🍫55.Bölüm🍫

5.4K 568 241
                                    

🍫Allah'ım sizleri de yorumlarınızı da yerem ben. (Beni asla yorumsuz bırakmayan dünya güzellerim var onları pambıklara da sararam.)

🍫En çok da her bölüm bir karaktere yükselmenizi seviyorum. Ne bileyim bir bölüm kızıyor sonra 'ya minnoş' diyorsunuz.

🍫Dün rüyamda Sina aşkımı gördüm ve gözümü bir açtım sabah yedi. Dedim Haru kalk yaz bebeğini. Rüyalarını bilem işgal ediyor.

🍫Bu arada aklıma komik şeyler gelirse bölüme yazmadan önce kız kardeşime okuturum. Geçen gün panoda yazdığım 'Annem bana bir bebek aldı adı Fezaydı...' şarkısını ona atacağıma aile grubuna attım. 😂😂

🍫Tür:Korku imdb: 9.3 (şaka len ses etmediler.)

🍫Keyifli okumalarss...

|SİNA'DAN|

Eğer bu gece Ekin buraya gelmezse abim olacak hanzoyu ters yatırıp düz sikerdim, net!

Oldum olası konu insan ilişkileri oldu mu her zaman doğru kararlar veren abime güvenip bu yola başvurmuştum. Aslında işin hastaneye çiçek gönderme kısmı benim fikrimdi ama içindeki kıskanç herifi uyandıralım, sana kendi ayağıyla gelsin diyen abimdi. Sırf bu yüzden hastaneye gitmesine izin vermiştim ama şu an pişman gibiydim ya da değil miydim?

Aklım karman çormandı. Ben sadece Ekin'i istiyordum. Ona sımsıkı sarılsam yeterdi bana.

Abime tanıştığımız günden itibaren köydeki Fuat olayını ve çay bahçesindeki olayı anlattığımda ki çay bahçesinde olanların tüm detaylarını annemlere çok da çaktırmadan hem benden hem annemden hemde nişanlısından olmak üzere dinlemişti. Mesleği psikiyatristlik olunca herkesten dinleyesi gelmiş sansam da üçümüzün konuşmalarından çıkardığı ortak karar: Hale yengemin benimle evlenecek olduğunu sanması olmuştu Ekin'in.

Saçmaydı. Benim tipim çukulat gözlü bir beydi bir kere.

İkinci kararı ise Ekin'in bile isteye Fuat'a yakın davranıp beni kendinden uzaklaştırmış olmasıydı.

Hadi canım, yok canım!..

Aslında yapbozun parçaları her birleştirildiğinde sonuç oraya varıyordu ama içimde bir yerler bana karşı bu kadar güvensiz olmasın istiyordu. Hoş ona bunu ben empoze etmiştim. Yine de o varken biri ile evlenecek kadar ya da onu öpecek kadar şerefsiz olduğumu düşünmüş müydü cidden? Üstelik böyle bir şey yapsam da gözüne sokarak mı yapardım? Annemin o masaya oturmasına izin mi verirdim, ya Hale'nin?

Cidden o kadar şerefsiz miydim? Bunu Maho'ya sorsa mıydım?

Üç günümü diken üstünde o hastanede olduğu süreçte gizli gizli gitgeller yaparak, eve geldiğinde de pencerenin önünden ayrılmayarak geçirmiştim. O güzel dudaklarındaki sigarasından yayılan duman gibi bulanık bir zihinle yapmıştım bunu. O sigara içince onunla aynı zaman diliminde aynı şeyi yapıyor olmak için bende asılmıştım sigarama.

Bir de Feza faktörü vardı tabi. Üç gündür cehenneme VIP bilet almışım gibi davrandığından hıncımı iç çamaşırlarından çıkarmıştım. Neymiş efendim elim öyle olunca tüm yemek, ev işi ona kalıyormuş. Sanki it yüzünden bu halde değilmişim gibi. Yine de Ekin konusunda bu kadar duyarlı olması hoşuma gitmişti. Bu bir bakıma aklımdakilerin de netleşmesini sağlamıştı. Biraz kötü bir düşünceydi ama Feza onu savundukça Ekin'e boş değil diye düşünmüştüm kısa bir sürecik. Neyseki bunu hissettirecek bir hareketi olmamıştı. Kaldı ki o Feza Günaydı. Bunu yapacak bir adam değildi. Adamdı işin özü. Senin olana yenge, enişte demesini bilirdi yeri gelince. Ben gibi ayran gönüllü bir hergele değildi anlayacağınız.

MAHMUTLAR DA SEVER ULAN!! [BxB] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin