❄️70.Bölüm❄️

6.5K 514 375
                                    

Bölümden bir kesit 💫

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölümden bir kesit 💫

❄️

Dakikalar boyunca öylece durduğumuzda sanki sessizlik artık ona batmaya başlıyormuş gibi bir nefes aldı ve sert sesiyle "Anlat" dedi. İçimde büyük bir huzursuzluk oluşurken gülümesmeye çalışarak başımı ona doğru kaldırdım ve "Neyi?" Diye sordum. Bana öfkeli bir bakış attığında sabırsızca konuştu. "Başa mı sarıyoruz Esin"

Başımı ona doğru tamamen kaldırdığımda "Sarmayalım bir şeye.. Böyle kalsa ne olur sanki?!" Diye söylendim. İçimden zamanın durmasını dilerken Savaş fazla sabırsız bir bakışla ciddiyetini anlatırken "Bu oyun değil biliyorsun değil mi?!" Diye sordu. Bunu demesiyle alınganca omuz silktiğimde Savaş sanki sabır diler gibi başını havaya kaldırdı ve derin bir nefes aldıktan sonra sordu. "Nerede benim cesur kızım?!"

Bu adam beni öldürmek istiyordu. Hatta öldürmeye kıyamayıp süründürmek istiyordu. Bakışlarımı ışık hızında ondan kaçırdığımda söyledikleri ile bakışlarımı inatla gözlerine diktim. "Anlaşıldı. O cesur kız uçurumdan atlarken kendini düşürmüş" Bunu demesi nedensizce gülümsememe neden olurken yüz ifadesi kasıldı ve az öncesinin aksine sert bir dille konuştu. "Söyle güzelim. Sonra sen üzülüyorsun."

Şuan her şeyi bir kenara atıp bana sesleniş şekline takılırken dudaklarımda ki tebessüm dengesizce daha da büyüdü. Ona inandırıcı olmaya çalıştığım bir sesle "Ben sadece beraber film izleriz diye gelmiştim.." diye mırıldandım. Savaş'ın boynunda ki damarlar belirginleşirken sinirlendiğini anlamıştım.

Gözlerinde gördüğüm fırtınalar bende sadece adaletsizliği hissettirirken elinin birini kavradım ve ılımlı bir sesle konuştum. "İzleyelim mi beraber?" Bana soğuk bir şekilde bakmaya başladığında daha da rahat davranarak sorumu yeniledim. "Hı..?"

Bana kötü bir bakış attığında ''Bir iki güne dökülürsün sen nasıl olsa, eğer o bir iki güne daha az sinirleneceğimi düşünüyorsan yanılıyorsun.'' dedi. Bunu duymazlıktan gelerek elini tutup onu içeri ilerletirken bana yandan bir bakış attı ve ''Sen burada kal'' Diye uyardı. Neden böyle dediğini anlamazken hızlı adımlarla odadan çıkıp tahminime göre aşağı inmeye başladı. Yorgunca bedenimi yatağa atarken bakışlarımı tavana diktim. Her an bu sessizliğe son verecek bir çığlık sesi beklerken duyduğum tek şey serzeniş içindeki sessizliğin çığlıklarıydı.

Kapı dakikalar sonra birden açıldığında uyuşuk bir şekilde yattığım yerden kalktım. Bakışlarım odaya gelen Selin ve Savaş'ı bulduğunda dudaklarımda güzel bir tebessüm oluştu. Savaş gerçektende daha önce onda bulduğum ön yargıların hiç birine sahip değildi. O saçma düşüncelerimin hep aksiydi. Selin'i aşağıda yalnız bırakmamak için bizim yanımıza çağırmıştı.

SİYAHIN ESİRİ | Lobelia Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin