❄️62. Bölüm❄️

6.8K 554 403
                                    

Medya: Bölümden bir kesit 💫

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Medya: Bölümden bir kesit 💫

❄️

İçimde büyük bir korku oluşurken kolları arasında ki bedenimin titrediğini hissettim. Gözlerinin içine sanki bir daha bakamayacak gibi bakarken bakışları her saniye daha da koyulaşıyordu. Savaş sakinkeştiğimi anlamış olacak ki elleri nazikçe ellerimi bırakıp belimi kavradı.

Boğazıma koca bir yumru otururken ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Vereceği tepkiden deli gibi korkarken ona ürkekçe baktım. "İçeri gelmeyecek misiniz?" Yüz ifadesi kasılmaya başladığında içeriden gelen Barış'ın sesiyle kollarından ayrılmak için bir hamle yaptım fakat izin vermedi.

Gözlerimin dolduğunu hissettiğimde bakışlarımı kapıya doğru çevirdim. Barış'ın içerden homurdanma sesleri gelirken bir kez daha bağırdı. "Film izleyeceğiz gelmiyor musunuz?" Barış zor durumda olduğumu anlamış olmalıydı. Yoksa bu durum için bu kadar ısrarcı davranmazdı.

Savaş'a başımı hafifçe büküp "Anlatacağım.." dediğimde ellerinin baskısından kurtulmak için çabaladım. Fakat o bırakmak yerine inatla daha sıkı sardı. Şuan istemsizce anlatmak istemiyordum. Oysa o kadar hazırlanmıştım.

Barış'ın ayak sesleri gelirken panikle Savaş'ın göğsüne ellerimi koydum ve onu kendimden uzaklaştırmak için bir hamle yaptım. Fakat o beni inatla bırakmamıştı. Bakışlarım kapıdayken ayak sesleri yaklaştıkça bedenim geriliyordu. Barışın ayak sesleri kapının önünden gelirken Savaş sanki bunu hesaplamış gibi ellerini belimden çözdü ve bakışlarında ki korkutucu tınıyı daha da yoğunlaştırdı.

Aramızda ki olmayan mesafe beni boğmaya başladığında Barış rahat bir şekilde geldi ve alayla "Esini alabilir miyim?" Diye sordu. Savaş'ın yüzü daha da kasılırken Barış onu umursamadan bize doğru yaklaştı ve kolunu omzuma dolayıp Savaş'ın gölgesinden beni çekti. Bedenimin rahatladığını hissederken Savaş'a kaçamak bir bakış attım. Gözünde ki öfke her saniye büyüyor ve korkutucu bir hal alıyordu.

Savaş sadece sessizlikle karşılarken Barışta dahi tedirginlik sezmiştim. Sanki Savaş fırtınadan önce ki sessizliği bize sunuyordu. Saniyeler sonra Barış beni kapının dışına doğru yöneltirken kapıdan çıktığımızda elimle yüzümü sıkıntıyla ovuşturdum ve sıkıntılı bir nefes aldım. Barış sitemkâr bir ifade ile kolunu benden indirip "Bunu kolay yapacağını düşünüyordun değil mi?" Diye mırıldandı.

Salona yaklaşırken sessiz kaldım ve sanki devam edecek gibi bir hisse kapıldım. Koltuklara kurulmadan önce "Savaş'ın sakinliği seni her zaman daha da korkutmalı, yakıp yıktığı zamanı mumla ararsın." Dedi. Barış öyle konuşuyordu ki sanki Barlas olayını biliyor gibiydi.

SİYAHIN ESİRİ | Lobelia Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin