🍫Günaydın hanımlars, beysler size bir şey sormak istiyorum. Acaba wattpadde hiç kilolu baş karakteri olan eşcinsel bir kurguya denk geldiniz mi?
🍫Şimdi HaRu neden sordu bu soruyu diye düşüneceksiniz. Açıkçası bu konuyu baz alan bir kitabım olsun isterdim, sonuçta eşcinsellik nasıl kanayan bir yara ise şişmanlık da aynı ölçüde hor görülen bir durum. (sakın yok oylo bor şoy demeyin. Lise stajımda sırf şişman olduğu için intihar eden kızkardeşler biliyorum ki öldü bir tanesi.) Bunu birde eşcinsellikle perçinlemek nasıl olurdu merak ediyorum. Yine soruyorum varsa bildiğiniz öyle bir kurgu önerin bana lütfen, okumak isterim.
🍫Birde bundan sonra günde iki bölüm paylaşmayacağım ya, etkileşim az oluyor sonra...
🍫Neyse çok konuştum. Bu bölümü yazarken azıcık zombi olmuş olabilirim.
🍫Keyifli okumalarss...
|EKİN'DEN|
Şöyle düşünün adı "Ağla" olan bir aşı üretilmiş de ilk dozu bana yapılmış gibi ama yıllar geçtikçe o aşının bir yan etkisi çıkmış bana özel: Gülümse...
Sina'ya bakarken, onu düşünürken, gece yastığa başımı koyarken, yemek yerken, onunla aynı anda sigara içerken sadece gülümsüyordum. Başıma gelebilecek en güzel yan etkiydi o.
Ona çok geç kalmıştım ben hemde çok geç. Bu kurban oluşlarına bin tane de ben eklerdim ya, neyse. O yeşilleri yüzümde çok güzel bir şeymişim gibi konaklarken, o bakışlarının altında erirken hep yanımda dizimin dibinde olsun istiyordum.
Korkularımın da kafamın içindeki seslerin de en büyük ilacıydı o. Yanımda olunca sesler keskin bir bıçakla kesiliyor ve gidince yine geliyorlardı usul usul. Acılarımı onun sayesinde sessize alıyordum anlayacağınız televizyonun sesini kısar gibi.
Saatlerce konuşsam dinlerim der gibi bakıyordu bana. Saatlerce izlesem onu, daha çok bak der gibi bakıyordu beni.
"Bebeğim hazır mısın Sina kapının önünde seni bekliyor?"
Adını duyunca yine bir tebessüm oluştu yüzümde. Dedim ya yan etkisi buydu diye. Bugün onunla beraber önce Güneş'i ve Şimal'i ziyaret edecek, sonrasında da tedavime gidecektik. Randevu sayılır mıydı ki?
Heyecanlıydım...
....
Kapının önüne çıktığımda ormanı andıran yeşil gözleri anında beni buldu ve "Beresine kurban olduğum." dedi gülerek. "Tam öpülmelik duruyorsun var ya."
Onu affetmediğimi düşünüp sadece sarılmakla sınırlı tutuyordu her şeyi kaç zamandır. Öyle de yakışıklıydı ki kapının önünde dikilirken, içim gidiyordu. Bu adam bana mı bakıyordu cidden? Asıl ben kurban olurdum orman gözleriyle aynı renk olan kaşesine.
Onu izlerken dayanamayıp güç de sandalyeden destek alıp ayağa kalktığımda gözü telefonuna kaydığı için -çok yoğun olduğunu biliyordum- fark etmedi beni.
Aramızda en fazla beş adım vardı, benim yirmi adımıma tekabül eden. Ama bugün ona gitmek ve onda kalmak istiyordum. O bana koşmadan ben ona yürümek...
İlk adımımı ayağımı yere sürterek attığımda halıda belirgin bir ses çıkardı ve bakışları bana kaydı. Gözleri anında tüm bedenimi turlayıp yüzümde durduğunda gözlerinin içine bakıp ikinci adımı attım destek almadan. Dudağını ısırıp bana doğru hamle yapacakken onu durdurdum ve üçüncü adımımı attım ayaklarım titreyerek.
Ağzından fısıltı şeklinde dökülen "Kurban olurum." lafıyla gözlerimin dolmasına da dizlerimin titremesine de engel olamadım. Ben kurban olurdum ben, sen niye oluyorsun?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHMUTLAR DA SEVER ULAN!! [BxB]
Humor[TAMAMLANDI] 🍫 Aşk, fıstıklı çukulattır. Aksini iddia eden fındıklı çukulat seviyordur. 💚Tekerlekli sandalyeye mahkum eski bir asker ve ona ilk görüşte vurulan yeni komşusu animatör. Mah-Fez & Eko-Sin çifti. Başlangıç tarihi: 18.11.2020 Bitiş t...