🍫33.Bölüm🍫

5.4K 615 183
                                    


|SİNA'DAN|

Uyanın uykucu abiler. Saat on!"

O kadar güzeldi ki uyku, gözlerimi aralamak istemiyordum. Yanımda kıpırtılar, hışırtılar olsa da ve Maho sesli sesli esneyip yataktan çıksa da ben hâlâ uykuya dönerim diye yumuyordum gözlerimi. Aşktı uyku aşk

"Anne, Sina abi tek uyanmadı. Hâlâ uykusu var galiba."

Yastığa burnumu bastırıp güzel kokuyu iyice içime çekerken bu yetmediği için alıp kollarımın arasına alıp tebessüm ederek sımsıkı sarıldım ve yavaş yavaş kaybettim bilincimi. Ekin kokuyordu canım yastık. Dün onun yanında uyumuştum, canına yandığım.

....

Yüzümü kaşıyan şeyle rahatsız olup burnumu kırıştırsam da açmadım gözlerimi.

"Nefes alıyor mu lan?"

Maho'nun endişeli sesiyle burnuma bir parmak dayandığında ben hâlâ uyumaya zorluyordum kendimi. Gerizekalılar!..

"Nefes alıyor ha! Sino kalk oğlum ne uykucu çıktın sende be."

Gözüm kapalı tebessüm edip yastığa sarıldım ve burnum o güzel kokuyla dolunca dişlerimi göstere göstere güldüm. Aptal olup çıkmıştım.

"Bu çocuk beni bile geçti. Uyurken bile gülüyor mal!"

Kuzenim "Sina uyan hepimiz kahvaltı için seni bekliyoruz." dediğinde etkili olsun diye yanağımı sıktı ama ben uyanmak istemiyordum ki. Bu kokuyla doyardım.

"Sina ablamın gözlemeleri soğursa çok üzülür. Lütfen kalkar mısın?"

Kurban olduğum sesle anında açtım gözlerimi. Başımda dikilen üçlüyü gördüğümde doğrudan Ekin'e baktım gülümseyerek. "Günaydın." Sesim pürüzlü çıksa da umurunda değildi o da bana gülümsemişti. Kurban olurdum.

"Sağ ol ya bize de günaydın."

Kuzenimin bozuk atması ile ona baktım. Ciddi anlamda bozulmuş gibi dursa da asıl önemli olan şu an nasıl olduğumdu. Ulan ben sabah gözümü açar açmaz ona yakalanmıştım. Tek kelime etmeden ayağa kalktım ve üzerimdekilere baktım. Akşam yatağa gömlekle girmek zorunda kalmıştım ama şu an sadece rambo atlet vardı üzerimde. Bir korkuyla pantolonuma baktığımda yerinde olduğunu gördüm ve rahat bir nefes aldım. İkinci bir çıplaklık vakası yaşayamazdım bornozlusundan sonra.

"Sabaha karşı uyanıp çok sıcak olduğunu söyleyerek çıkardın Sina. Gözün uykulu olduğu için bir şey diyemedim." diyen Ekin'e beceriksizce gülümserken kuzenim "Dua et tamamen soyunmadı. Bir keresinde sıcak diyerek salonda kollarını aça aça çırılçıplak yatmıştı. Var öyle huyları." diyerek sırıttı. Ulan ancak rezil et adamı şerefsiz!

"Sina'nınki büyük müydü lan Fezo?"

Feza Maho'ya bakıp burun kıvırırken "Seninle konuşmak istemiyorum." dedi sert bir şekilde. "Hem kuzenimin aletinin boyutunu mu tartışacağız sabah sabah. Bana küçük gelen sana büyük g--"

"Yaa!" diye bağırırken hangi deliğe gireceğimi kestiremiyordum. Bu ikisi ya çok maldı ya da özel olarak utandırıyorlardı beni. Üstelik Ekin benden daha fazla kızarmış görünüyordu. Ne gerek vardı bu çüklü müklü muhabbete. Tövbestubillah!...

....

Elena denen kızın yanaklarına bulaşan unu bile temizlemeden çayları masaya koyması ile Maho'nun yanına oturması bir oldu. Aslında ilk bakıldığında çok tezat bir ikili gibi dursalar da hal hareketleri vesaire çok uyumluydu. Ekin için bir tehlike oluşturup oluşturmayacağını saptamak için birkaç soru sorsam iyi olurdu. Aslında abi diye hitap ediyordu ama çevremizde az yoktu abi dediğini kalbi yapan.

MAHMUTLAR DA SEVER ULAN!! [BxB] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin