❄️88.Bölüm❄️

5.3K 495 533
                                    

Medya: Bölümden Kesitler 💫

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Medya: Bölümden Kesitler 💫

❄️

Kalbim göğüs kafesime dar gelerek atarken nefesimin kesilmesini dahi umursamıyordum. Biliyordum çünkü.. Eğer her şey planladığımız gibi giderse onu bir daha göremeyebilebilirdim. Onun da nefesinin kesildiğini hissediyordum.. Fakat onun da bu durumu pek önemsediği söylenemezdi.

Ciğerlerim nefessizlikten yanmaya başlarken t-shirt 'ünü avucumda sıkıştırdım ve hissettiğim acıyı azaltmaya çalıştım. Sanki bunu anlamış gibi yavaş yavaş ayrılmak için bir hamle yaptı. Buna izin vermezken dudakları hislerimden bi haber olduğundan dolayı kıvrıldı.

Sanki benim ayrılmamı bekler gibi sakince beklerken saniyeler sonra istemeyerek ondan ayrılmak zorunda kalmıştım. Aldığım sık nefesler bana yetmezken başımı direk boynuna gömdüm. Nefeslerim sakinleştiğinde onu daha sıkı sardım ve "Yanaklarını sıkmamın bedeli bu muydu?" Diye sordum.

Başını boynuma gömmeden önce dediği şey ile kalbim olduğundan daha hızlı atmaya başlamıştı. "Canına minnet yani..?" Yani yalan söyleyemezdim.. Gerçekten de canıma minnetti. Bu durumda ise Savaştan korkmamı gerektirecek bir durum yoktu. Eğer vaktim olsaydı yanaklarına büyük bir hükümet kurardım. Ama vaktim yoktu...

Ona cevap vermek yerine neredeyse ayaklarımı yerden kesecek şekilde ona sarılırken nefes sesine benzer bir gülme sesi geldi ve ayaklarımı yerden kesti. Bizi bir yere doğru ilerletirken eli ile açılan belimi kapattı ve sinirle "Eğer kilo almazsan hastaneye gideceğiz" diye tehdit etti. Işık hızında başımı kaldırıp ona bakarken beni öyle bir kavramıştı ki ona tutunmaya bile ihtiyaç duymuyordum.

Ona abartıyla bakarken "Saçmalama" diye söylendim ve onaylamaz bakışlar attım. Fakat o kadar otoriter bakıyordu ki ciddiyeti yüzünden okunuyordu. Onunla inatlaşamayacağımı bildiğim için sessiz kalırken bedenimin soğuğun esiri olması ile ona sarıldım. Beni terasta ki salıncağa bıraktığında yanda ki pikeyi aldı ve ikimize birden örterken cebinden bir çikolata çıkartıp bana doğru uzattı.

Dudaklarımda koca bir tebessüm oluşurken çikolatayı içimde canavarlaşmaya başlayan duygularla aldım ve tam açacakken aklıma gelen şey ile Savaş'a baktım. Bu sefer öyle bir ciddiyetle bakıyordu ki ciddi anlamda korkmuştum. Onu şaşırtmak istediğim için az da olsa doğruldum ve yanağına küçük bir öpücük bıraktıktan sonra her zamanki gibi "Teşekkür ederim Mir.." diye mırıldandım.

Dudakları büyük bir kıvrım kazanırken her şeye rağmen onunla ne kadar mutlu olduğumu farkettim. Onunlayken sabah yaşadıklarımı bile unutuyordum. Sanki başka dünyaya ışınlanıyorduk. Ben onun gözlerine bakarken benim için yarattığı o özel dünyayı görüyordum. Bana Özel dünyayı..

SİYAHIN ESİRİ | Lobelia Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin