❄️55.Bölüm❄️

7K 514 629
                                    

Bölümden kesit 💫

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölümden kesit 💫

❄️

Aklımda kurduğum seneryolar büyüyüp beni sonu olmayan bir çıkmaza sürüklerken yatağın çarşafını kaldırdım ve bedenimi içine soktum. Her saniye biraz daha içime işlerken sıkıntılı bir nefes aldım. Onun yastığına sarıldığım kadar hiç ona sarılmış mıydım? Dün gece ki sıkıntılı hallerine kulak aşmış mıydım? Yanımdan gittiğinde peşinden gitmiş miydim? Hiç değilse doya doya onu izleyebilmiş miydim?

Peki ya o? O, olsa ne yapardı? Gitmeme bile izin vermezdi. Sıkıntımı öğrenene kadar binbir şekil uygulardı. Bazen tatlı..Bazen ise fazla odunsu.. Dudaklarım bu düşünce ile kıvrılırken aklıma yeni bir düşünce daha bulaştı. 'Onun beni özel hissettirdiği kadar ben onu iyi hissettirmiş miydim?'

O her zaman bir yerde haklıydı. Ben onu göremiyordum fakat o benim ruhumu ezberliyordu. Kalbimden önce ruhuma dokunuyordu. Sözleri saf dışı bırakıp bakışlarıyla dahi özel hissettirebiliyordu.

Peki yanındayken hissettiğim güven ve huzur? Her şeyi anlık da olsa unutturuşu? Zehir diye tabir ettiğim şey artık kanımda kol geziyordu. Hücrelerim içine çekmişti fakat ne olduğunu bulamıyorlardı. Başka bir ihtimal ise buluyor ve inkâr ediyorlardı..

Gelen kapı sesi ile sıçrayarak başımı yorgandan kaldırdığımda kalp atışlarım istemsizce hızlanmıştı. Bakışlarım kapıyı bulduğunda Selin yüzüne mahcup bir ifade takınarak "Uyandırmak istememiştim" dedi. Başımı olumsuzca salladığımda doğruldum ve dağılan saçlarımı umursamadan "Uyumuyordum" dedim. Başını hafifçe yere doğru indirdiğinde bende bakışlarımı ellerine çevirdim. Elinde kahvaltı tepsisi vardı.

Elinde ki tepsiyi kucağıma doğru koyarken alayla "İyice zayıfladın, yakında bedenine uygun kıyafet bulamayacaksın" dedi. Dudaklarım hafifçe kıvrılırken ona itiraz etmedim. Tepsiyi kucağıma bıraktıktan sonra tehditkâr bir şekilde "Hepsi bitmezse seni Savaş'a söylerim" dedi. Bakışlarımı ondan kaçırırken "Bundan sonra umrunda olmam zaten" diye mırıldandım.

Önümde ki çatalla tabakta daireler çizerken "Sen öyle san. Daha beş dakika önce beni aradı.." bakışlarım lafını tamamlamadan onu bulurken devam etti "Bu gece geç gelebilirmiş seni sordu." İçimde kelebeklerin oluştuğunu hissederken gözlerimden birer ışıltı geçtiğini hissettim. Selin'in yüzü alaylı bir hâl alırken bunu umursamadan gülümsedim. Elini kaldırıp saçlarımı karıştırdığında "Yani benden senin için rapor bekliyor ona göre" dedi.

Bu nedense hoşuma gitmişti. Bir şey söylemememe izin vermeden odadan çıktığında gülümsemem daha da genişledi ve ağzım yırtılırcasına açıldı. Savaşı'ın bu tavırlarından sonra Barlas'ın söyledikleri hepten önemsizleşmişti. Keyifle kahvaltımı yaparken aklımda sadece o vardı. Bu gece ne işi vardı ki?

SİYAHIN ESİRİ | Lobelia Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin