca Tanem için yüzüme, arkamdan neler dendi... Belki de aynı şeyleri yaşamaktan korktum..." Kısa sohbeti yarıda kesen Volkan'ın kendine gelirken çıkardığı inlemeleri oldu.

"Günaydın Pamuk prenses... Tatlı uykundan uyandırdım ama seninle hesabımız var kapatmamız gereken." Bu haldeyken bile diklenebiliyordu bana...

"Ellerimi çözde hesaplaşalım onun bunun çocuğu!" İstemsiz gelen kahkahamı kendimi sıkarak attım.

"Haha... Ebul duydun mu? Bana ne dedi?" Ebul'den aldığım bakışlarımı Volkan'a çevirdim.

"Oğlum en azından benim babam belli lan! Senin anan seni hiç tanımadığı bir adamdan peydahlamış!" Gülme isteği sinirdendi biliyorum ama engel olamıyordum.

"Annemin adını ağzına alma lan!"

"Niye koçum, gücüne mi gitti?" Alayla çıkıyordu sözlerim haykırmak isteyen ağzımdan.

"Senin cibiliyetini sikmezsem Volkan değilim."

" Dur güzelim önce ben işimi bitireyim halin kalırsa beni memnun edersin!" Derin çektiğim nefeslerle Tükenen sigaramı iki parmağımla tutup üzerine fırlattım.

"Öyle mi? Bence bana dokunamazsın?" Gözlerimi kısıp yüzüne baktım. Vardı bu götte güvendiği bir şeyler yoksa bu kadar rahatlığın başka açıklaması olamaz.

"Elin kolun bağlı hala neyine güveniyorsun lan!" Dişlerini göstererek gülmeye başladı.

"Deva'nın nerede olduğuna? Onun güvende olup olmamasının bana bağlı oluşuna güveniyorum!" Adı geçtiği anda kayışlarım çığlıklar atarak gerildi. Kopma noktasına geldiğimde yüzüne yumruğumu indirdim.

"Nerde lan Deva?" Kelamlarım kendini zorlayarak çıktılar kenetlenen dişlerimden.

"Asla sana nerede olduğunu söylemem. Ekrem salağı beceremedi ama ben onun tadına bakmadan sana vermem!" Kesik kesik aldığım nefeslerle Ebul'e döndüm. Ve gerilerek Volkan'ın suratına ikinci yumruğu indirdim.

Ellerimi belime sabitleyip soluğumu kontrol altına almaya çalıştığım sırada ağzıma dolan metalik kan tadı, farkında olmadan dudağımın iç kısmını dişlememin eseriydi.

"Adnan indirin şunun pantolonunu." Mermere dönen suratımı hızla sallayarak Volkan'a ciddiyetimi gösterdim.

"Qardaşım! etmə..." Tuttuğu kolumu kurtardım bağırarak.

"Bırak Ebul... Yetti be... Yıllar önce ben bir depoda yüreğimin yarısını bıraktım, diğer yarısını bu piçin insafına bırakmam!!!" Cavid abisinin yanına gelerek araya girdi.