Patron gerçekten çıldırdı canlarım, yine yeni bölümle karşınızdayım.
Bu bölümden sonra biraz, en azından yeni yıla kadar ara vereceğim.... O süre içinde kendinize iyi bakın, herkese iyi ve güzel yıllar dilerim 🙋🙋🙋
Allah'a emanet olun
Saçlarımda abartı bir hava, yüzüm palyaço gibi boyalı ve üzerimde bugün beni hiçliğin koynuna atan elbiseyle benim için baştan yaratılan odada camın önünde Adal ve Efkan'ın gelip beni almasını bekliyorum.
Biliyorum nasıl giydin o elbiseyi, yüreğin nasıl kaldırdı, için hop etmedi mi diyeceksiniz... Etmez olur mu? Adal'ın isteği üzere; kollarımı ve bedenimi saran derin bacak yırtmacıyla sırt bölgesi tümüyle değiştirilmiş bu asaletin rengini taşıyan siyah kadife zerafet abidesi elbise şuan üzerimde işte...
Sıkıntıdan etrafı incelerken önce açık kahverenginin hakim olduğu mobilyalara, ardından odanın ortasına serilmiş beyaz halıya kaydırdım gözlerimi. Yatacağım yatağa varana dek değişmişti bu oda. Dışarıda sadece üç saat kaldık, kısa zamanda yapılan değişim göz alıcıydı... Hiç basılmamış kâr, hiç yazılmamış sayfa gibiydi. Belki de yeni hayatıma başlamak için iyi bir fırsattı kim bilir?
Çalan kapıyla kararan havanın gölgesine saklanan düşüncelerimden sıyrılmayı başardığımda ikinci kez çalan kapıya yanıt verdim.
"Evet!" Açılan kapıdan içeri bugün işe başlayan genç esmer güzeli bir kız girdi.
"Deva hanım beyfendiler geldiler, sizi aşağıda bekliyorlar." İri kömür gözlerinin önüne dökülen uzun kahve telvesi saçları eski halimi anımsamama neden oldu.
"Tamam geliyorum." Güzel kız odadan çıkarken bende yatağın üzerine benim için alınan siyahi kürkü omuzlarıma taktım.
Kapıdan çıkmak üzereyken odanın köşesine konulan beyaz çerçeveli boy aynasından son kez tanıyamadığım bedene baktım. Aptal durumuna kendini düşürmekten geri kalmayan, boyalı bebeklere benzeyen Deva'ya!
"Aptalsın... Aptal."
Giydiğim hafif topuklu ayakkabılarla yürümekte zorlansamda düşmemek için büyük çabalar vererek odadan çıktım. Derin derin çektiğim nefeslerle koridoru aşıp, salonun girişinde durdum.
Efkan üzerlerine çektiği lacivert takımının içine giydiği beyaz gömleğiyle boy göstermeye hazır görünüyordu.
Alt kata inen merdivenlerden gelen sese başımı çevirdiğimde göz bebeklerim sebepsiz yere büyüdü.
Adal, jilet misali siyah takımlarının içine uyum sağlayan siyah ipek gömleği ve üzerine taktığı gri siyah kravatı ile bambaşka bir adam haline bürünmüştü. Yanıma yaklaştığında sarı bulanık irislerim önce, bakımı yapılan ve ardından özenle taranmış saçlara takıldı.
"Gidelim!" Yanımdan geçerken yeni olunmuş tıraş sonrası yüzüne sürdüğü losyonunun kokusu doldu burnuma. İstemsizce kapanan gözlerimi açan Efkan'ın sesi oldu.
"Sen bu kadar güzel miydin ya! Bence her gün makyaj yapmalısın. Gözlerinin rengi ortaya çıkmış!" Belime destek vererek birlikte Adal'ın arkasından adımladık.
"Eğer Adal benim misafirim demeseydi bu gece elini hiç bırakmazdım inan..." Efkan'ın sıraladığı iltifat kokulu sözlerine son veren Adal manalı bakışlarını arkadaşına sundu.
"Bu akşam bize eşlik eder misiniz beyfendi, yoksa yeni oyuncağınızla mı gelirsiniz!" Bakışlar Efkan'ın yeni yıl hediyesi olan arabasına kayarken ben hediyenin verildiği ana geri gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aynadaki Ben
Teen FictionBalçıkla sıvanmış bir hayat, ne kadar temiz olabilir ki ??? Soruyorum size??? Aşk mı daha yakın ömrüme? yoksa ölüm mü? Hangisi kaderim?