❄️87.Bölüm❄️

5.5K 486 506
                                    

Medya: Bölümden Kesit 💫

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Medya: Bölümden Kesit 💫

❄️

Hızla atan kalbim bana büyük bir savaş açarken sakince uca doğru daha çok ilerledim ve dediklerini dinlemeye başladım. "Neden söylemedin ki sen onu da.." Barış'ın sorduğu bu soru ile tek kaşım havalanırken Savaş'ın cevabı ile ne düşünmem veya ne hissetmem gerektiğini bilmememiştim. "Esin'i tanımıyormuş gibi yapma.. Aklında bir şeyler kurar kurar ya delirir ya da gitmek isteyip beni delirtir.."

Kalbimde ki darlık beni boğarken Barış onaylayan mırıltılar çıkarttı. Ardından ise sordu. "İlaçlardan bahsettin mi?" Ellerim demir korkuluğu kırmak ister gibi sıkarken Savaş'ın ne diyeceğini merak ediyordum. "Esin hayatıma girdiğinden beri sadece bir kere içtim o s*kik ilaçları.. İçtiğimde de ona zarar verdim. Bir daha da içmem"

O gece terasta bana inanmayışından mı bahsediyordu yani? Hatırlıyordum. O gün mutfakta arkamdayken ona su doldurmuştum. İlk yarım saat gayet iyiydi fakat gecenin ilerleyen saatlerinde tanımadığım bir adama dönüşmüştü. Gözlerim dolmaya başlarken Barış'ın sert sesi ile kendime geldim. "Sen kendine zarar veriyorsun aptal!"

Savaş sert ve öfkeli bir sesi ciğerlerine çektiğinde konuştu. "Anlamıyor musun sen?! Onu koruyacak kadar bile takatim olmuyor. Asıl onları içince aptal oluyorum. Etrafımda olan bitenden bi haber şekilde yaşıyorum." Göz yaşlarımı geri göndermek isterken bakışlarımı havaya diktim ve boğazımda ki yumruyu umursamadan derin bir nefes aldım.

Barış fazlasıyla ciddi bir sesle konuştuğunda bedenimi korkuluklara yasladım. "O zaman onu Pars'a vereceksin! O ilaçları da aksatmayacaksın! Adam sana kaç kere dedi." Gözlerimde ki yaşlar yanaklarımı ıslatırken bu çaresiz hâlim üzerime koca bir yük bindirdi ve diz kapaklarım o yükü taşıyamaz oldu. Sakince o soğuk mermere oturduğumda bedenimin değil de ruhumun donduğunu hissedebiliyordum.

Savaş'ın neredeyse bütün bahçeyi kaplayan sesi ile başımı eğdiğimde saçlarım yüzümü kapatmıştı. "O ilaçları içince geçeceğini mi sanıyorsun! Ben o ilaçlar yüzünden Açılayı koruyamadım be..!Ama Esin'i koruyacağım. Ölsem de bir hiç olsam da onu koruyacağım. O ilaçları içince sadece uyuyorum. Tedavi falan ettiği yok! Bir daha da bu konuda ağzını dahi açma! Esin, Pars'ın yanına falan gitmeyecek!"

Bu duruma nasıl tepki vereceğimi bilemezken uzun süren sessizliği Barış 'ın sesi bozdu. "Nereye?" Savaş'ın ayağa kalktığını anladığımda Savaş sessiz kalmıştı. Verandanın kapı sesi geldiğinde Barış arkasından büyük bir küfür etti ve "Esinin yanına tabi.. Kimin olacak.." diye söylendi.

SİYAHIN ESİRİ | Lobelia Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin