🍫89. Bölüm🍫

5.3K 501 461
                                    


🍫Keyifli okumalarss..

|MAHO-FEZ'DEN|

Merdivenleri aştığında onun odasına giren Maho'yu gören Feza hızlı hızlı gitti kapıya. Kapıyı açmak için bir hamlede bulunsa dahi kilitli olduğunu fark edince ciğerlerini ağrıtacak bir nefes aldı ve yavaşça çaldı kapıyı.

"Mahmut aç kapıyı, lütfen."

Aşağıdakiler duymasın diye kısık sesle konuşsa da içinde fırtınalar kopuyordu dün gece kendine o kabir azabını çektirdiği için. O Kerem'in belasını tez zamanda sikecekti. Kim bilir ne kadar üzülmüştü aşkı?

"Seni sevmiyorum artık, yalana dolana battın. Git buradan."

Maho bu cümleyi kursa bile ikisi de biliyordu doğru olmadığını. Sesi o kadar hissiz çıkmıştı ki konuşurken sanki yabancı filme dublajdı.

"Ama benim odamdasın Mahmut ve telefonum orada. Almam gerek. Çizgi film için ararlar."

Feza biliyordu onun buna kanacak kadar masum bir kalbi olduğunu. Telefonu şu an arka cebinde olsa bile saniyeler sonra dönen kilidin sesi ile sesli bir soluk verdi.

Maho kapıyı açar açmaz "Odan olduğundan girmedim." dedi bakışları yerde bir halde. "Hiçbir şeyine dokunmadım, karıştırmadım vallahi de billahi."

Feza gözleri dolu dolu ona sarılmak için ellerini öne attığında Maho iki adım geriledi omzunu ondan kurtarmak için.

"Bir gün bilem rahatsız etmedim seni. Sırf işine engel olur diye seni aramadım bilem, sadece mesaj attım. Sırf kapını çalarsam sıkılırsın diye pencerenin önüne geldim. Hiçbir zaman dolaşmadım ayağının altında işsiz olsam bile. Sen bana çukulat verdiysen ben de sana yemeğimi verdim yani yemedim hiç paranı. Kağıdının da o kadar değerli olduğunu bilemedim. Sadece annem üstüme gel---"

Başı öne eğikken terliğine düşen ilk gözyaşı damlası ile konuşmasını yarıda kesti Maho ve baktı Feza'nın yüzüne uzunca bir süre, kırgın olduğunu anlasın diye. Ters bakmaya çalışsa da bir türlü becerememişti yoksa onu da yapardı.

"Her gün onlarcasını Hande'ye verdiğin bir karalama kağıdı kadar bilem değerim yokmuş."

Boğazındaki yumruyu yutkunmaya çalışsa da bu girişimde başarısız olan Maho ellerini yüzüne kapatıp sesli sesli ağlamaya başlayınca Feza kollarını doladı etrafına hemen.

"Allah benim belamı versin Mahmut. Allah benim bin belamı versin."

Maho ellerini yüzüne kapatmış öylece ağlarken "Bir karalama kağıdı yüzünden beni evden kovdun." dedi hıçkırıkları arasında.

"Annem çaydanlığı sen kağıdı değerli gördünüz bana. Size kötülük etmedim ben."

Artık tutamadığı gözyaşlarını Maho'nun kazağına akıtan Feza gıcırtılı bir sesle "Özür dilerim aşkım. Özrüm ne kadar etkili bilmiyorum ama gerçekten özür dilerim." diyerek daha çok sardı onu.

"Seni de affetmeyeceğim annemi de."

Bunları söylese bile Feza'ya sığınan Maho'nun içindeki tek umut bekçisi dün gece Feza'nın da onun için saatlerce beklemesi ve gördüğü bu yıkılmış adamdı.

"Siksen affetmem seni."

Feza onu kendinden ayırıp ellerini yüzünden çekti. Gördüğü kızarmış, şişmiş ve damarları belirgin olmuş gözlerle içi yansa da "Bence siksen afedersin." dedi gülümsemeye çalışarak.

Maho onu sikme düşüncesi ile bir parça heyecanlansa da kırgınlığı ağır bastığı için isteksiz bir şekilde omuz silkip "Affetmeyeceğim seni kolay kolay." dedi.

MAHMUTLAR DA SEVER ULAN!! [BxB] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin