Bölümden bir kesit 💫
❄️
Üzerimize doğru dökülen soğuk su ile nefesimin kesildiğini hissettiğimde yüzüme daha fazla su dökülmemesi için refleksen Savaş'a doğru dönüp başımı boynuna gömdüm. Savaş da sıçrayarak uyandığında ağzından daha önce duymadığım bir küfür savurdu.
Dökülen suyu hissetmemeye başladığımda başımı kaldırdım ve öfkeyle başımda ki ikiliye baktım. Savaş başımın altında ki kolunu umursamadan bedenini doğrulttuğunda bende oturur pozisyona geldim ve ellerimle yüzümü ovuşturdum.
İkili bizim böyle sessiz kalmamızı beklemiyor olacak ki bize değişik bakışlar attılar. Savaş bana yandan çaktırmadan 'bir şey deme' bakışı attığında gözlerimi onaylarca açıp kapadım. Savaş gayet doğal bir şekilde ayağa kalktığında barış üç dört adım geriledi. Bende ayağa kalktığımda bu bakışlarına karşılık başımı salladım ve 'ne var?' der gibi baktım. Selin hafifçe yutkunduğunda "Nasıl ya!?" Diye söylendi. Böyle bir tepkiyi beklemediği her hâlinden belliydi.
Savaş efendice yukarı doğru çıkmaya başladığında bende ayağa kalktım ve ruhsuzca "Eğlenceli oluyoruz işte. Böyle yapmıyor muydunuz siz?" Diye mırıldandım. Selin çağ dışı tepkiler verirken Barış küçük dilini yutmuş gibi bekliyordu. Savaş'ın kesinlikle bir planı olmalıydı. Aksi takdirde bu sessizliği hayrı alamet değildi.
Bende ufak adımlarla Savaş'ın arkasından ilerlerken mutfaktaki seslerle herkesin uyanık olduğunu yeni anlamıştım. Adımlarımı hızlandırıp odaya girdiğimde Savaş üzerinde ki t-shirt 'ü değiştiriyordu. Yüzümün değişik bir hâl aldığını hissetsem de hiç bir şey demeden dolaptan diz kapaklarıma kadar gelecek siyah salaş bir t-shirt ve t-shirt 'ün altından görünmeyecek siyah bir şort alıp banyoya doğru ilerledim. En son gördüğüm Savaş'ın bana attığı yandan gülüştü.
Kısa bir duşun ardından hızlıca saçlarımı tarayıp kuruttum ve yanımda getirdiğim kıyafetleri üzerime geçirip saçlarımı yukarıdan bir topuz yaptım. Hızlı bir şekilde odaya geçtiğimde koltuğa oturmuş elinde telefonu ile ilgilenen Savaş'ı görmeyi beklemiyordum. Bakışları birden beni bulduğunda ifadesi az da olsa sertleşti ve bakışları bende bir tur gezdi.
İstemsizce gerilirken "Sen burada mıydın?" Diye mırıldandım. Bana bir şey demeden yanıma geldiğinde pek de iyi sayılmayacak bir bakış attı ve gergin bir sesle "Akın geldi. Aşağıda" dedi. Dün geldiğimizde evde yoktu. Demek ki bu sabah gelmişti.. Kalbim öfke ile dolmaya başlarken Savaş'ın hâli gözüme iyi gelmiyordu. İstemediği bir şeyleri yapmak zorunda kalması sanırım onu berbat hissettiriyordu.
O ne kadar belli etmese de aylar boyunca onu tanımaya bolca vakit bulmuştum. Canı sıkkındı. Hatta fazla sıkkındı. Onun bu haline ne kadar üzülsem de yüzüme kocaman bir tebessüm taktım ve elimi kaldırıp elini tutarken ''Bize ne ki?'' diye mırıldandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAHIN ESİRİ | Lobelia
Teen FictionTAMAMLANDI✓ SİYAHIN ESİRİ SERİSİNİN 1. KİTABI Uzun soluklu ve gizemlerle dolu bir kurgudur. İlk bölümlerde sanıldığı gibi bir kurgu ortada yoktur! ❝Elimi kalbinin üzerine koyduğumda konuşmak için derin bir nefes aldım. Savaş sanki bunu anlamış gibi...