TAMAMLANDI✓
SİYAHIN ESİRİ SERİSİNİN 1. KİTABI
Uzun soluklu ve gizemlerle dolu bir kurgudur. İlk bölümlerde sanıldığı gibi bir kurgu ortada yoktur!
❝Elimi kalbinin üzerine koyduğumda konuşmak için derin bir nefes aldım. Savaş sanki bunu anlamış gibi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Medya: Siyahın Esiri | Lobelia Tanıtım Videosu💫
📌 Uzun soluklu ve gizemlerle dolu bir kurgudur. İlk bölümlerde sanıldığı gibi bir kurgu ortada yoktur!
❄️
Soğuktan titreyen ellerim ve koşmaktan bir hâl olmuş bacaklarımı hissetmezken arkamdan ismimi seslenen adam ile gözlerimden akan yaşları hızlı bir şekilde geri gönderdim. Bir yol ayrımına gelir gelmez bedenimi ufak kolonun arkasına gizlerken nefessizlikten yanan ciğerlerimi umursamadan bedenimi kısa bir an daha nefessiz bırakırken elimi hızla atan kalbimin üzerine koydum ve kolumda ki sırt çantamı yere bıraktım.
Her an bana daha çok yaklaşan ayak sesleri ile bedenimi olabilirmiş gibi daha da sert bir şekilde duvara yaslarken gözlerimi sadece bir anlık sakinleşmek için kapattım. Yaklaşık on dakikadır sokakların arasında dört adam tarafından yakalanmamaya çalışıyordum. Benimle dertleri neydi bilmiyordum fakat en yakın arkadaşlarımdan olan Akının bu olayda parmağının olduğunu hissediyordum.
İyice bana yaklaşan ayak sesleri ile bedenimi yaslandığım duvardan ayırırken üzerimde ki deri ceketi çıkarttım ve direnebilmek için rahat bir pozisyon aldım. Kaçabilmek için yaklaşık bir kaç saniyem olsa da emindim ki adım attığım an ensemde olurlardı. Çünkü aradaki farkı çoktan kapatmışlar ve beni arıyorlardı.
Yanımdan bir adamın koşarak geçmek üzere olduğunu hissederken derince yutkundum. Adam sanki benim varlığımı hissetmiş gibi daha da yavaş adımlar atmaya başlarken elimin birini duvara yasladım ve bütün dikkatimi birazdan yanımdan geçecek olan adama verdim.
Hızla atan kalp atışlarım ve kulaklarımı sağır eden sessizlik ile içimde ki öz güveni bastırmak yerine serbest bırakırken adamın bana iyice yaklaştığını hissetmemle tam iki duvarın arasında bulunduğum ufak boşluktan adam geçecekken adamın diz kapağına bir tekme savurdum.
Heyecandan ve korkudan titreyen ellerimi sakinleştirmek için avuç içlerime tırnaklarımı gömerken adamın ağzından kaçan iğrenç küfürle kendime hakim olamadım ve yere kapaklanan adama bütün gücümle karnına bir tekme attım. "Kız burada!" Adamın ağzından acı dolu bir çığlık kaçarken bağırması ile dayanamadım ve bir tekme daha savurdum.
Gözlerimden yaşlar akmak için direnirken arasında bulunduğum iki duvarın arasından acele ile kaçacakken kollarımdan tutan oldukça güçlü kollar ile ağzımdan koca bir çığlık kaçtı ve debelenmeye başladım. "Başına bela arıyorsun!" Sert bir ses duymamla ağzımdan koca bir hıçkırık kaçarken diğer adamların da bulunduğumuz ufak sokağın giriş çıkışlarını tutması ile kalbimde ki korkunun altında ezilmeye başladım.
Uzun boylu olsam da beni tutan adama başımı kaldırarak bakmaya başlarken anında yakasına yapıştım ve onu kendimden itmeye çalışırken içimde gizlediğim kız ile bağırdım. "Belanın âlâsı beni bulmuş daha Allah'tan belamı aramıyorum(!)" Sert bakan gözleri içimde ki en büyük korku olurken gözlerimin içine inatla baktı ve "Adam gibi dur!" Diye debelenmeme karşı sertçe konuştu.
