🍫38.Bölüm🍫

5.1K 598 416
                                    

|FEZA'DAN|

Mahmut'un yirmi tane mantı kapadığı süreçte bir tane yapmış olmakla gurur duyuyordum. Hamuru da harcı da o hazırlamış ve oklavayla kocaman bir yufka açmıştı. Bıçakla hepsini eşit eşit kesip içine eşit miktarda harç ekledikten sonra ilkinin yapılışını hepimize göstermişti. Bu konuda hamarat olduğunu kabul etmeliydim. Eli hangi işe yatkınsa sorgulamadan yapıyordu.

"Mahmut torunum pazı sarması da yapar mısın? Malzemeler var dolapta etli olsun. Bizim dizi başlayacak birazdan."

Ben Mahmut onları reddeder diye düşünürken "Tamam nenemler siz keyfinize bakın." diye bağırdı.

"Şekil verirken un kullanmayın yoksa haşlarken açılırlar. Hem çorba yapsam mı ki? Hangisini yapsam acaba?"

Çekinerek de olsa "Domates çorbası olsa." dediğimde bana gülümseyerek baktı.

"Seviyor musun? İstersen fesleğenli yaparım."

Sevmek ne kelime bayılırdım. Başımı hevesle salladığımda bir laf atacak sandım ama o mutfaktaki küçük masanın önünde oturan ve kendi halinde mantı yapan Ekin'in yanına gidip başının üzerinde sıra sıra dizilmiş tencerelerden birini alıp geri geldi. Mutfak fazla geniş olduğu için bir yandan bizi yönlendirip bir yandan da diğer yemekleri yapıyordu.

....

Buram buram domates kokan çorbanın kokusu burnuma geldikçe mest oluyordum. Kaşığın üzerine koyduğu çorbayı tencere kapağını altında tutarak önüme getirdiğinde şaşkınca baktım ona.

"Tadına baksana ama dikkat et çok sıcak, üfle önce."

Bu sakin halleri bünyemi sarssa da şaşırmayı sonraya bırakıp üfledim çorbaya ve ağzıma uzattığı kaşığa eğilip çorbayı içtim.

"Tuzu falan eksik mi?"

Yüzüme beklentiyle baktığında baş parmağımı kaldırıp 'süper' işareti yaptım ve "On numara beş yıldız." dedim.

"Temel bu kadar yemek yapmayı nasıl öğrendin? Baksana beş çeşit yemek oldu bile, tatlı bile yaptın."

"Annem her şeyi öğretti. Beni küçükken sen erkek adamsın bu iş sana göre değil diye değil sen insansın ve gücünün yettiğini yapacaksın diye eğitti. O yüzden bir kadın bu yemekleri tek başına yapınca görevin deniyor ama erkek oldu mu garip karşılanıyor gözüyle bakmıyorum. Bana nasıl yapıyorsun diye sormak yerine diğerleri nasıl yapamıyor diye sorgulamalısın."

Aklı başında ve güzel bir cevaptı ve Sina da kayıtsız kalamamış olacak "Annen mükemmel kadınmış. Benim annemde öyle olsaymış keşke." dedi ve katlettiği mantıya geri döndü. Bu konuda fazlasıyla haklıydı.

....

Kıymalı böreği Mahmut'un yapmış olmasına inanmadığım için pişman olmuştum çünkü çorba ile bile doyabilirdim. O kadar lezzetliydi.

"Eee İlkay kızım nasıl oldu da bu köyü istedin?"

Genç kız tüm nezaketiyle gülümseyip sabaha nazaran daha dalgalı olan küt saçlarını eliyle toparladı ve tekrar bıraktı. Gözü yine kuzenimdeydi ve Sina da bu durumdan rahatsız görünmüyor gibiydi.

"Aslında annem sayesinde burayı tercih ettim. Beraber tercihleri yazarken burayı o yazdı. Uğur getirmiş eli."

"Anneler hisseder kızım. Belki de burada çok mutlu olacaksın. Belki de iyi bir kısmet bulup evlenirsin de ha?"

Ayten teyze göz kırpıp güldüğünde genç kız başını öne eğdi ve göz ucuyla Sina'ya baktı. Sina'nın gözü ise Ekindeydi. Kız onu bırakıp bana baktığında geldiğinde tanışma nezaketinde bile bulunmamış kıza alık alık baktım.

MAHMUTLAR DA SEVER ULAN!! [BxB] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin