❄️74.Bölüm❄️

6.3K 510 514
                                    

Medya: Bölümden Kesitler 💫

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Medya: Bölümden Kesitler 💫

❄️

Kalbimin dört bir yanında tarifi olmaz bir acı oluşurken dolan gözlerimi umursamadan derin bir nefes aldım. Aldığım nefes boğazımda ki yumru yüzünden yarım kalırken gözümden bir damla yaş yanağıma doğru kaydı. Barış 'ın görme ihtimaline karşı dirseğimi masaya yaslayıp elimle akan göz yaşımı acele ile silerken bakışlarımı kaçırdım.

Ortamda ki sessizlikten rahatsız olmaya başlarken ellerimle oynamaya devam ettim. Kısa süren sessizliği Barış böldüğünde göz yaşlarım sessizce aktı. Fakat saçlarım yüzümü yarım bir şekilde kapattığı için bu durumu önemsemedim. "Nasıl bir bağ oluşturdunuz bilmiyorum ama farklısınız.." Sustu ve devam etti. "Bir an birbirinize nefret kusarken diğer an size karşı cephe alan insanlara ateş püskürüyorsunuz.."

Bakışlarımı kesinlikle ona çevirmemekte kararlıydım. Kalbim acı ile atıyordu. Savaş ona yakışmayacak şekilde acı çekmişti. Barış sanki bambaşka şeyler demek istiyor ama diyemiyor gibiydi. Demesindi de zaten..

Gelen tıkırtılarla Barış oturuşunu değiştirdiğinde birden omuzlarıma örtülen şey ile burnuma dolan tanıdık koku sayesinde çaktırmadan göz yaşlarımı silip samimi olduğunu düşündüğüm bir tebessümle başımı ona doğru kaldırdım. Erkenden kalkmış ve üzerini giyinmişti. Yanına aldığı siyah hırkasını ise omuzlarıma bırakmıştı.

Bakışları yüzümde tatminsizce dolaşırken Barış Savaş'a bir bakış atıp verandadan çıktı. Savaş yanıma oturduğunda gayet keyilfi bir şekilde "O yüzünün hâline ne?" Dedi. Ona bir şey belli etmemeye çalışarak "Ne varmış yüzümde?" Diye sorduğumda "Solgun gözüküyorsun ve gözlerinin altında ki morluklar bana uyumadığını söylüyorlar" dedi. Bunu o kadar rahatlıkla söylemişti ki gece onu kâbus görürken görme ihtimalim sıfırmış gibi davranıyordu.

"Ben gayet iyiyim." Söylediklerimle ona kaçamak bir bakış attığımda bana tek kaşını kaldırarak baktı. Bu durumu umursamamaya çalışarak "Neden erken uyandın?" Diye sorduğumda oturduğu yerde iyice yayıldı ve sıradan bir ifade ile "Her zamanki gibi" diye mırıldandı.

Geceki hâli gözümün önüne gelirken bunu ona elimden geldiğince belli etmemeye çalışarak ona doğru yaklaştım. O da sanki ona sarılacağımı anlamış gibi kolunu açtığında başımı boynuna yasladım. Beni kollarıyla sararken derin bir nefes alıp gözlerimi kapattım ve elimle t-shirt'ünün yakasına tutunup aldığım nefesi geri verirken anlamazdan gelerek "Her zaman?" Diye sordum.

Başını bana doğru eğdiğinde merakıma yenik düşüp "Nereye gidiyorsunuz ki?" Diye sordum. Savaşın gözlerinde ki ifade şefkatten başka bir şey değilken "Bir gün seninle de gideriz" dedi. İçimde büyük bir heyecan oluşurken yüzümde kocaman bir tebessüm oluştu. Yüzüme doğru eğilip anlıma ufak bir öpücük bıraktığında onu sıkıca sardım ve gözlerimi kapattım.

SİYAHIN ESİRİ | Lobelia Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin