Medya: Bölümden Kesitler 💫
❄️
Neler olduğunu bilmiyordum. Yine hiç bir şey bilmeyerek kendimi bir hengamenin ortasında bulmuştum. Gözlerimde ki yaşları geri gönderirken titreyen diz kapaklarıma inat ayakta durmayı becerebiliyordum. Saniyeler sonra kadın tekrar konuştuğunda kapıya doğru bir kaç adım attım fakat daha fazla hareket edemedim. "Ama ben başardım. Kız şuan elinizde.. Dediğiniz ilacı dediğiniz miktarda kullandım."
Bedenimi büyük bir öfke ele geçirirken o kadının yemeklerime ilaç kattığını kabul etmek istemiyordum. Karşıdan korkutucu bir tınıda erkek sesi duyulduğunda elimi kırık duvara yasladım. "Kız dün zorluk çıkartmış. Becerememişsin. Normalde gebermesi lazımdı. Buraya cansız bedeni gelmesi lazımdı!"
Kanımın donduğunu hissederken elimi ağzıma kapattım ve ağzımdan kaçan ufak hıçkırığı bastırdım. Göz yaşlarım hızlıca akarken tek isteğim Savaşın bir an önce gelmesiydi. Kadından bir kez daha ses duyulduğunda bilerek sessiz kalıyordum. "Son günlerde hiç yemek yemiyordu efendim.. Elimden gelen bir şey değildi." Adamın öfkeli bağırış sesi ile korku ile yerimde sıçradım ve gözlerimi kırpıştırıp görüş alanımı temizledim. "Kapa çeneni! Şimdi defolup gidiyorsun!"
Ben o kadın yüzünden mi günler boyu ağrılar çekmiştim. Ne ilacıydı o? Yemek yeseydim şuan yaşamıyor mu olacaktım yani? Kafam iyice karışırken artık son raddeye gelmiştim. Demir kapıya doğru bedenimde ki ağrıları umursamadan ilerlerken kapıya sertçe vurdum. Boş mekanda yankılanan kapı sesi ile adam ağzından sesli bir küfür savurdu ve "Cin gibi o*rospu" dedi. Bunu demesi ile hiç bir şeyi umursamadan kapıya tekmeler atıp ağzımdan adama büyük bir küfür savurduğumda yaklaşan adım sesleri daha çok korkmama sebep olmuştu. Fakat o dediği şeyi yanına kâr bırakmazdım.
Kapı birden kırılırca açıldığında kapının arkasından hızlıca çıktım. Adam birden yaklaşıp tek elini boğazıma doladı ve ağzından iğrenç küfürler savurdu. Bedenimi duvara çarptığında nefessizlikten yanan ciğerlerimi umursamadan diz kapağımı son gücümle kaldırdım ve adamın bacak arasına vurdum.
Adam ağzından acı dolu bir ses çıkartıp iki büklüm bir şekilde geriye sendelerken bu durumu fırsat bilerek koşarak kapıya doğru ilerledim. Kapıdan çıkar çıkmaz belimi kavrayan iki kol ile duruşumu dengemi kaybettiğimden dolayı eğdim ve adama rağmen koşmaya çalıştım. Adamın odada ki adam olmadığını bilmek beni daha da tedirgin ederken aramda ki beden beni yere doğru sert bir şekilde yatırdı ve sesini dahi çıkartmadı.
Gözlerimden akan yaşları umursamadan tekrar kalkacağım sırada sırtıma ayağını yükünü vererek koydu ve bekledi. Çırpınırken söylediğim itiraz sözcüklerinin hepsi havada asılı kalıyordu. Sırtımda da ağrı hissetmeye başladığımda çaresizce çırpınmaya son verdim ve öylece beklemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAHIN ESİRİ | Lobelia
Teen FictionTAMAMLANDI✓ SİYAHIN ESİRİ SERİSİNİN 1. KİTABI Uzun soluklu ve gizemlerle dolu bir kurgudur. İlk bölümlerde sanıldığı gibi bir kurgu ortada yoktur! ❝Elimi kalbinin üzerine koyduğumda konuşmak için derin bir nefes aldım. Savaş sanki bunu anlamış gibi...