|SİNA'DAN|Tek kelimeyle vurulmuştum!..
Allah affetsin ama Mahmut'a arabayla çarptıktan sonra gördüğüm o kahvelere düşmüştüm. Kaza yaptığıma bile sevinecek haldeyim.
Maho'nun deyişiyle 'çukulat' gözlüydü Ekin. Kendimi anlamıyordum ama sadece onu görmek, izlemek istiyordum. Hatta aramızda kalsın ama komşu olduğumuzu öğrendiğim zaman deli gibi sevinmiştim.
Peki ya Feza 'dün akşamki elemanları dövüyorlar' diye bağırdığı zaman bornozumla dışarıya koşmam ve Ekin'i o halde görmem...
Duygularımı belli etmezdim ama tüm hıncımı adamdan çıkarmıştım. Hatta iki kolu kırılan itin o kollarını da ben kırmıştım. Ekin bunu kardeşi yaptı biliyordu, olsundu. Ben sadece yüzüne yerleşen o çaresiz bakışa üzülmüştüm. Evet benden yardım istemediğini dile getiriyordu ama bunu söylerken bile sesine sinen o acizlik kötüydü. Ona bunun suçlusu sen değilsin diye bağırmak istemiştim ama...
Ne aması çıplaktım lan!..
Adamın karşısına anadan üryan çıkmıştım bir bakıma. Ama olsun bu vesileyle onu taşıdığım akşam burnumda yer edinen limon kolonyası kokusu tekrar zerk olmuştu tüm vücuduma.
Ucuz, itici, sevimsiz bir koku diye tabir edilebilirdi lakin ben pahalı parfümlerden daha çok sevmiştim o kokuyu.
"Sina lütfen o adamı üzmeye kalkma. O senin önceki kırıklarına benzemez."
Eve gittiğimiz yolda aniden durdum ve Feza'ya döndüm.
"Pardon?.."
"Pardonu yok Sina. Senin ne kadar ayran gönüllü olduğunu ve aybaşı sevgili değiştirdiğini biliyorum ben. Daha iki hafta önce Sibel denen kıza tekmeyi bastın. Ama olmaz Sina, bu adam olmaz!"
İşte şimdi sinirlenmiştim. Ona beni yargılama hakkını veren neydi? O kimdiyki yapacağım işi sorguluyordu?
"Bundan sanane Feza. İsteğimle istediğimi yaparım. Hatta istersem o adamı yatağa da atarım. Hem adamın erkeklere karşı bir ilgisi bile yoktur belki, gelmiş karşıma vaaz veriyorsun."
Feza oflayıp elini alnına yasladı ve öne eğildi. Bunu sakinleşmek için yaptığını biliyordum ama onu alttan alacak değildim.
"Sina, çocukluğum bile seninle beraber geçti. Ben senin en hetero takılan adamı bile ağına düşürdüğünü gördüm. En olmaz dediğim insan bile iki hafta sonra yatağındaydı. Ama olmaz be kardeşim! O adam belli ki çok yaralı ve bir yarayı da senin açman ona yapılabilecek en büyük kötülük. Yapma! O adama ve saf duygularına dokunma."
Bu melek haline daha fazla dayanamayıp yumruğumu yüzüne geçirdiğim zaman kaynayan kanım kulağımda uğulduyor ve kalbim gümbür gümbür atıyordu.
"Sen bana akıl vermezsin Feza Günay!"
"Sana akıl vermiyorum anasını satayım. Ülkesini savunmak için bacağından olan o adama dokunma istiyorum. Bacakları gibi hayallerini de çalarsan senin şehidin olur, başka kimsenin değil."
Durdum ve kuzenimin kaşından süzülen kanı izledim. Parmağımdaki dede yadigarı büyük yüzük yüzünden olduğu belliydi o yaranın ve ona vurduğum için pişmandım. "B- ben vurduğum için özür dilerim Feza ama Ekin'i gördüğüm ilk anda değişik hissettim..."
Kendimi yeterince ifade edemeyince önünde olduğum duvara kafamı toparlar umuduyla bir yumruk attım ve kendimi duvara yasladım.
"Bilmiyorum amına koyayım ama inanki onunla oynamak istemiyorum. Sadece o kapalı kutunun içinden çıkacak olan rengarenk kişiliği merak ediyorum. Adamın sigara içmesi bile yakışıklı lan! Ben daha öncekilerde böyle hissetmedim ki.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHMUTLAR DA SEVER ULAN!! [BxB]
Humor[TAMAMLANDI] 🍫 Aşk, fıstıklı çukulattır. Aksini iddia eden fındıklı çukulat seviyordur. 💚Tekerlekli sandalyeye mahkum eski bir asker ve ona ilk görüşte vurulan yeni komşusu animatör. Mah-Fez & Eko-Sin çifti. Başlangıç tarihi: 18.11.2020 Bitiş t...