Medya Bölümden Kesitler..💫
❄️
Gözlerimi açmaya çalışırken odanın karanlık olması işimi zorlaştırdığı için hafifçe hareket ettim. O gün Savaşı gördükten sonra bir kez daha görmemiştim. Ve şimdi zihnimde ki düşünceler bir bir bedenimi kemirmeye ve zihnimi meşgul etmeye başlamıştı. Yani artık uyurken bile zihnimi kontrol edemez duruma gelmiştim.
Başımı yastığa gömerken derin bir nefes aldığım sıra gelen bardağa dökülen sıvı sesi ile aldığım nefes yarıda kaldı. Onun burada olma düşüncesi bile beni rahatsız hissettirirken üzerimde ki uyku sersermliğini attım ve hafifçe doğruldum. Karanlık oda da bakışlarım merakla gezerken hiç bir şeyi seçemiyordum.
Ayağa kalkacağım sırada bir kez daha gelen bardağa dökülen sıvı sesi ile anında bedenimde ki kan çekilirken savaşın burada olma düşüncesi ile hareketlerimi kısıtladım. Kalp atışlarımı yavaşlatmaya çalışırken elim refleksen kalbimi buldu ve
elimi kalbime götürüp "Korkuttun" diye fısıldadım.Uzun süren sessizlikte gözlerini benden hiç ayırmamıştı. Şuan ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Burdan gitmeli miydim? Yoksa bir şey söylemesini beklemeli miydim?
Bir şey söylemeyeceğini anlayınca elimi kaldırırken baş parmağımla kendimi göstererek "O zaman ben gidiyorum." diye mırıldandım. Sessiz kalıp beni izlemeyi tercih ediyordu.. Bu hareketlerine bir anlam veremiyordum. Bana kendimi sorgulatacak şekilde bakıyordu.
Elimi nazikçe indirdiğimde adımlarımı kapıya yönelttim. Bütün ev karanlıktı. Karanlıkta önümü görmekte zorlanırken merdivenlere doğru yürümeye başladım. Işıkların nereden açıldığını bilmediğimden karanlıkta trabzanlara tutunarak inmeye başladığımda nedensizce kendimi rahatsız hissediyordum. Amerikan camlardan ay ışığı odayı loş bir ışık ile dolduruyordu.
Karanlıkta bir şeyleri görmekte zorlansam da adımlarımı salonun ortasına yönlendirdim. Ayakta öylece dururken yapacak bir şeyler arıyordum. O kadar çok uyumuştum ki sabaha kadar uyuyabileceğimi hiç sanmıyordum. İçimden bir ses uyurken yanımda onun oluşunun tam olarak bir açıklamasının olmadığını söylerken sıkıntılı ve isyankâr bir nefes aldım ve bir kaç adım daha attım.
Ay ışığı odayı tam aydınlatmasa da etrafı net bir şekilde görebiliyordum. Nereye gittiğimi ne yaptığımı bilmez bir şekilde şöminenin yanındaki konsola doğru yürüdüm. Konsol'un üstünde sayamayacağım kadar çok resim vardı. Gözlerim her bir resimde Savaş Mir'i ararken onu göremememle kaşlarım istemsizce çatıldı. Resimlerin neredeyse tamamı arkadaş ortamında çekilen fotoğraflardı. Resimlere göre sanırsam beş-altı kişilik bir arkadaş gurubu vardı. Belki de ailesi de olabilirdi. Resimlerin hepsinde bakışlarımı gezdirerek konsolun sonuna geldim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAHIN ESİRİ | Lobelia
Teen FictionTAMAMLANDI✓ SİYAHIN ESİRİ SERİSİNİN 1. KİTABI Uzun soluklu ve gizemlerle dolu bir kurgudur. İlk bölümlerde sanıldığı gibi bir kurgu ortada yoktur! ❝Elimi kalbinin üzerine koyduğumda konuşmak için derin bir nefes aldım. Savaş sanki bunu anlamış gibi...