❄️48.Bölüm❄️

8.6K 560 677
                                    

Bölümden bir kesit💫

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölümden bir kesit💫

❄️

Her gözlerimi kapattığımda aynı şeyi görüyor ve hissediyordum. Onun kokusu, onun sıcaklığı ve onun belimdeki elleri.. İçimdeki sahipsiz duyguları bir kenara çekersem eğer, geriye sadece güven kaldığı halde ben ona güveniyor muydum? Yoksa içimde ondan geriye kalan son şey umut muydu? Gelecekti değil mi? O verdiği bütün sözleri tutardı. Bana beni her zaman koruyacağını söylemişti, ben ise korunmaya ihtiyacım olmadığını..O haklı mıydı yoksa her zamanki gibi. Bir kez daha Koçer mi haklı çıkmıştı yani? Aslında delicesine korunmaya ihtiyacımın olduğunu yüzüme mi çarpmak istemişti? -canım pahasına-

Kapının ardından gelen korkunç sandalye çekme sesleri kulaklarımı cırmalamaya başladığında ellerimle istemsizce kulaklarımı kapattım. Karnımda ki ağrıyı umursamadan bacaklarımı karnıma çekerken saçımdan düşmek üzere olan toka yere düştü ve saçlarım ellerimin kapanmasını sağladı. Ruhumun serzenişleri arşa çıkarken bu gecenin bitmesini diliyordum.

Aklıma bir çok saçma şey gelirken içimde Savaş'a karşı beslediğim bütün duyguları bir araya topladım ve doğru olanı yapmak için kendime ufak telkinler verdim. Ona güvenecektim. Savaş asla benim kötülüğümü istemezdi. Hatta şuan Savaş kötü durumda bile olabilirdi. O ki; bana sade ve saf duygularla bakan Akın 'ın bile bağırmasını kaldıramıyorken beni düşamının önüne atıp bırakacak bir adam değildi.

Dakikalar sonra sesler son bulurken kapının gürültülü kilit açma sesi duyuldu. Bakışlarım aniden kapıyı bulduğunda kulaklarımdaki ellerimi indirdim ve bacaklarımı yere uzatarak rahat bir oturum elde ettim. İçimde korku olmasa bile kalbimi bir sarmaşık gibi saran tereddütü görmesini istemiyordum.

Mavi gözlerinde birer şüphe gördüğüm adam bakışlarımın onda olduğunu görmesi ile yüzünü ifadesiz bir hale soktu ve acele ile bana doğru adımlayıp büyük bir hızla beni yerden kaldırdı. Onun inadına fazla yavaş davranırken ''Bir işi de ağız tadıyla yaptırmıyorlar.'' Diye homurdandı. Bu sözüyle içimdeki umut bütün duygularıma sıçradı ve saniyeler sonra ilk defa kendimi güvende hissetmeye başladım.

Adamın bu acelesine bakılacak olursa Savaşlar geliyor olmalıydılar. Beni hızlıca odadan çıkartırken ''Merak etme o seni buklacak. Yani gözlerinde ki umut boşuna değil..'' Biraz bekledi ve benim odama doğru bizi yöneltirken ''Bulacak ama ipin ucunda sallanan bir ceset olacak o bulduğu şey..'' Dedi. Kan dondurucu bir şekilde söyledikleri ürpermeme neden olunca içimdeki bütün umutlar dile geldi ''Evet o ipin ucunda bir ceset olacak ama o sen mi olursun ben mi bilemiyorum.''

SİYAHIN ESİRİ | Lobelia Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin