ölüm mü? yaşam mı?

2.5K 178 257
                                    


(Arkadaşlar bu bölüm Adal'ın rüyasında gördüğü geçmiş anıları yer alıyor.Belirtmek istedim...       😊😊😊)

İki el silah sesi duyuldu kulaklarımı sağır edecek derecede yakından. Elimi belimde duran silaha atamama sağ omuzumda ve kasığımda hissettiğim acı engel oldu. Burnuma dolan metalik koku destekledi yaralandığımı. Ama benim huzursuzluğum yaralanmış olamam değildi.

Hala içeride olan Deva'nın yanına girmek için hamle yaptım lakin tek bir adımla yere yığılmama sebep olacak olan darbe ensemde hissettirdi kendini. Acıyla İstemsizce bağırdım elimi enseme götürerek. Arkamdakinin Kim olduğuna bakamadan olduğum yere düştüm.

Daha önce defalarca kurşun yedim bu ilk değildi ama bu kez içimi kaplayan korku dolu sis içeride savunmasız kalan Deva içindi. Eğer hemen ayağa kalkamazsam hayatımın en büyük hatasını yapmış olacağım. Bana güvenen birini bir kez daha hiçliğe gönderemem... Bu sefer olmaz.

Yerden aldığım destekle kalkmaya çabaladım fakat aldığım yaralar engel oluyordu. Gözlerimin önüne biriken karartıyla bedenimin karıncalanmaya başladı. Uzuvlarıma hükmedemiyirodum artık.

Kesilen müziğin arkasından yoğunlaşan uyultu dolu sesler kulağıma ilişirken tuvaletin kapısı gıcırdayarak açıldı ve bulanıkta olsa kim olduğunu anladığım orospu çocuğu Deva'yı kucaklayarak üzerimden geçiti.

"O benim, hep benimdi... Hiç bir zaman senin olmayacak piç kurusu!"

Giderken beynime işlediği sözlerini sarf etti.  Kıpırdamama mani olan nefes alışlarım ağırlaştığında gözlerimin önünde beliren bal rengi korkulu bakışlar eşliğinde derin karanlığın kollarına bıraktım daha fazla direnemeyen bedenimi.

*****

Uzun süre boşlukta dolaştım karanlık içinde. Soğuktu burası, sessiz. Ne kadar süre üşüyen  ellerim cebimde yürüdüm bilmiyorum ama çok yoruldum.

Bir köşe yahut duvar bulsam oturacağım lakin etraf o denli karanlıktı ki; gözümün önünü zor görüyordum. Derken az ileride hıçkırıklar eşliğinde ağlayan bir çocuk gördüm. Yardım edebileceğimi düşünerek yanına koştuğumda dehşeti yaşadım bu çocuk... Bu çocuk bendim!

"Anne ne olur bırakma beni, söz veriyorum çalışır daha çok para getiririm yeterki beni bırakma!"

"Ehhh... Yeter be, bıktım artık anlıyor musun? Bıktım! Ayağıma dolanmaktan başka bir işe yaramıyorsun defol git hayatımdan, defol!"

Annem içmekten pelte olmuş beyniyle hiç düşünmeden  beni köpek yavrusu gibi acımadan 
sokağa attı... Tek suçum onun oğlu olmaktı oysa.

Bir seneye yakın sokaklarda kaldım... İtildim, horlandın, dayak yedim dışlandım, soğuk ve açlıkla verdim en zor sınavımı ama yine de ayakta kalmayı başardım.

Sıcak yaz günü parkta kağıt toplarken  yardım eli uzatma bahanesiyle yanıma gelen orta yaşlı iyi giyimli adamın ardından gitmem yaptığım hatalarımdan biri oldu. Yaşadığım zorlukları çocukları köleye çevirip, çalıştıran çetenin yaptığı türlü işgencelerde pekiştirdim. Her gece yerli yersiz dayaklar yedim, hırsızlık yapmaya zorlandım, aç kaldım.... Dışarda yağan kara aldırış edilmeden üzerinde yatmaya zorlandım, Nedim denen adamın eline hasılatı az  verdiğimde. Çünkü para biriktiriyordum... Ellerinden kaçmayı başardığımda en yakın karakola sığındım, onlarda beni yetimhaneye yerleştirdi ve bir yıla yakın zamanda orada kaldım.

Aynadaki BenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin