MAHMUTLAR DA SEVER ULAN!! [BxB]

🍫83. Bölüm🍫

🍫Bimsürü bimsürü yorum yapın ki bende size bimsürü bölüm yazayım. Çümkülük ben Maho aşkımın fıstıklı çukulata olan sevdası kadar müptelayım yorumlara.

❗Birazdan söveceğiniz yavrunun da Haru'nun bebettosu olduğunu unutmayınız. 🤗

💖Gece hasta oldum gibi, uyku tutmayınca bende yarım kalan bölümü tamamladım.

🍫Keyifli okumalarss...

|FEZA'DAN|

Zihnim artık hiçbir şey almıyordu. Tüm işler ama tüm işler üst üste yığılmıştı ve altından kalkamıyordum. İlk defa ciddi anlamda beynen yorgun ve bedenen halsizdim.

Kuzenimin başı boşluğunun faturasını bana yıkması ise iki kelime tek cümleyle sinir bozucuydu. Ben bana verilen ne iş varsa layıkıyla yerine getirmiştim, o ise afedersiniz ama gününü gün etmişti sik beyinli.

Zaten üç gününü Ekinle tatil yaparak geçirmiş sonrasında Erdem abinin düğünü araya girmiş ve tüm bunlar yetmezmiş gibi karikatür işini de başıma yıkmıştı haberim olmadan. Ben bunun için itiraz edince de her zaman yaptığı gibi yumruklarının ardına sığınmıştı. Ben mi demiştim al karikatür işini diye? Hayır, o zaman beni ilgilendirmemeliydi.

İnanın sabaha yumrukla başlamak hiç güzel bir aktivite değildi. Suçun merkezinde olmak ve suçsuz olduğunu ispatlayamamak tek suçumdu. Ondan daha fazla sorumluluğun altındaydım ve o bunu anlayamayacak kadar kendi dünyasındaydı. Her şeyine koştuğum bir kardeşim vardı ve bu tıpkı tıp okuyan birine hukuk dersi öğretmek gibi bir tecrübeydi.

Neyse ya başım çatlıyor artık. Cidden öyle böyle değil fena çatlıyor. Çatacak yer arıyorum resmen. Fena halde çatacak hemde.

(Y. N. : Maho yanına gelmeden önce düşündükleridir Feza'nın.)

....

"Çocuğa neden sik gibi davrandın Feza?"

Sina'ya ters ters bakıp "Sana göre herkese ters ters bakıyorum, herkese sik gibi davranıyorum falan." diyerek işime döndüm.

Hiç de ters davrandığımı falan düşünmüyordum. Sadece sinirli bir anıma denk gelmişti ama benim aşkım alınmaz, gücenmezdi o tarz şeylere. Rahattım yani, o beni çok iyi tanıyordu.

"Çocuk ağladı Feza. Gözünden yaş aktığını gördüm onunla göz göze gelince."

Başımı bilmiş bilmiş salladım ve işime gömüldüm tekrar. Yarım saat sonra mesaj atardı bana aşkım. O zaman gözüne gözüne sokardım Sina'nın. Aşkımı gram tanımıyordu mal. Gülüşünü aşık olduğum adamımı hemde.

"Çocuğa işsiz dedin Fez. Küçücük bir kağıt parçası yüzünden çocuk gibi azarladın onu. O kağıtların onlarcasını çöpe atıyorsun sen bir günde. Çocuğu resmen evden kovdun Feza. Buna alınmayacak insanda ne bileyim, aptal olur sadece."

"Siktir git başımdan Sin." dedim dişlerimi sıkarak. Olur olmadık şeyler söyleyip sinirimi bozuyordu. O kadar abartmamıştım bile. Bir de gelmiş ahkam kesiyordu bana gerizekalı. Ona vurmamak için zor tutuyordum kendimi.

"Sen bilirsin Fez. Benden çıkaramadığın siniri çocuktan çıkardın da haberin yok. Sonra dizini döver ah vah edersin de üzülenin olmaz."

Önümden geçip odaya yöneldiğinde sinirle soludum ve ellerimi saçlarımın arasından geçirdim. Başımı geriye yaslayıp kısa bir an tavanla bakıştıktan sonra tekrar işime döndüm. İçime bir kuruntu düşse de başımı olumsuz anlamda salladım. Birazdan mesaj atardı gamzelim. Sina sadece saçmalıyordu. Hem çok işim vardı benim. Nasıl yetiştirecektim ben?