|FEZA'DAN|
Ailem saydığım amcam ve kuzenlerim dışında benim için ağlayan kimse olmamıştı bugüne kadar. O yüzden birinin sırf yaşadıklarım için ağlaması ve acımı hissettiğini fark etmem nasıl desem değişik bir duyguydu.
Küçükken amcama babam beni böyle böyle elliyor diye anlattığım ilk zamanlarda bunun kötü bir şey olduğunu bilmiyordum. Ama bir gün annemle babamın odasının kapısı açıkken babamın anneme tıpkı bana ellediği gibi ellediğini gördüm ve yanlış olduğunu hissettim. Hem anneme büyük aletini de batırmıştı ve bu çok korkunç gelmişti o çocuk aklımla. İşte o zaman amcama anlatmıştım her şeyi. Bana inanmadığını düşünsem de çocuklar yalan söylemez diyerek odama gizli bir kamera yerleştirmiş ve onun bu hamlesi sayesinde öz babam denen iğrenç herifin o aletini bana zarar vermek için kullanmasından kurtulmuştum.
Yaşadığım travma ve sonrasında gittiğim sürüyle doktora ve amcamın anneme izlettiği videoya rağmen annem olacak kadın, babam olacak şerefsize güvendi ve beni bir başıma bırakıp bir gecede ortadan kayboldular. Öylece sersefil üç gün geçirdim odamda ve üçüncü günün sonunda amcam gelip kurtardı beni o karanlık kulvardan.
Kendimi suçlamaya başlamıştım yaptıklarım için. Çünkü gittiğim hiçbir doktor ağlamıyor ve benim için üzülmüyordu. Hatta bazıları beni suçluyor gibi konuşuyordu ve televizyonda hep kötü adamları hapse koyarlardı ama benim babam hapiste olmadığı için ben kötü bir şey yaptım sanarak korktum ve bir yıl boyunca lâl oldu dilim. Kimselere söylemedim derdimi. Amcam bana göz kulak olup evladı gibi bağrına basarken en büyük desteği Erdem abiden ve Sina'dan gördüm. Evet her şeyi Erdem abiye anlatmıştım ve o benim suçsuz olduğumu söyleyip kötü olanın babam olduğuna ikna etmişti beni. Öyle böyle sildim sanmıştım o şerefsizi ama ne zaman konusu açılsa kötüleştim ve yanımdakileri de mahvettim kendimle. Bende istemezdim böyle olmayı ama olmuştu bir kere.
En büyük utancım ise yarı baygın bir şekilde Maho'nun kollarındayken amcamın söylediklerini yarım yamalak anlamamdı. Utanmıştım, benden tiksinir sırt çevirirler hatta herkese rezil ederler sanmıştım. Beni kınayan bakışlarına maruz kalsaydım işte o zaman biterdim.
Amcama o geceyi zorla anlattırmıştım. Alnımdaki bu kara lekeyi kaç kişi öğrendi merak etmiştim. Başta amcam istekli olmasa da çok ağladığımı görünce mecbur anlatmıştı. O günden sonra aklımda iki soru vardı: Sina ne tepki verecek ve o aile dışlayacak mı bizi?
Korkunun ecele faydası olmadığını ve kuzenimle ortak bir işimiz olduğu bir haftanın sonunda kafama dank etmiş ve kapalı tuttuğum telefonu açınca ondan gelen sayısız mesaj ve aramayla karşılaşmış ve sabaha kadar ağlamıştım.
Aynada kendimi izlemek korkutucu gelirdi bazen. Sanki o adamın eli çıplak bedenime değecek gibi hisseder ve tiksinti gelen her anda dişlerimi fırçalardım. O fırça dişlerim üzerinde gezindikçe ve gözyaşlarım macun köpüğüyle karıştıkça rahatladığımı hissederdim. Bu alışkanlık okulda başlamıştı. Tiksinti gelen her anda duş alamıyordum ve o korku dolu anlarda tek kaçışım macunum ve fırçam oluyordu. Tıpkı şu an içeride akşamüstü benim için ağlayan çocuk ve beni savunmak uğruna amcama kafa tutan dayısı varken ağlamak iyi geliyordu. Diş etlerim kanayana kadar sürdürüyordum bu işlemi ve kanı lavabo giderinde görünce 'oh' diyordum 'oh ki cezanı çektin'
Açıkçası bu saatten sonra sırrımı bilip de kınamayan bu insanlara kötü davranmayacaktım. Aksine olduğum insan gibi davranacak ve gerekirse arkadaş olacaktım. Şimdi yüzümü yıkamalı ve tuvaletten çıkmalıydım. Sanırım vücuduma bir su dökünsem duş aldığımı sanıp neden bu kadar geciktiğimi sorgulamazlardı. İyi fikirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHMUTLAR DA SEVER ULAN!! [BxB]
Humor[TAMAMLANDI] 🍫 Aşk, fıstıklı çukulattır. Aksini iddia eden fındıklı çukulat seviyordur. 💚Tekerlekli sandalyeye mahkum eski bir asker ve ona ilk görüşte vurulan yeni komşusu animatör. Mah-Fez & Eko-Sin çifti. Başlangıç tarihi: 18.11.2020 Bitiş t...